Mesajı Okuyun
Old 10-04-2007, 21:28   #3
av-gülen

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/11150
Karar: 2004/10600
Karar Tarihi: 01.11.2004

ÖZET : Genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin geri ödenmesi sırasında fahiş olarak uygulandığı ileri sürülen faiz nedeniyle istirdat talebi sözkonusudur. Bankanın kredi faiz oranını tek taraflı olarak artırma yetkisi bulunsa bile, kredi sözleşmesindeki yetkisine dayanarak bankanın, hak etmediği bir yararı sağlaması hukuken mümkün değilse de, yüksek olduğu iddia edilen faiz oranı hakkaniyet ve iyiniyet kurallarına uygun olduğu taktirde sözleşmeye uygulanması da mümkündür. Bu amaçla davalı banka ile aynı sektörde faaliyet gösteren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mukayesesi yapılarak uygulanan faiz oranlarının objektif iyiniyet kurallarına uygun olduğunun denetlenmesi gerekmektedir.

(4721 S. K. m. 2)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 15.5.2003 tarih ve 2001/307-2003/243 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan üç ayrı tarihte 15.200.000.000 TL. kredi kullandığını, 23 gün içerisinde geri ödenen krediye 7.351.000.000 TL. faiz tahakkuk ettirildiğini, uygulanan faizin fahiş olduğunu bu nedenle ihtirazi kayıt ile ödeme yaptıklarını ileri sürerek, fazladan ödenen 5.560.000.000 TL.nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, yaşanan ekonomik kriz döneminde faiz oranlarının yükseltildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davacının davalı bankaya asıl borcunu ödediği, faiz genelgesi uyarınca belirlenmiş akdi faiz oranına göre geç ödemeden kaynaklanan borcu bulunduğu. Bu faiz alacağının ödenmesi konusunda ihtar bulunmaması ve asıl alacağın kapanmış olması nedeniyle faize faiz uygulanması yapılamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.081.269.517 TL. asıl ve 63.863.613 TL. faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin geri ödenmesi sırasında fahiş olarak uygulandığı ileri sürülen faiz nedeniyle istirdat talebine ilişkindir.

Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi dosya arasında bulunmamaktadır. Öncelikle kredi sözleşmesi dosya arasına celpedilmelidir.

Davalı bankanın kredi faiz oranını tek taraflı olarak artırma yetkisi bulunsa dahi, kredi sözleşmesindeki yetkisine dayanarak bankanın, hak etmediği bir yararı sağlaması hukuken mümkün değilse de, yüksek olduğu iddia edilen faiz oranı hakkaniyet ve iyiniyet kurallarına uygun olduğu taktirde sözleşmeye uygulanması da mümkündür. Bu amaçla davalı banka ile aynı sektörde faaliyet gösteren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mukayesesi yapılarak uygulanan faiz oranlarının objektif iyiniyet kurallarına uygun olduğunun denetlenmesi gerekmektedir.

Mahkemece, davalı bankanın sektöründeki ve davalı konumuna yakın olan bankaların dava konusu dönemde uyguladıkları faiz oranlarının tespiti ile uygulanan faiz oranının iyiniyet kurallarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, Bankalar Kanunu'nun 4672 sayılı Yasayla değişik 14/5/c maddesi gereğince davalıdan harç alınmasına mahal olmadığına, 01.11.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
meslektaşım belki işinize yarayabilir , saygılar...