Mesajı Okuyun
Old 10-07-2008, 13:55   #20
Zeki

 
Varsayılan Deniz Kazaları

Üç kısımda inceliyoruz.

Birinci Kısım: Müşterek ve Hususi Avaryalar
İkinci Kısım: Çatma
Üçüncü Kısım: Kurtarma ve Yardım

Birinci Kısım: Müşterek ve Hususi Avaryalar
A. Umumi Hükümler
B. Müşterek Avarya
C. Dispeç
D. Müşterek Avarya Esaslarına Tabi Olan Başka Haller

İkinci Kısım: Çatma
A. Kusursuz Çatma
B. Kusurlu Çatma
C. Çatma Olmaksızın Zarar
D. Mahvuz Tutulan Hükümler

Üçüncü Kısım: Kurtarma ve Yardım
A. Ücret İsteme Hakkı
B. Ücretin Tayini
C. Ücretin Paylaşılması
D. Rehin ve Hapis Hakkı


BİRİNCİ KISIM
Müşterek ve Hususi Avaryalar
A) Umumi hükümler:

I - Tarifler:

1. Müşterek avarya:

TTK.Madde 1179 - Müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi ve yükü tehdit eden bir tehlikeden onları korumak maksadiyle ve makul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde ve bile bile, fevkalade bir fedakarlık yapılması veya fevkalade bir masrafa katlanılması halinde "Müşterek avarya hareketi" mevcut sayılır ve bu hareketin ancak doğrudan doğruya neticesi olan zarar veya masraflar müşterek avaryadır.
Müşterek avarya garamesine giren zarar veya masraflar; gemi navlun ve yük arasında aşağıdaki hükümlere göre paylaşılır.
1)Bir tehlike mevcut olmalı.
2)Bu tehlike gemi ve yükü birlikte tehdit etmelidir.
3)Fevkalade bir fedakarlık ve masraf yapılmış olmalıdır.
4)Yapılan fedakarlık , masraf sonucu gemi ve yük kısmen de olsa kurtarılmış olmalıdır.
NOT:Müşterek Avarya’ya ancak Müş. Avar.’nın doğrudan doğruya neticesi olan zarar ve masraflar kabul olunur.Gecikme sonucu gemi ve yüke gelen zararlar Müş. Avarya’ya dahil değildir.

2. Hususi avarya:

TTK.Madde 1180 - Müşterek avaryadan olmıyan, 1075 inci madde hükmüne girmiyen ve bir kaza neticesinde doğan bütün zarar ve masraflar ve hususiyle, gerek yolculuk sırasındaki, gerekse yolculuktan sonraki bir gecikmeden meydana gelen (İşsiz kalma zararları gibi) gemiyi veya yükü ilgilendiren bütün zararlar veya ziyanlar ile bir müşterek avarya hareketinin dolayısiyle neticesi olan zararlar hususi avaryadır.
Hususi avaryanın olması için zarar ve masrafın bir kaza sonucu oluşması gerekir.Müşterek avaryaya ait olan zarar ve masraflar gemi,yük,navlun arasında paylaşıldığı halde hususi avaryada herkes kendi zararını ödemek zorundadır. Hususi avaryanın gemiye ait olanına gemi maliki, yüke ait olanına yük sahibi katlanır.

II - Tehlikeye sebebiyet veren kimsenin durumu:

TTK.Madde 1181 –Müşterek avaryaya sebep veren tehlike üçüncü şahsın veya ilgililerden birinin kusurundan doğmuş ise bu kişi kendi zararına katlanacağı gibi bu yüzden zarara uğrayanlara karşı da sorumludur.Bu yüzden paylaşma yapılmadan önce kusur araştırması yapmak gerekir.
Tehlike gemi adamlarından birinin vazifesini yaparken kusurlu bir hareketi sonucu meydana gelmişse,donatan zarardan ancak gemi ve navlun ile sınırlı olarak sorumlu olur.Müşterek avarya hükümleri emredici olmayıp ihtiyarı olduğu cihetle,taraflar müşterek avarya konusunda serbestçe antlaşma yapabilir hatta müşterek avarya sorunu ortadan kalkabilir.

III - Müşterek avaryadan sonra çıkan hususi avaryaların tesirleri:

1. Garameye iştirak borcu üzerine:
TTK.Madde 1182 - Kurtarılan bir şeyden dolayı avarya garamesine iştirak borcu, o şeyin sonradan hususi avaryaya uğraması halinde ortadan kalkmaz.Yani sonradan çıkan hususi avaryanın daha önce müşterek avarya nedeniyle oluşan avarya garamesine iştirak borcuna bir etkisi yoktur.

2. Tazminat istemek hakkı üzerine:
TTK.Madde 1183 - Müşterek avaryadan olan bir hasar sebebiyle tazminat istemek hakkı hasara uğrayan şeyin sonradan vukubulacak bir hususi avarya neticesinde tekrar hasara uğraması veya zayi olması ile değil, ancak sonraki kazanın önceki ile hiçbir ilgisi olmaması ve önceki zarar vaki olmasaydı dahi sonraki kazanın tek başına bu yeni zararı tevlit edebilecek mahiyette olması halinde ortadan kalkar.Örnek olarak müşterek avarya sırasında kısmen hasarlanan mal sonradan çıkan fırtına yüzünden denize düşmüş ise tazminat isteme hakkı düşer.Çünki ikinci olay birinci olaydan tamamen bağımsızdır.Böyle olmasaydı güverteye çıkarılan mal deniz sularıyla ıslanıp gitseydi ozaman iki kaza arasında irtibat bulunduğu için tazminat hakkı düşmezdi.

B) Müşterek avarya:

I - Halleri:

1. Denize yük ve sairenin atılması:

TTK.Madde 1184 - Gemide mütat ticari teamüllere göre taşınmakta olan yükü, gemi kısımlarını veya gemi aletlerini denize atma; gemi direklerini, çımaları veya yelkenlerini kesme; demirleri, demir halatları veya zincirleri bırakma yahut kesme; hallerinde gerek bizzat bu fedakarlıkların teşkil ettiği zararlar, gerek bu fedakarlıklardan gemiye veya yüke gelebilecek diğer zararlar, hususiyle denize mal atmak üzere açılan ambar kapaklarından veya başka bir delikten ambara giren suların yapacağı zararlar, müşterek avarya garamesine kabul olunur.

Daha önce denizciliğin tabii tehlikelerinden birinin tahakkuku ile kopmuş bulunan direk veya başka eşyanın kırık ve döküntülerini kesme hallerinde meydana gelen kayıp ve zararlar müşterek avarya olarak kabul olunmaz.

Tehlikeden korunmak amacıyla yükün denize atılmasından doğan fedakarlığın müşterek avaryaya dahil edilebilmesi için,yükün mutad ticari teamüllere göre taşınmış olması gerekir.Kapalı ambarda taşınması gerekirken güvertede taşınan yükün veya iyi ambalajlanmadan veya istif edilmemiş yükün mutad ticari teamüllere uygun bir şekilde taşınmamış mal olarak kabulu gerekir.

2. Geminin hafifletilmesi:

TTK.Madde 1185 - Karaya oturmuş olan geminin hafifletilmesi bir müşterek avarya hareketi teşkil ettiği takdirde, bunun için yükün, yakıtın veya kumanyanın hepsinin yahut bir kısmının mavnalara veya diğer vasıtalara aktarılması halinde; mavnalar veya diğer vasıtaların kirası ile zikri geçen şeylerin aktarılmaları ve yeniden gemiye yüklenmeleri sırasında gemiye veya kendilerine ve vasıtalarda yüklü bulundukları sırada yalnız kendilerine gelebilecek bütün zararlar müşterek avaryaya kabul olunur.

