Mesajı Okuyun
Old 20-09-2007, 12:26   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Bahsi geçen Yargıtay kararı, TTK 644'de düzenlenen zamanaşımına uğramış ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını yitirmiş çeke dayalı istirdat davasıdır.Bu dava her ne kadar sebepsiz iktisap hukuksal nedenine dayansa da, dava açma süresi ve yargılama usulleri açısından spesifik bir davadır.Ayrıca, TTK 644' hükmüne ancak çeki ciro yoluyla devralan hamil dayanabileceğinden, keşideci ile arasında temel ilişki olan lehtarın bu hükme dayanarak dava açması mümkün değildir. (19 HD, 2005/8811 E. - 2006/5123 K. 9.5.2006 T.)


İlk soruda çeke dayanılarak yapılacak bir ilamsız takipten bahsedilmektedir.Zamanaşımına uğrayan çekler nedeniyle yapılan takipte ve açılan itirazın iptali davasında, davacı alacaklı kambiyo hukukuna ve çeke dayanamayacağından (19 HD, 2005/4081 E. -12256 K. 07.12.2006 T.)temerrüt tarihi ve faiz niteliği konusunda daha önceki mesajımdaki görüşlerimi yineliyorum.İtirazın iptali davasında - eğer arada bir temel ilişki varsa- temel ilişkiye dayanıldığında, yazılı delil başlangıcı olan çek, şahitler vd. delillerle ticari alacak ispatlandığında, ticari(avans) faizi istenebileceğinde şüphe yoktur.Ne varki, temerrüt tarihi açısından zamanaşımına uğramış çekin bankaya ibraz tarihi değil, ticari ilişkideki semen alacağının muacceliyet tarihi dikkate alınacaktır.

Sayın Av gzm,

Eğer müvekkilinizle davalı arasında temel ilişki varsa ( lehtar vs. keşideci veya hamil vs. cirantası)bu durumda itirazın iptali davası, eğer yoksa TTK 644'e dayalı sebepsiz iktisaba dayalı dava açılmalıdır. Her iki davanın terditli olarak açılması kanımca mümkün değildir.