Mesajı Okuyun
Old 20-06-2018, 23:15   #3
Av. Mustafa B.

 
Varsayılan

Konumuzla bire bir aynı olmamakla birlikte işinize yarabileceğini düşünüyorum.

''

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/23569
K. 2017/11154
T. 15.11.2017
* VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI (Davacının Vekil Edeni Davalı İşçi İle
Vekil Edenin Hasmının Anlaşarak Uyuşmazlığı Sona Erdirdikleri Davacı
Avukatın Azlinin Haksızlığı İle Vekalet Ücretine Hak Kazandığı Sabit Olduğu -
Davacının Hakettiği Vekalet Ücreti Alacağından Davalılardan Olan Şirketin de
Müteselsilen Sorumlu Olduğu)
* DAVANIN SULH İLE SONUÇLANMASI (Sulh veya Her Ne Suretle Olursa Olsun
Taraflar Arasında Anlaşmayla Sonuçlanan ve Takipsiz Bırakılan İşlerde Her İki
Tarafın Avukat Ücretinin Ödenmesi Hususunda Müteselsil Borçlu Sayılacağı)
* MÜTESELSİL SORUMLULUK (Davacının Vekil Edeni Davalı İşçi İle Hasmının
Anlaşarak Uyuşmazlığı Sona Erdirdiği/Davacı Avukatın Azlinin Haksız Olduğu
ve Vekalet Ücretine Hak Kazandığı - Davacının Hakettiği Vekalet Ücreti
Alacağından Davalılardan Olan Şirketin de Müteselsilen Sorumlu Olduğunun
Gözetilmesi Gerektiği)
1136/m.165
ÖZET : Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun
taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf
avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü
mevcuttur. Davacının vekil edeni davalı işçi ile vekil edenin hasmının anlaşarak
uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine
hak kazandığı sabit olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Hal böyle olunca,
Avukatlık Kanunu'nun 165. maddes
düzenlediklerini, kendisinin ise haksız olarak azledildiğini ve vekalet ücretinin de
ödenmediğini ileri sürerek, ıslahen 36.832,61 TL vekalet ücreti alacağının
davalılardan müteselsilen tahsili ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan
...'den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı manevi tazminat davasının
reddine, davacının davalılardan ... Kuyumculuk Tic. A.Ş. aleyhine açtığı alacak
davasının reddine, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı alacak davasının
kabulüne, 36.832,61TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan
alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ...
tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair, davalılardan ...'ün ise tüm
temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir. Davacının,
davalılardan İ.'in vekili olarak diğer davalı aleyhine işe iade ve işçilik alacağı
davalarını takip ettiği, yine icra takiplerini başlattığı ancak davalıların aralarında
09.04.2013 tarihli protokol düzenleyerek sulh oldukları dosyadaki bilgi ve
belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece ise, davacının muhatabının davalılardan İ.
olduğu, diğer davalı ... A.Ş.'den vekalet ücreti alacağı talep edemeyeceği
gerekçesiyle, ... A.Ş. aleyhine açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir.
Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun
taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf
avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü
mevcuttur. Kanun'un bu hükmüne göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının
sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın taraflarının aralarındaki
ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve
takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir
metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun
anlaşılması dahi yeterlidir. Kaldı ki, davalı taraflar arasında 09.04.2013 tarihli
sulhe dair protokol düzenlenmiştir. Ayrıca, asıl borç avukatın vekil edenine ait olup,
yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk sebebiyle avukata ödeme yapan hasım
bunu asıl borçlu olan avukatın vekil edenine, sulh sözleşmesinde, anlaşmalarında
aksine bir hüküm yok ise rücu hakkının olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacının vekil edeni davalı işçi
ile vekil edenin hasmının anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın
azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine hak kazandığı sabit olup, mahkemenin de
kabulü bu yöndedir. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereği,
davacının hakettiği vekalet ücreti alacağından davalılardan ... A.Ş.'nin de
müteselsilen sorumlu olduğu düşünülmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı
şekilde, ... A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya
aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davalılardan ...'ün tüm temyiz
itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan sebeple hükmün temyiz eden davacı
yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.887,03 TL kalan harcın davalı
...'den alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın istenmesi halinde davacıya
iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde
karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.

''