Karaya oturmuş olan geminin hafifletilmesi için,yükün,yakıtın veya kumanyanın kısmen veya tamamen mavnalara aktarılması ve yeniden gemiye yükletilmesi sebebiyle oluşan masraflarla meydana gelen zarar ve kayıplar müşterek avaryadan sayılır.Eğer gemi sığ sudan geçebilmek için hafifletilmişse müşterek avarya söz konusu değildir.

3. Geminin karaya oturtulması:
TTK.Madde 1186 - Geminin yalnız batmak veya zaptedilmek tehlikesinden korunması için bilerek karaya oturtulması halinde; karaya oturma ve yeniden yüzdürmeden çıkan zararlar ve yüzdürme masrafları müşterek avarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki; zikri geçen tedbir alınmamış olsaydı geminin mutlaka sahil veya kayalara bindireceği anlaşılırsa yalnız yüzdürme masraf ve zararları müşterek avarya kabul olunur.

Geminin batmak veya zaptedilmek tehlikesinden korunması için kasden karaya oturtulması halinde karaya oturma veya yeniden yüzdürmeden çıkan zararlar müş. Avaryadan sayılır.Şu kadar ki karaya oturtulma tedbiri alınmamış olsaydı geminin mutlaka sahile, kayalara bindireceği anlaşılıyorsa bile bile oturtmadan doğan zararlar hariç sadece yüzdürme masraf ve zararları müşterek avaryadan sayılır.Bunlar;
1. Karaya oturtma sırasında gemi ve yüke gelen zararlar,
2. Geminin tekrar yüzdürülmesi esnasında meydana gelen zararlar.

4. Geminin yüzdürülmesi:

TTK.Madde 1187 - Gemi, kendisinin ve yükün kurtarılması için bilerek karaya oturtulmuş olmayıp da başka sebeplerden oturmuşsa, karaya oturma yüzünden çıkan zararlar müşterek avaryadan sayılmamakla beraber yeniden yüzdürme için yapılan masraflarla bu maksatla gemiye veya yüke bilerek yapılan zararlar müşterek avaryadandır. Hususiyle tehlikeli bir vaziyette bulunan gemiyi müşterek selamet uğruna yüzdürmek veya daha derin bir yere götürmek için sarf olunan gayretler yüzünden:
1. Yelken ve direk veya bunlardan birinin zıyaı yahut hasara uğramasından doğacak zararlar;
2. Makine ve kazanlara arız olan hasarlar;
3. 1185 inci maddede yazılı zararlar; müşterek avarya olarak kabul olunur.

Geminin kazaen karaya oturmuş olduğu hallerde karaya oturma yüzünden çıkan zararlar hariç,geminin yüzdürülmesi için yapılan masraflar,özellikle geminin çekilmesi için temin edilen vincin,vs’nin getirilmesi,fazladan çalıştırılan işçilerin ücretleri müşterek avaryaya dahildir.
Gemiyi daha derin yere götürürken gemide oluşacak zararlar müşterek avarya teşkil eder.

5. Gemide çıkan yangının söndürülmesi:

TTK.Madde 1188 - Gemide çıkan yangını söndürmek üzere gemide ve yükte veya bunlardan birinde su ile yahut lombarları açarak batırma da dahil olmak üzere başka suretlerle meydana getirilen zararlar; (Yükün yanmamış kalan parçalarının istif edilmeksizin veya dökme halde gemiye yüklenmiş bulunan malların ve gemi kısımlarının yanma yüzünden uğradığı zararlar hariç) müşterek avaryadandır.

Gemide çıkan yangını söndürmek üzere gemiye veya yüke gelen hasarlar,örneğin su ve kimyevi maddeler sıkılmasından dolayı yükün ıslanması,yanan gemiyi karaya oturtma,vs. gibi zararlar müşterek avaryadan sayılır.Ancak yanan gemi kısımları ile dökme halinde yüklenmiş mallara ve yüke ait kolilere yanma yüzünden gelen zararlar müşterek avaryanın dışında bırakılmıştır..Şöyleki paket,çuval haldeki yükler ıslanıp yanmış ise bunlar müş. Avarya dışıında kalır.Ancak yanmamış ama ıslanan yükler müş.avarya içindedir.Sonuç olarak gemideki yangın aslında hususi avaryadır.

6. Yakıt yerine yakılan yük, gemi eşyası ve kumanyası:

TTK.Madde 1189 - Tehlike karşısında müşterek selamet uğruna zaruri olarak yakıt gibi yakılan yük, gemi eşyası ve kumanyası veya bunlardan biri; ancak ve ancak gemi tam ve bol yakıt ile donatılmış olduğu takdirde müşterek avarya kabul olunur. Şu kadar ki; bu suretle yakılan şeylerin muadili olan yakıt miktarının muhammen kıymeti, son hareket limanı ve gününün rayici üzerinden hesaplanarak donatana zimmet ve müşterek avaryaya matlup kaydolunur.

Gemi tam ve bol yakıt ile donatılmış olduğu hallerde müş. tehlikenin bertaraf edilebilmesi için yük,gemi eşyası ve kumanyası yakıt gibi yakıldığında müş. avaryaya dahil edilir.Eğer gemide yakıt yoksa gemi yakıt bakımından yola elverişsiz bir gemidir ve bu zarar müş.avaryaya dahil olamaz.

7. Barınma limanındaki masraflar:

TTK.Madde 1190 - Kaza, fedakarlık veya başka fevkalade haller yüzünden yolculuğa devam olunması gemiye ve yüke müşterek bir tehlike getirecek olup da bunun önüne geçmek için geminin bir barınma, liman veya yerine girmesi yahut yükleme liman veya yerine dönmesi yahut gereken tamiratı yaptırmak buralarda mümkün olmadığı takdirde başka bir barınma limanına girmesi ve bu hareketlerin müşterek selamet bakımından zaruri bir tedbir mahiyetini arz etmesi halinde aşağıda sayılan zarar ve masraflar müşterek avarya olarak kabul olunur:

a) Mezkür liman veya yere giriş masraflariyle, barınma veya dönmenin neticesi sayılabilmek şartiyle; geminin bu liman veya yerden ilk yükünün tamamı veya bir kısmiyle hareketindeki çıkış masrafları;

b) Gemi hasarlarının tamiri için zaruri olmak şartiyle yük, yakıt veya kumanyayı gemi içinde koyup kaldırmak yahut bir yükleme, durma veya barınma liman yahut yerinde boşaltmak için yapılan masraflar;

c) Kaptanlara ve diğer gemi adamlarına geminin bakımı veya müşterek avaryaya girmiyen tamirler için fazla çalışma ücreti ödenmiş olduğu takdirde bu ücret bunun ödenmiş olması dolayısiyle yapılmasına hacet kalmamış bulunan ve yapılması halinde müşterek avaryaya dahil edilecek olan masraflar nispetinde müşterek avaryaya kabul olunur.

d) Gerek bu bendin, gerekse müşterek avarya ile ilgili diğer hükümlerin tatbikında, donatanın kanun ile veya iş akdiyle bunları ödemeye mecbur olduğuna bakılmaksızın, kaptan ve diğer gemi adamlarına veya onlar lehine yapılmış bulunan bütün ödemeler ücret sayılır.
Müş.avaryada barınma limanındaki masrafları müş.avaryaya dahil edilebilmesi için,geminin ve yükün müş. bir tehlike ye uğramış şartı olmayıp tehlike ihtimalinin mevcut olması yeterlidir.

