Mesajı Okuyun
Old 29-10-2013, 13:34   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın ELİBOL,
Alıntı:
Yazan CATWOMAN
...Bir müvekkilim yıllar önce mirasçılarına kendi gayrimenkullerinin satışını yapmış ve tüm parasını da vermiştir.

Daha sonra müvekkilim 3. şahıslar tarafından bir belge yüzünden icraya konulmuştur. Ödeme emrinin tebliğinden sonra ancak henüz takip kesinleşmeden, müvekkilim başkalarından olan alacaklarını da gayrikabili rücu olmak kaydıyla (temlikten dönmemek kaydıyla)devretmiştir.

Ancak müvekkilim, gerçekte böyle bir borcu bulunmadığını söylemektedir.

Müvekkilimin 3 çocuğu vardır ve çocuklar babalarının vefat etmesi halinde borcu olmayan parayı ödemek istememektedirler.

Bu durumda müvekkilin çocuklarına zarar gelmemesi ve borcu ödememeleri için ne yapmalarını önerirsiniz? Mirasın reddi, ıskat, mirastan feragat hükümlerini birlikte değerlendirmenizi rica etmekteyim.

Çocuklara, babaları vefat etmeden, ne zaman vefat edeceği de belli olmadan; miras hakkında bu kadar çok kafa yormamalarını söyleyebilirsiniz...

Alıntı:
...Ancak mirasbırakan, bono hakkında imzaya ve borca itiraz ederek, icra hukuk mahkemesinde dava açmış. Bu davada bono üzerindeki imzalar kendisine ait çıkmış. Ancak ısrarla borcu olmadığını söylüyor...


Anlaşılan odur ki; baba aleyhine başlatılıp kesinleşen bir kambiyo takibi söz konusu? İİK 277 vd. maddeleri (özellikle m.278/3-b.1'i) inceleyiniz... Müvekkiliniz baba açısından da menfi tespit davasını değerlendiriniz...

Alıntı:
...Mirasbırakanın alacaklılarından mal kaçırmak gibi bir düşüncesi olmadığını, sadece miras paylaşımı yaptığını söylemem üzerine...Ayrıca gayrimenkuller de düşük değil, aksine gerçek değerinden mirasçılarına satılmış...