Ankara'nın bir ilçesindeki Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği bir karardan bahsetmek istiyorum.

Esasında iki ayrı iddianameyle biri Sulh Ceza'da diğeri Asliye Ceza'da açılması gereken iki dava Asliye Ceza'da açıldı.

Benim müvekkilim Sulh Ceza'lık olayda sanık, Asliye Ceza'lık olayda müşteki.
Karşı taraflar farklı kişiler.

Verilen nihai karar müvekkilimin sanık olarak yargılandığı bölüm için kesin olarak verildi itiraz merciinin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi olacağına kuşku yok.

Müvekkilimin katılan olduğu kısımda ise diğer sanık ceza aldı, Temyiz yolu açık.

Süresi içinde hem müvekkilimin aldığı ceza açısından İtiraz, hem de müvekkilimin katılan olduğu kısım açısından Temyiz edeceğimi, gerekçeli kararın tarafıma tebliğinden sonra gerekçeli itiraz ve temyiz dilekçelerimi ibraz edeceğimi bildiren süre tutum dilekçeleri verdir.

Ben gerekçeli kararın tarafıma tebliğini beklerken bugün EK KARAR olduğu yazan bir karar geldi.

Aynen şöyle diyor:
"Katılan-sanık .... hakkında verilen kararın kesin nitelikte olması nedeniyle sanık müdafii Av. İ. S. T.'in temyiz ve itiraz taleplerinin REDDİNE,
Yapmış olduğu itirazın da REDDİNE...
... 7 gün içinde Yargıtay Nezdinde bu red kararı yönünden temyizi kabil olmak üzere karar verildi."

Evet değerli meslektaşlarım, bu da oldu. Kararı veren Asliye Ceza Mahkemesi Hem Ağır Ceza Mahkemesi yerine İTİRAZIN REDDİ kararı verdi, hem de Yargıtay Ceza Dairesi yerine TEMYİZİN REDDİ kararı verdi.