8. Muvakkat tamirler:

TTK.Madde 1191 - Gemi; bir yükleme, durma veya barınma limanında müşterek salamet uğruna veya müşterek avaryadan sayılacak bir fedakarlık neticesinde hasıl olan hasarlardan dolayı muvakkaten tamir edilirse bu tamirin masrafları, müşterek avarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki; kazaen vakı bir hasar neticesinde sadece yolculuğun ikmalini temin için muvakkat tamirlere girişilmişse yapılan masraflar ancak mezkür tamirler yapılmamış olsaydı karşılaşılacak ve müşterek avarya olarak tazmin edilecek olan masraftan elde edilen tasarruf nispetinde ve yapılmış olan masraflar yüzünden diğer ilgililerin elde edebilecekleri tasarruflara bakılmaksızın, müşterek avaryaya girebilir.Müşterek avaryadan sayılan muvakkat tamir masraflarından yeni ve eski farkı indirilmez.
Bu maddeye göre yükleme,durma vaya barınma limanında müş.bir tehlikenin giderilmesi için yapılan muvakkat tamir masrafları müş.avaryadan sayılır.Örneğin batma tehlikesi olan geminin bilerek karaya oturtulması sonucu oluşan zararın bir barınma limanında onarılması gibi.
Hususi avarya sonucu zarar oluşmuşsa sadece yolculuğun tamamlanabilmesi için yapılacak muvakkat tamir masrafları ancak ikame masrafı şeklinde müş.avaryaya kabul edilir.

9. Boşaltılma sırasında yüke gelen zararlar:

TTK.Madde 1192 - Yük, yakıt ve kumanyanın yalnız elden geçirme, boşaltma, depolama, yeniden yükleme ve istif ameliyeleri sırasında uğrayacakları hasar ve kayıplar; ancak, bu ameliyelere ait masrafların müşterek avaryadan sayılmaları halinde, müşterek avarya olarak kabul olunur.
Geminin yüzdürülmesi için yük,yakıt veya kumanyanın boşaltılmasına ihtiyaç duyulmuş olupda bu boşaltma sırasında bir zarar meydana gelmişse bu zarar müş.avarya olarak kabul olunur.

10. Geminin müdafaası:

TTK.Madde 1193 - Geminin düşman veya deniz haydutlarına karşı müdafaası halinde müdafaa sırasında gemiye veya yüke yapılan hasar, bu sırada sarf olunan cephane,gemi adamlarından biri müdafaa sırasında yaralandığı veya öldüğü takdirde tedavive cenaze masrafları, 1013 ve 1014 üncü maddelerle diğer mevzuat gereğince verilmesi lazım gelen tazminat ve mükafat, müşterek avarya olarak kabul olunur.

11. Geminin kurtarılması:

TTK.Madde 1194 - Geminin düşman veya deniz haydutları tarafından durdurulup da fidye verilerek geminin ve yükün kurtarılması halinde rehinelerin geçim ve kurtarılma masraflariyle birlikte, verilen fidye müşterek avarya olarak kabul olunur.

12. Para tedariki:

TTK.Madde 1195 - Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere yolculuk sırasında para bulmak lazım gelip de bu hal zarar ve masraflara sebep olmuş veya ilgililer arasında yapılacak paylaşma ayrıca masrafı icabettirmişse, mezkür zarar ve masraflar da müşterek avaryaya kabul olunur. Hususiyle yolculuk sırasında satılan malların satışından doğan ziyan, lazım olan para deniz ödüncü yolu ile alınmışsa deniz ödüncü primi, deniz ödüncünden başka bir suretle alınmışsa sarf olunan paranın sigorta primi, zararların tesbit ve tayini ve müşterek avarya hesaplarının yaptırılması masrafları müşterek avarya olarak kabul olunur.Para, borçlu masaya dahil ilgililerden herhangi biri tarafından temin olunmamışsa müşterek avaryaya giren sarfiyat için yüzde iki nispetinde bir komüsyonkabul olunur.Ancak, komüsyon hesap edilirken kaptan, zabitler ve tayfaların ücretleri vegeçim masrafları ve yolculuk sırasında yeniden tedarik edilmemiş olan yakıt vekumanya bedelleri nazara alınmaz.

Bunda müş.avarya masraflarını karşılayacak paranın tedarikinde ne gibi şeylerin müş.avaryaya dahil edileceğini hükme bağlamış bulunmaktadır.Buna göre;
1. Para deniz ödüncü ile alınmış ise deniz ödüncü primi,
2. Ödünç alınan paranın sigorta primi.


II - İstisnaları:

1. Hususi avarya halleri:

TTK.Madde 1196 - Aşağıdaki haller müşterek avaryadan olmayıp hususi avaryadan sayılır:
1. Yolculuk sırasında olsa bile hususi avarya neticesinde lazım olan paranın tedarikinden çıkan zarar ve masraflar;
2. Gemi ve yük için birlikte itiraz edilmiş ve her ikisi kurtarılmış olsalar bile itiraz masrafları;
3. Gemi yüzmekte iken yelken zorlaması veya makine ve kazanların çalıştırılması yüzünden gemi, yük ve navlun veya bunlardan birinin duçar olacağı kayıp ve hasarlar.
2. Müşterek avarya olarak kabul olunamıyacak hasarlar:

TTK.Madde 1197 - Müşterek avarya hallerinde zararın tesbitinde aşağıdaki şeylerin uğradıkları hasar ve zıya, hesaba katılmaz:
1. Mütat ticari teamüllere uygun şekilde taşınmış olmayan mallar;
2. Taşıyanın acentesinin veya sair temsilcisinin haberi olmaksızın veya yükleme sırasında bile bile yanlış beyanla yükletilmiş mallar; şu kadar ki, bu gibi mallar kurtarılmış olursa müşterek avarya borcuna iştirak ederler. Yükleme sırasında hakiki değerlerinden aşağı bir değer bildirmek suretiyle yükletilen mallara arız olacak zarar ve kayıplar, bildirilen değer üzerinden tazmin olunursa da müşterek avarya borcuna hakiki değerleri üzerinden girer;
3. Kaptana usulüne göre bildirilmemiş olan kıymetli eşya, sanat eserleri, para ve kıymetli evrak.

