Mesajı Okuyun
Old 08-07-2014, 08:54   #1
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan İzne Ayrılan Hakim Sorunu

Değerli Hukukçular;

Zaman zaman karşılaştığımız bir sorunla ilgili görüş paylaşımı ve sorunun giderilmesi için çözüm yolları üretebilmek adına önemli bir hususu gündeme getirmek isterim.

Biliyorsunuz, duruşma için gittiğimiz bir dosyanın hakiminin izne ayrılması durumunda yerine bir başka hakimin duruşmaya gireceği bilgisiyle karşılaşıyoruz.

İlgili hakim duruşma gününü verirken -yanılmıyorsam- çoğu zaman o tarihte izne ayrılacağını bilmektedir.

Başka dosyalarımızın duruşmalarına mazeret sunup tercih ettiğimiz dosyanın hakiminin izne ayrılmasıyla, yerine bakacak olan hakim -malumunuz- duruşma günü verilmesi dışında bir ara karar oluşturmamakta, nihai karar aşamasına gelmiş dosyaya yeni duruşma günü verilmesiyle de emek ve zaman kaybı ortaya çıkmaktadır.

Şahsen dün, karar aşamasındaki bir dosyamda bu durumla karşılaştım ve hakim izne ayrıldığı için davanın sona ermediğini müvekkilime izah etmekte güçlük yaşadım.

Daha önce benzer durumlarla karşılaştığımda (ciddi bir duruşma yoğunluğum olmamasına rağmen ortalama 2 ayda bir karşılaşıyorum) müvekkillerin bunu anlayabilmesinin kolay olmadığını görmenin yanında, bizden kaynaklanmayan bu sorunun güven duygusunun zedelenmesi gibi bir olumsuzluğa da yol açtığını farkettim.

Duruşma takibi yapıp da anılan sorunu yaşamayan bir avukatın olduğunu hiç sanmıyorum. Baroya bu konuyla ilgili yazmış olduğum
Alıntı:
Zaman zaman bir duruşmaya girmek üzere adliyeye gittiğimizde ilgili hakimin izne ayrıldığı bilgisiyle karşı karşıya kalıp mazeret sunup geri dönmek durumunda kalıyoruz.

Baromuz tarafından izne ayrılmış hakimlerle ilgili avukatlara cep telefonu mesajı vb. yollarla bilgilendirmede bulunulması hususunda ne düşündüğünüzü, bu tip bir çalışmanın uygulanabilirliği hakkında fikirlerinizi öğrenmek isterim.
içeriğindeki yazıma
Alıntı:
SAYIN AV. ENGİN EKİCİ
İlgi: 29.05.2014 tarihli e- mailiniz.
İzinli olan hakimin yerine geçici olarak bir başka hakimin görev yapacağı düşünülerek ilgili mercilerce bu yöndeki istemler kabul görmemektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Saygılarımla.
Av. Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL İstanbul Barosu Başkanı
yanıtı verilmiştir.

Görüldüğü üzere izne ayrılan hakimin yerine görevlendirilen bir hakimin bulunması, Adalet Bakanlığı'nca sorunun çözümü olarak yeterli görünmekte ancak yukarıda izah ettiğim gibi izne ayrılan hakimin yerine görevlendirilen hakim tarafından dosyanın esasına ilişkin hiçbir işlem yapılmamaktadır.

Değerli Meslektaşımız Sayın Suat ERGİN, soruna pratik bir çözüm bulmuş gibi görünüyor: Duruşma sonunda yeni duruşma günü verildiği sırada hakimin o gün izinli olup olmadığını soruyor ve aldığı yanıta göre hareket ediyor.

Örneğin; adli tatile yakın günlerde bir güne verilmiş olan bir duruşma gününde hakim izinliyse ve bizim bundan haberimiz yoksa, duruşma günü gittiğimizde yeni duruşma günü en erken kasım ayı içinde oluyor. Ancak önceden müdahale edilirse adli tatilin hemen sonrasına duruşma günü alma imkanını avukat bizzat sağlamış oluyor ki bu ciddi bir zaman kaybını önlemektedir.

Ancak bu şekilde pratik müdahalelerle inisiyatif alan meslektaşımız açısından sorun kısmen çözüme kavuşmakla birlikte, her daim verilen duruşma gününde hakimlere izinli olup olmadıklarının sorulmasındansa Adalet Bakanlığı'nın izne ayrılan hakimle ilgili bilgiyi barolara verip, baroların da sms yoluyla avukata bildirimde bulunarak ilgili hakimin izinli olduğu, dolayısıyla adliyeye gitmeksizin mazeret sunma imkanının sağlanması sizce nasıl bir çözümdür?

Bu konuda adım atılmasında yarar görüyor musunuz?

Yoksa beyhude bir konuyla mı iştigal etmekteyim?

Not: Konuya ilişkin ankete katılımınızı rica ederim.

Saygılarımla..