Sevgili Meslektaşlarım

Alacaklı A Borçlu B Senedi çaldığı düşünülen kişi C olmak üzere

A evde yokken iddiaya göre C evden senedi hırsızlayarak aldığı senedi B ye götürüp ödemesini ister. A savcılığa suç duyurusunda bulunarak senedin C de olduğuna dair tanıkları bildirir.

Mevcut hukuki durumda

1- Alacaklı A, senedin kimde olduğunu bilmekte ama tam olarak emin olamamakta ve davanın ispat edilemeyeceği düşüncesiyle TTK 759 gereği senedin iptali davasını açsa dava soruşturma dosyası nedeniyle süre verilerek istirdata dönüştürülür mü?

2- Senedin arkasında A nın cirosu bulunmamaktadır. İptal davası istirdata dönmez ve bu haliyle iptal davası olarak devam edilirse yargılama sürecinde sahte imzala ile cirolanarak iyiniyetli 3. kişi gelip senedi ibraz ederse ve neticesinde istidat davasını kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu ve C nin sahte imza ile senedi piyasaya sürebileceğini düşüncesinde olmakla süresinde istirdat açmaz isek genel mahkemelerde ne gibi müracaatlarda bulunulabilir?

3- İptal mercine gitmeden TTK 758 gereği Doğrudan istirdat davası açılırsa C senet bende değil yada bendeydi ancak şuan bende değil demek suretiyle sorumluluktan kurtulabilir mi?

4- Tüm bu ihtimallerden bağımsız olarak gerek iptal-istirdat işlemleri başlatılmış olsun gerekse de herhangi bir işlem başlatılmadan örnek 7 icra takibine konu edersek ve borca itiraz durumunda itirazın iptalinde alacağın senetten bağımsız ileri sürülemeyeceği senedin iptali kararı alınmadan takibe geçilemeyeceği gerekçe gösterilerek reddedilebilir mi? (YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ E. 1979/1436 K. 1979/1416 T. 21.3.1979) Bu durumda alacak hayvan satışı kaynaklı olduğundan örf adet gereği senetle ispat edilmesine gerek yok diye düşünmekteyim. Ancak satış için senet aldıktan sonra kaybedip de tanıkla ispata çalışmayı mantıksız bulmaktayım.


Vakit ayıran ve fikir beyan eden meslektaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Saygılarımla