III - Zarar ve tazminatın tesbiti:

1. Gemi hakkında:

a) Umumi olarak:

TTK.Madde 1198 - Gemi ve teferruatının uğramış oldukları hasarlara ve ziyaa karşılık müşterek avaryaya kabul edilecek miktar, tamir yapılmış veya eski parçaların yerine yenileri konulmuş olduğu takdirde, aşağıdaki maddede gösterilen indirmeler mahfuz kalmak üzere, tamirin veya yenilemenin makul ve hakiki değerinden ibaret olacaktır.Tamirat yapılmamış ise, bilirkişinin takdir ettiği tamir masraflarını aşmamak şartiyle, müşterek avaryaya makul bir amortisman kabul olunur.Geminin fiili veya hükmi tam zıyaı halinde gemiye verilecek müşterek avarya tazminatı, müşterek avaryadan olmıyan hasarların tamir masrafları ve varsa satış tutarı çıkarıldıktan sonra kalan, geminin takdir edilen sağlam hali değerinden ibarettir.

b) Tamir tutarlarından indirilecek yeni-eski farkları:

TTK.Madde 1199 - Eski malzeme veya parçalar yenileriyle değiştirildiği takdirde müşterek avarya tazminatı hesabında müşterek avarya olarak ödenmesi kabul edilen tamir tutarlarından yeni ve eski farkları, 1191 inci maddenin son fıkrası hükmü mahfuz kalmak üzere, aşağıdaki hükümlere göre indirilir:

Esas itibariyle indirmeler geminin yaşına göre hesabedilir; geminin ilk defa olarak gemi siciline kaydolunduğu tarihten kazanın vukubulduğu tarihe kadar geçen müddet geminin yaşı itibar olunur. Ancak, kumanya ve demirbaş eşya, izolasyon tertibatı, kurtarma sandalları ve benzerleri, ciro (gyro) puslası tertibatı,telsiz aletleri, istikamet gösteren aletler ile iskandil aletleri ve benzerlerinde ve makine ve kazanlarda indirme, ilgili eşyanın kendi yaşına göre yapılır.Kullanılmamış olan kumanya, istihlak maddeleri ve aletler hakkında hiçbir indirme yapılmaz.İndirme yeni malzeme ve parçaların değeri üzerinden yapılır. Hasarı tesbit masrafları müstesna, bu değere işçilik ve yerleştirme masrafları da dahildir.

Kızak ve havuz ücretleriyle geminin yer değiştirme masrafları tam olarak kabul olunur. Kazaya takaddüm eden altı ay zarfında boyanmış ise karinayı temizleme veboyama masrafları da hesaba ithal edilir.

2. Yük hakkında:

a) Umumi olarak:

TTK.Madde 1200 - Fedakarlık neticesinde zıya veya hasara uğrayan yük için verilecek tazminat mal sahibinin bu yüzden uğradığı zarara eşit olacaktır. Zarar miktarı geminin boşaltıldığı son gündeki veya yolculuk varma limanından başka bir yerde bitirilirse yolculuğa son verildiği tarihteki piyasa fiyatı esas tutularak takdir olunur.Piyasa fiyatı yoksa yahut bu fiyat veya bu fiyatın nasıl tatbik edileceği bilhassa malın mahiyeti yüzünden kestirilemiyorsa fiyat bilirkişilere biçtirilir.Bu fiyattan, malın ziyaı neticesi tasarruf edilen navlun, Gümrük Resmi ve sair masraflar indirilir. Müşterek avaryadan sayılmıyan ve avaryaya sebep olmuş hadiseden önce veya sonra yahut hadise sırasında hasıl olan değer düşüklüğü ve ziyanlar dahi, tazminat hesap olunurken indirilir. 1183 üncü madde hükmü mahfuzdur.Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere 1195 inci madde hükmü gereğince satılan mallar da feda edilmiş mallardan sayılır.Buna göre yükün müş.avarya hareketi neticesinde hasara uğraması halinde yükle ilgili şahsın müş.avaryadan alacağı tazminat bu yüzden uğradığı zarara eşit olacaktır.Bu zarar geminin boşaltıldığı son gündeki veya yolculuğa son verildiği tarihteki piyasa esas alınarak takdir olunur.Malın piyasa fiyatı bilinmiyorsa bilirkişiye ihtiyaç duyulur.

b) Hasara uğrayan malların satışı:

TTK.Madde 1201 - Fedakarlık neticesinde hasara uğrıyan mallar satıldığı ve zararın tutarı hakkında taraflarca başka esaslar kabul edilmiş olmadığı takdirde hiç hasara uğramamış olduğu kabul edilmek suretiyle malların en son boşaltma günündeki veya yolculuk asıl varma limanından başka bir limanda sona ermişse yolculuğun sona erdiği gündeki safi kıymeti ile avaryalı malların safi satış tutarı arasındaki fark müşterek avaryaya ithal edilecek zarar miktarını gösterir.

3. Navlun hakkında:

TTK.Madde 1202 - Yükün zıya veya hasarından doğan navlun kayıtlarının müşterek avarya yoluyla tazmini; navlun kaybının bir müşterek avarya hareketi neticesi olmasına yahut da bizzat yükün zıya veya hasarının müşterek avaryaya kabul edilmiş bulunmasına bağlıdır.Kaybedilen gayrisafi navlundan, yapılan fedakarlık sebebiyle tasarruf edilmiş olan masraflar indirilir.
Yükün hasarından dolayı taşıyanın uğradığı navlun kaybının müş.avarya yolu ile tazmin edebilmesi için navlun kaybının müş.avarya hareketi neticesi olması yahut yükün uğradığı hasarın müş.avaryaya kabul edilmiş olması gerekir.

IV - Garameye iştirak borcu:
1. Umumi esaslar:

TTK.Madde 1203 - Müşterek avaryaya kabul olunan zararların tamamı, gemi, yük ve navlun arasında gemi ve yükün değerleri ve navlunun miktarı ile mütenasip olarak pay edilir.Müşterek avaryaya iştirak borcu, birinci fıkrada yazılı şeylerin yolculuğun sonundaki hakiki safi değerlerine, önceden ithal edilmiş olmadıkça feda olunan şeyler için kabul olunan müşterek avarya tazminatı ilave olunmak suretiyle tesbit olunur.

Geminin ve yükün müşterek avarya hareketi anında tamamiyle zıyaa uğramaları halinde, navluna hak kazanmak üzere ödenmelerine veya yapılmalarına hacet kalmıyacak olup da müşterek avaryadan sayılmıyan gemi adamları ücretleriyle masraflar, donatanın rizikoya uğrıyan yük ve yolcu navlunlarından indirilir.

Garameye iştirak eden şeyler için müşterek avarya hareketinden sonra yapılmış olan ve müşterek avaryaya kabul edilmiş olmıyan masraflar da bunların iştirak değerlerinden indirilir. Yolcuların bagajları ile konişmentoya bağlanmamış olan zati eşyaları müşterek avaryaya iştirak etmez.

2. Tazminata hakkı olanların rehin hakları:

a) Umumi olarak:

TTK.Madde 1204 - Tazminata hakkı olanlar gemi ve navluna düşen garame payları için bir gemi alacaklısı hakkını ve garameye girecek malların her biri üzerinde de o mallara düşen garame payları için bir yük alacaklısı hakkını haizdirler; şu kadar ki, yük alacaklısı hakkı, mallar teslim edildikten sonra zilyedliği hüsnüniyetle iktisap etmiş olan üçüncü şahıs zararına olarak kullanılamaz.Garameye girecek malların gönderileni; malları teslim alırken bunlara bir garame payı düşmüş olduğuna vakıf ise bu pay için, mallar teslim edilmiş olmasaydı o malların paraya çevrilmesi halinde garame payı ne nispette ödenecekidiyse o nispette malların teslim zamanındaki değerine kadar şahsan mesuldür.

b) Gemiye düşen garame payı için teminat:

TTK.Madde 1205 - Geminin 1207 nci maddeye göre zararın tesbit ve taksim edilmesi lazım gelen limandan ayrılabilmesi için gemiye düşen garame paylarına karşılık olarak yük ile ilgili olanlara teminat göstermek mecburidir.

c) Yükü takyid eden rehin hakkının kullanılması:

TTK.Madde 1206 - Kaptan, garame payları ödenmedikçe veya 1070 inci madde gereğince temin edilmedikçe garameye iştirak eden malları teslim edemez; ederse mallar üzerindeki rehin hakkına halel gelmemekle beraber kendisi de bu paylardan şahsan mesul olur.Kaptanın hareket tarzını donatan emretmişse 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.Tazminata hakkı olanların garameye giren mallar üzerindeki rehin hakkı bunlar namına, taşıyan tarafından kullanılır. Taşıyan bu rehin hakkını kullanırken navlundan ve sarfettiği paralardan dolayı kendisinin haiz olduğu rehin hakkına dair 1077 nci madde hükümlerine tabidir.


C) Dispeç:
I - Umumi olarak:
1. Yapılacağı yer:

TTK.Madde 1207 - Zararın tesbit ve taksimi varma yerinde ve eğer buraya varılmazsa, yolculuğun bittiği limanda yapılır.

Gemi ve yükle ilgili kimselerin zararlarını,alacak ve borçlarını saptamak,belirlemek amacıyla aralarında yaptıkları hesaplamayı belgeleyen yazıya denir.Buna göre müş.avarya sonunda düzenlenen bilirkişi raporu niteliğinde olup,avarya zararına ait taksim planını içerir.Dispeç varma limanında yapılır.Gemi birden çok limana uğruyorsa limanda veya TTK’nu 1207. maddesi gereğince konişmentoya konulacak şartlarla belli bir yerde yapılacağı kararlaştırılabilir.
Dispeç bir defa yapılır.Dispeçi gecikmeksizin yaptırmak kaptanın görevidir.Dispeç raporu dört kısımdan oluşur.

1) Müşterek avarya olayı anlatılır.
2) Aktif masa (Alacaklı) yer alır.
3) Pasif masa (Borçlu) yer alır.
4) Avarya paylaştırma-garame-oranı bulunur.
Dispeçle varılmak istenen hedef,paylaşmaya katılan bütün varlıklara uygulanacak oranın bulunmasıdır.

Dispeç raporunun mahkeme tarafından tasdik edilmesi gerekir.

2. Dispeççi:

TTK.Madde 1208 - Dispeç, hükümetçe tayin edilmiş olan dispeççiler ve bunlar yoksa, mahkemenin tayin edeceği kimseler tarafından yapılır. Şu kadar ki; gemi ve yükle alakalılar da müttefikan dispeççi seçebilirler.İlgililerden her biri dispeçin yapılması için lazım olan ve elinde bulunan vesikaları hususiyle çarter partileri, konişmento ve faturaları, dispeççiye ibraz etmeye mecburdur.Dispeççinin talebi üzerine mahkeme, Usul Kanunu hükümleri gereğince ellerinde bulunan vesikaları dispeççiye ibraz etmelerini bunları elinde bulunduranlara emreder.Dispeççi; ilgililerin dispeçi tetkik etmelerine müsaade ve talepleri üzerine masraflarını çekmek şartiyle, bir kopya vermeye mecburdur.
Dispeç,esas itibariyle hükümetçe tayin edilmiş olan dispeçciler tarafından yapılır.Dispeç raporu bir hakem kararı niteliğinde olmadığı için tek başına temyiz edilemez.

3. Dispeçi yaptırma mükellefiyeti:

TTK.Madde 1209 - Kaptan gecikmeksizin dispeçi yaptırmakla mükelleftir; bu mükellefiyetini yerine getirmezse ilgililerin her birine karşı mesul olur. Sigortacı dahil bütün ilgililerin kaptanın dispeç yaptırmaya mecbur tutulması için kaptana ve donatana karşı dava açmak hakları mahfuzdur.Dispeç vaktinde yaptırılmazsa ilgililerden her biri ve bu arada sigortacı bunun yapılmasını istemiye ve yaptırmaya salahiyetlidir.Dispeçin yapılması talebi hadisenin müşterek avarya sayılamıyacağı ileri sürülerek dispeççi tarafından reddedilirse dispeçin yapılması lazım gelip gelmediğine ilgililerden herhangi birinin ve bu arada sigortacının müracaatı üzerine 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemece karar verilir. Mahkeme evrak üzerine veya ilgilileri ve bu arada sigortacıları dinliyerek bu hususta karar verir. Bu halde, basit muhakeme usulü tatbik olunur.

Geminin bir kollektif şirkete ait olması halinde dispeç yapılmasını şirket ortağı değil ancak şirket talep edebilir.Dispeçin yapılmasına ve dispeçci tayinine itirazın reddine dair kararıntemyiz kabiliyeti yoktur.

II - Dispeçin tasdikını talep ve itiraz:
1. Duruşma:

TTK.Madde 1210 - İlgililer ve bu arada sigortacılar 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemeden dispeçin tasdikını istiyebilecekleri gibi avaryanın nevine veya hesaplarına itiraz da edebilirler.Dilekçede duruşmaya çağırılacak olan ilgililerin ad ve soyadları bildirilmek lazımdır.Dilekçe üzerine mahkeme dispeççiden dispeç ile müsbit evrakı ister, bu vesikaların tamamlanmasına lüzum görülürse ibrazını onları elinde bulunduranlara emreder.İlgililerin hepsi duruşmaya çağırılır. Davetiyede, dispeç ile müsbit vesikaların mahkeme kaleminde incelenebileceği ve çağırılanın daha önce de dispeçe karşı mahkemede itirazda bulunabileceği muayyen günde gelmediği takdirde dispeçe muvafakat etmiş sayılacağı yazılır. Davetiyenin tebliğ için duruşma gününden en az on beş gün önce gönderilmesi lazımdır.

Dispeç raporuna itirazın en geç ilk celsede hiçbir tereddüdü gerektirmiyecek derecede açık ve etraflı olarak bildirilmesi mecburidir. Haklı sebepler dolayısiyle bu mümkün olmazsa, hakim ilgiliye itirazını bildirmek üzere bir defalık uygun bir mehil verir. İlk celsede veya en geç hakim tarafından verilecek mehil içinde gereği gibi açık ve etraflı şekilde bildirilmemiş olan itiraz vukubulmamış sayılır.
Dispeç raporu bir mahkeme ilanı gibi doğrudan doğruya infaz edilemediği için ilgililerin ve bu meyanda sigortacıların mahkemeden bunun tasdikini istemeleri gerekir.Dispeçin tasdiki ve itirazların tetkiki basit usulü muhakemeye tabidir.

2. Dispeçin tasdiki:

TTK.Madde 1211 - Tayin olunan günde hazır olanlarla duruşma yapılır. Dispeçe karşı duruşmada veya daha önce bir itiraz yapılmamış olduğu takdirde dispeç tasdik olunur. İtiraz yapılmışsa ilgililer dinlenir. İtirazın yerinde olduğu görülür, veya başka surette bir anlaşmaya varılırsa dispeç buna göre düzeltilerek tasdik olunur.İtirazın hemen karara bağlanmasının mümkün olmaması halinde dispeç raporunun itirazın şümulü dışında kalan kısımları ayrı bir kararla tasdik ve itiraz edilen kısım hakkında duruşmaya devam olunur.

Tasdiki istenen dispeç raporunun itiraz edilmeyen kısımları mahkemece ayrı bir kararla tasdik olunur.Böylece hak sahipleri boş yere beklemekten kurtarılmış olur.İlgililer itiraz edilen hususlar üzerinde bir antlaşmaya varırlarsa dispeç buna göre düzeltilerek tasdik olunur.Aksi takdirde mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak itirazın halli yoluna gidilir.

3. Tatbik olunacak usül hükümleri:

TTK.Madde 1212 - 1210 ve 1211 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle dispeçin tasdikında ve itirazların tetkikında basit muhakeme usulü hükümleri tatbik olunur.

3. Dispeç raporunun tasdikı hakkındaki kararın hükmü:

TTK.Madde 1213 - Dispeç raporunun tasdikı hakkındaki kararın kesinleşmesiyle bu karar, raporda gösterilen alacakların ödetilmesi için verilmiş bir ilam mahiyetini kazanır. Şu kadar ki; itiraza uğramamış olan bir raporun tasdikı kararı kesinleşmeden önce de bu mahiyeti haizdir.
Raporun tasdikına ait ilam, tasdik talebi üzerine yapılan duruşmaya usulüne göre çağırılmış olmıyan ilgililer aleyhine hiçbir netice doğurmaz.

Dispeçin tasdikine ilişkin karar kesinleştiğinde dispeç raporunda gösterilen alacakların ödetilmesi için verilmiş bir ilan mahiyetini alır.Şu kadar ki;tasdik talebi üzerine yapılan duruşmaya usulüne göre çağrılmayan ilgililer aleyhine bu ilam,hiçbir sonuç doğurmaz.Dispeç raporu itiraza uğramamış ise bunun tasdikine ilişkin mahkeme kararı,kesinleşmeden önce de eda davasında verilmiş bir tahsil kararı niteliğini taşır.

D) Müşterek avarya esaslarına tabi olan başka haller:
1. Şartlar;
TTK.Madde 1214 - Kaptan yolculuğa devam maksadiyle fakat müşterek avaryadan olmıyan bir sarfiyat için 1000 ve 1001 inci maddeler gereğince yükü deniz ödüncüne karşı rehnetmiş olur veya satmak veya kullanmak suretiyle yükün bir kısmı üzerinde tasarruf etmiş bulunursa yükle ilgili olanlardan birinin hakkı olan tazminatı gemi ve navlun üzerinden tamamen veya kısmen alamaması yüzünden uğrıyacağızarar yükle ilgili olanların hepsi tarafından müşterek avarya esaslarına göre çekilir.Bütün hallerde ve hususiyle 1001 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki halde yükle ilgili olanlara ait zarar, 1200 üncü maddede yazılı tazminata göre tesbit olunur. Satılan mallar meydana gelebilecek, müşterek avaryaların garamesine dahi yukarda yazılı tazminata esas tutulan değer üzerinden girer.

Müşterek avarya söz konusu olmadan sırf yolculuğa devam maksadı ile kaptanın yük üzerinde (yükü deniz ödüncüne karşı rehnetmek,satmak)tasarrufta bulunması halinde yükle ilgili kişilerin bu yüzden uğradığı zarar, yükle ilgili olanların hepsi tarafından müş.avarya esaslarına göre çekilir.Bunun için önce zarar oluşacak,onun içinde yükle ilgilinin bu hakkını donatandan (gemi ve navlun üzerinden) tahsil edilmemiş olması gerekir.Kaptanın yük üzerinde tasarruf yetkisi TTK huh 998 ve devamı maddelerinde hükme bağlanmıştır.

2. Hükümler:

TTK.Madde 1215 - Bu kanunun 1089 ve 1214 üncü maddelerinde yazılı hallerde ödenecek garame payları ve alınacak tazminat, her hususta müşterek avarya hallerin deki garame payları ve tazminat hükmündedir.


İKİNCİ KISIM

Çatma

A) Kusursuz çatma:

TTK.Madde 1216 - Çatma umulmıyan bir hal veya mücbir kuvvet yüzünden vukua gelmiş veya neden ileri geldiği anlaşılamamışsa çarpışan gemilerin yahut gemilerde bulunan can ve malların çatma yüzünden uğradıkları zarar için tazminat istenemez.
Çatma,iki veya daha ziyade geminin birbirine çarpmasıdır.Çarpışan gemiler bağımsız durumda olmalıdır.Çatmada fiil sorumluluk söz konusudur.Bunun için çarpışan gemilerin tahsis edildikleri deniz yolculuğunda birbirleriyle akdi ilişki içersinde olmamaları gerekir.

B) Kusurlu çatma:

I - Bir taraflı kusur:

TTK.Madde 1217 - Çatma gemilerden birinin gemiadamlarının kusurundan ileri gelmişse, zararı o geminin donatanı tazmine mecburdur.

Buna göre çatma gemi adamlarının kusurundan ileri gelmişse, donatan zararı tazmin etmeye mecburdur..Burada donatan istihdam eden sıfatıyla zarardan sorumlu tutulmaktadır.Donatanın sorumlu olması için,çatmanın gemi adamlarının geminin kullanılmasıyla ilgili bir kusurundan ileri gelmiş olması gerekir.

II - Müşterek kusur:

TTK.Madde 1218 - Çatma; çarpışan gemilerin gemiadamlarının müşterek kusurlarından ileri gelmişse, bu gemilerin donatanları çatma yüzünden gemilerin veya gemide bulunan malların uğradıkları zararı kusurlarının ağırlığı nispetinde tazmin etmeye mecburdurlar.Gemide bulunan bir insanın ölümünden veya yaralanmasından yahut sıhhatinin bozulmasından doğan zararlardan, gemilerin donatanları zarar görene karşı müteselsilen mesul olurlar.Donatanların birbirine karşı olan münasebetlerinde bu gibi zararlar için dahi birinci fıkra tatbik olunur.

Buna göre çatmada müş.kusur varsa donatanların sorumlulukları kusurları oranındadır.Yük sahibi zararını tamamen kusurlu donatanların yalnız birisinden istemek hakkına sahip değildir.Donatanların her birinden ancak kusur oranlarına göre istemde bulunabilir.

Fakat bu kurala bir istisna getirilmişitir.Gemide bulunan şahıslara cismani bir zarar geldiği takdirde donatanlar bu kimselere karşı müteselsilen sorumlu olurlar.Gemideki şahsın ne olduğunun önemi yoktur.

III - Mecburi kılavuzun kusuru:

TTK.Madde 1219 - Gemi mecburi kılavuz tarafından sevk edilirken onun kusurundan ileri gelen çatmadan geminin donatanı mesul olmaz; meğer ki, gemiadamlarından olan kimseler kendilerine düşen vazifeleri yapmamış olsunlar.

“Mecburi Klavuz ” ile “Klavuz alma mecburiyeti” birbirinden ayrı şeylerdir.Birincisinde geminin idaresi ikincisinde klavuz sadece kaptana yardım eder,ona yol gösterir.Mecburi klavuzun görevi devam ettiği zaman süreci içersinde sorumluluk klavuza ait olur.Şu kadar ki;şayet gemi adamları kendilerine düşen görevi yapmamışlarsa klavuzun kusurundan ileri gelen çatmadan dolayı donatan yine sorumlu olur.TTK’nun 1219. maddesi uygulanabilmesi için klavuz alınması yeterli olmayıp geminin sevk ve idaresinin klavuza terkinin de mecburi olması gerekir.

C) Çatma olmaksızın zarar:

TTK.Madde 1220 - Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlik yüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse bu kısım hükümleri tatbik olunur.

Bu madde fiili çarpma olmadan meydana gelen çatmadan söz etmektedir.Buna “kıyasen” veya “vasıtalı çatma” denir.Böyle bir çarpmadan söz edebilmek için gemiler arasında fiziki bir çarpma olmadan ve gemilerde herhangi bir hasar meydana gelmeden sadece gemideki yük ve şahısların zarar görmüş olması gerekmektedir.

D) Mahfuz tutulan hükümler:

TTK.Madde 1221 - Donatanın mesuliyetinin gemi ve navlun ile tahdidine ve mukavelelerden doğan mesuliyetine dair hükümlerle gemiadamlarının kusurları sebebiyle mesuliyetine dair hükümler ve Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki Kanun hükümleri mahfuzdur.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Kurtarma ve Yardım

A) Ücret isteme hakkı:

I - Şartları:

TTK.Madde 1222 - Deniz tehlikesi altında bulunan bir gemi veya gemideki şeyler; gemiadamlarının idaresinden çıktıktan sonra üçüncü şahıslar tarafından ele geçirilerek emniyet altına alınır veya, bu hal haricinde, gemi veya gemide bulunan şeyler üçüncü şahısların yardımiyle deniz tehlikesinden kurtarılır ise bu kısım hükümleri gereğince kurtarma veya yardım için bir ücret istenebilir.Kurtarma veya yardım aynı donatanın birden çok gemileri arasında olsa da hüküm aynıdır.Ödenecek para, emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerini hiçbir halde geçemez.

Buna göre gemi adamlarının idaresinden çıkan bir gemi üçüncü şahıslar tarafından ele geçirilerek emniyet altına alınmış veya geminin idaresi gemi adamlarının elinde olduğu halde tehlike ancak üçüncü şahısların yardımıyla bertaraf edilebilmiş ise ozaman kurtarma ve yardım ücreti istenebilir.Şu halde üçüncü şahısların ücrete müstahak olabilmeleri için gemi veya eşyanın bir deniz tehlikesi altında bulunması,üçüncü şahsın veya başka bir geminin tehlike içinde bulunan gemi veya eşyayı kurtarması veya ona yardım etmeso gerekmektedir.Yapılan kurtarma ve yardımın sonuçsuz olmaması gerekir.Ücret isteme hakkı kanundan doğduğundan bu konuda sözleşme yapılmış olup olmadığına bakılmaz

II - İstisnaları:

1. Neticesiz kalmış hizmetler:

TTK.Madde 1223 - Yapılan hizmetler neticesiz kalmış olursa kurtarma veya yardım ücreti diye bir şey istenemez.

Yapılan hizmetlere rağmen gemi batmış veya tehlike bertaraf edilememişse yardımda bulunanlar herhangi bir ücret talep edemezler.Ancak kurtarma işine başladıktan sonra yardım isteyen gemi donatanının talimatı üzerine işe devam edilmemiş ve kurtarma yardım hizmeti bu nedenle neticesiz kalmış ise,kısmen yardımda bulunan gemi donatanı yaptığı hizmetin karşılığını hak ve nasafet kuralları dairesinde isteyebilir.

2. Ücret istiyemiyecek kimseler:

TTK.Madde 1224 - Kaptanın açık mümanaatına rağmen bir gemiye yardımda bulunmuş olan kimse, kurtarma veya yardım ücreti diye bir şey istiyemez;meğer ki,mümanaatın makul olmadığı anlaşılsın.Tehlike altında bulunan geminin gemiadamları da böyle bir talepte bulunamazlar.Römorkör tarafından çekilen geminin yahut yükünün emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olmasından dolayı kurtarma veya yardım ücreti istenebilmesi için cer mukavelesinin yerine getirilmesi mahiyetinde sayılamıyacak derecede fevkalade hizmetlerde bulunulmuş olması şarttır.

Gemi kaptanının mumanaatına rağmen bir gemiye yardımda bulunmuş olan kimse,kurtarma ve yardım ücreti talep edemez.Çünkü hiç kimse kaptanın emrine aykırı olarak gemiye giremez.Tehlike altında bulunan geminin gemi adamları kurtarma ve yardım ücreti talebinde bulunamaz nedenide kendi gemilerinin selametle yola devam etmesi asli görevleridir.

B) Ücretin tayini:

I - Sözleşme yoksa:

1. Umumi olarak:

TTK.Madde 1225 - Taraflar arasında bir mukavele yoksa kurtarma veya yardım ücreti, halin icabı gözetilerek hak ve nasafet dairesinde tayin olunur.1230 uncu madde hükmü mahfuz kalmak şartiyle kurtarma veya yardım işlerine iştirak etmiş olan birden çok kimseler arasında kurtarma veya yardım ücretinin pay edilmesinde de birinci fıkra hükmü tatbik olunur.Kurtarma veya yardım ücreti para olarak tesbit olunur. İlgililer rey birliğiyle istemedikçe ücret, emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerlerinin bir yüzdesi nispetinde tesbit edilemez.

Kurtarma ve yardım için verilecek ücretin miktarı herşeyden önce taraflar arasındaki sözleşmeye göre tayin olunur.Ancak tehlikenin olduğu anda yapılan antlaşmadaki şartlar değiştirilebilir hatta iptal edilebilir.Birden fazla geminin kurtarma ve yardımından söz edebilmek için gemilerin birbirinden bağımsız olması şarttır.Şayet birden çok gemi bir donatana ait olursa bu sözleşmeden söz edilemez.

2. Gözetilecek başlıca hususlar:

TTK.Madde 1226 - Kurtarma veya yardım ücretinin tutarı tayin olunurken başlıca şunlar gözetilir:
Elde edilen netice, çalışmış olanların emeği ve hizmeti, emniyet altına alınan veya kurtarılan geminin ve içindeki can ve malların maruz kaldıkları tehlike, yardım veya kurtarmaya iştirak etmiş olanların kendileri ve gemileri için göze aldıkları tehlike, sarfedilen zaman,meydana gelen zararlar ve yapılan masraflar, kurtarma veya yardıma iştirak etmiş olanların göze aldıkları tazmin mesuliyeti veya diğer mahzurlar tehlikeye soktukları malzemenin değeri va yardım eden veya kurtaran gemi hususi bir maksada tahsis edilmişse bu maksat.Emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değeri ile hak kazanılan navlun ve yolcu taşıma ücretleri ancak ikinci derecede gözönünde tutulur.Bu hükümler 1225 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı kimseler arasındakitaksim hakkına da tatbik olunur.

Ücret tayininde şu kıstaslar göz önünde tutulur:

1) Elde edilen sonuç ne derece başarılı ise ücrette o derece yüksek olur.
2) Kurtarma ve yardım işinde çalışmış olanların emeği ve hizmeti.
3) Kaybedilen zaman.
4) Kurtarma ve yardım hareketine katılan geminin uğradığı zararlar ve yaptığı masraflarla,kurtarma,yardıma iştirak edenlerin kendileri ve gemileri için göze adıkları tazmin sorumluluğu.

3.Ücrete girmiyen masraflar:

TTK.Madde 1227 - Resmi dairelerin masraf ve harcları ve emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler için ödenmesi lazım gelen gümrük ve diğer resimlerle bu şeylerin muhafazası, korunması, değerlerinin biçilmesi ve satılması maksatlariyle yapılan masraflar; kurtarma ve yardım ücretine dahil değildir.

II - Mukavele varsa:

1. Mukavelenin değiştirilmesi veya iptali:

TTK.Madde 1228 - Kurtarma veya yardım hakkında yapılan bir mukavele tehlike zamanında ve tehlikenin tesiri altında yapılmış ve kabul edilen şartlar hak ve nasafet esaslarına aykırı bulunmuş olursa, talep üzerine mahkeme tarafından değiştirilebilir yahut iptal olunabilir. Mukaveleyi yapanlardan biri hile ile mukaveleyi yapmaya sevk edilmiş olur yahut kurtarma veya yardım ücreti, yapılan hizmetlerle herhangi bir cihetten aşırı derecede nispetsiz bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.

Buna göre:

1) Mukavele tehlike zamanında ve tehlikenin etkisi altında yapılmış olup da kabul edilen şartlar hak ve esaslarına aykırı bulunmuşsa;

2) Akitlerden biri diğerini hile ile mukavele yapmaya sevk etmiş yahut kurtarma veya yardım ücreti,yapılan hizmetlerle herhangi bir cihetten aşırı derecede nisbetsiz bulunursa;
talep üzerine mahkemece mukavele değiştirilebilir veya iptal olunabilir.

2. Ücretin indirilme veya kaldırılması:

TTK.Madde 1229 - Yardımda bulunan veya kurtaran kimseler kurtarma veya yardım işini kendi kusurları ile zaruri kılmış yahut hırsızlık etmiş veya mal gizlemiş yahut doğruluğa sığmıyan başka hareketlerde bulunmuş olurlarsa kurtarma veya yardım ücreti indirilebilir veya hiç verilmiyebilir.
Yardımda bulunan veya kurtaran kimseler kendi kusurlu davranışları sonucu kurtarma veya yardım işini zorunlu kılmışlarsa örneğin,çatmada kusurlu gemi çatma nedeniyle tehlike içersindeki gemiye yardımda bulunmuş ve onu kurtarmış ise kurtarma veya yardım ücreti kusur derecesine göre indirilebilir veya hiç verilmeyebilir.

C) Ücretin paylaştırılması:

1. Gemi ve yükün kurtarılması halinde:

TTK.Madde 1230 - Bir gemi veya yükü,bir başka gemi tarafından tamamen veya kısmen emniyet altına alınır veya kurtarılırsa, kurtarma veya yardım ücreti, öteki geminin donatanı, kaptanı ve diğer gemi adamları arasında; ilk önce donatana yardım veya kurtarma yüzünden geminin uğradığı zararla işletme yüzünden yapılan fazla masraflar tazmin edildikten sonra bakıyeden vapur donatanına üçte iki, yelkenli donatanına yarısı, vapur kaptanı ve diğer gemiadamlarına altıda birer,yelkenli kaptanı ve diğer gemiadamlarına dörtte birer verilmek suretiyle pay edilir.Kaptan müstesna olmak üzere gemiadamlarına düşen miktar, herbirinin bilhassa maddi ve şahsi hizmeti gözetilerek aralarında pay edilir. Pay yolculuk bitmeden gemiadamlarına bildirilir ve her birinin payını gösteren bir cetvele göre kaptan tarafından yapılır.Pay cetveline karşı cetvelin bildirilmesinden sonra ilk varılan yerdeki mahkemeye veyahut da geminin bu yolculuktan bağlama limanına dönmesinden itibaren on gün içinde o yerdeki mahkemeye itiraz olunabilir.Mahkemece ilgililer dinlendikten sonra pay cetveli aynen veya lüzumunda değiştirilerek tasdik olunur. Bu karar katidir. Kararın bir sureti mahkemece gecikmeden donatana re`sen tebliğ edilir.Bir ve ikinci fıkralara aykırı mukaveleler hükümsüzdür.Kurtarma veya yardım işlerinin bu maksada tahsis edilmiş olan gemi veya römorkör tarafından yapılması halinde yukarki hükümler tatbik olunmaz.

II - İnsan kurtaranlara tazminat:

TTK.Madde 1231 - Kurtarmayı veya yardımı icabettiren kaza sırasında insan kurtarmak için çalışmış olan kimse, gemiye veya gemide bulunan şeyleri kurtarmış olanlara ait tazminattan hak ve nasfete uygun bir pay istiyebilir. Kurtarılan kimseler kurtarma veya yardım ücreti ödemeye mecbur değildir.

D) Rehin ve hapis hakkı:

I - Umumi olarak:

TTK.Madde 1232 - Yardım ve kurtarma masrafları ile ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler üzerinde rehin hakkı ve emniyet altına alınan şeyler üzerinde teminat verilinceye kadar aynı zamanda hapis hakkı vardır.Rehin hakkının kullanılmasında 1176 ncı madde hükmü tatbik olunur.

Kurtarma ve yardım ücreti kural olarak ayni borç doğurur.Gemi,navlun ve yük,bu alacağa karşılık teşkil eder.Ancak taraflar bunun aksine bir anlaşma yapabilirler.Buna göre kurtarma ve yardım ücretinden dolayı alacaklıların,emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler üzerinde rehin ve hapis hakkı olduğunu hükme bağlamıştır.Buradaki rehin hakkı kanuni rehin hakkıdır.

II - Kaptanın ve donatanın mesuliyeti:

TTK.Madde 1233 - Alacaklının alacağı tediye veya temin edilmedikçe, kaptan, malları tamamen veya kısmen teslim edemez, ederse alacaklının, teslim edilen şeylerden teslim zamanında elde edebileceği miktar nispetinde alacaklıya karşı şahsan mesul olur.Kaptanın hareket tarzını donatan emretmiş ise 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası hükümleri tatbik olunur.

Bu maddeye göre kurtarılan gemi kaptanı malları,kurtarma ücretini güvence altına almadan ilgilisine teslim ederse,alacaklılara karşı şahsen sorumlu olur.Şayet donatanın emri üzerine kaptan malları kısmen veya tamamen teslim etmişse ozaman hem kaptan hem de donatan birlikte şahsen sorumlu olur.

III - Gönderilenin mesuliyeti:

TTK.Madde 1234 - Kurtarma veya yardım keyfiyeti kendiliğinden kurtarma ve yardım masraflarını ödemek için şahsi bir borç doğurmaz.Gönderilen malları teslim alırken onlardan kurtarma veya yardım masrafı ödeneceğine vakıf ise bu masraflar için mallar teslim edilmiş olmasaydı bunların paraya çevrilmesi halinde masraflar ne nispette ödenecek idiyse o nispette şahsan mesuldür.Teslim edilen mallarla birlikte başka şeyler de emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olursa gönderilenin şahsi mesuliyeti masrafların bütün şeyler arasında pay edilmesi halinde teslim edilen mallara düşecek miktarı geçemez.

Kurtarma ve yardım keyfiyeti kendiliğinden bir borç doğurmaz.Ancak gönderilen, malları teslim alırken onlardan kurtarma ve yardım ücreti ödeneceğini biliyor ise bu masraflar için şayet mallar teslim edilmeyip satılmış olsaydı bu satış neticesi masraflar ne oranda denecek idiyse o oranda şahsen sorumlu olur.


KULLANILAN KAYNAKLAR

-UYGULAMALI TÜRK TİCARET KANUNU (AÇIKLAMALR-İÇTİHATLAR) 2.CİLT
Yazar:Tarık BAŞBUĞOĞLU
-www.hukuki.net/kanun/6762.13.index.asp - 123k
-http://www.hukuki.net/kanun/6762.13.text.asp#link1092
-http://www.bankacilik.net/finans/mgoster.php?mid=1352

Hazırlayan: Serkan KARAKUZU (KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü 2008 Mezunu)