Mesajı Okuyun
Old 21-03-2011, 16:00   #12
hukuksever_dr

 
Varsayılan CRP, Sedim

Önceki yazımda 2009 ila 13.10 2010 tarihleri arasına yoğunlaşın, teşhisteki gecikme bu arada hastayı muayene eden veya hastaneye yatıranlar sorumludur diye belirtmiştim. Ocak 2010da yattığı Endokrinoloji servisinde CRP ve Sedimentasyon bakılıp bakılmadığı önemliydi. Sonuç olarak bu iki tetkikin bir enfeksiyon hastalığı düşündürecek kadar yüksek olduğunu yazmışsınız. Sedimentasyon ve CRP tetkikleri vücutta iltihabi bir olay olduğunu söyler ancak bu iltihabın nerede olduğunu ve bu iltihabi olayın sebebinin ne olduğunu söylemez. Bunun sebebinide bu tetkiklerin yüksek olduğunu gören doktorlar araştırıp bulmak zorundadır. Bunun için hastanın şikayetlerine göre tetkikler yapılır.Basit bir bademcik iltihabıda bu değerleri iszin hastanızınkinden daha yüksek yapabilir. Ancak bademcik iltihabı olan hasta zaten buna ait belirtiler verir. Sedimentasyon ve CRP yüksekliği olupta belirgin bir hastalığa ait şikayetleri olmayan hastalarda tüberküloz, bruselloz gibi yavaş seyirli enfeksiyon hastalıkları bakılacağı gibi bazı kanser türleri ve bazı romatizmal hastalıklarda tetkik edilebilir. Bu tamamen hastayı değerlendiren doktorun hastada şüphelendiği duruma öncelik verip ona göre tetkikleri yönlendirmesi ile olur. Standart bir tetkik sırası yoktur.
Sonuç olarak Ocak 2010'dan hastanız ileri tetkik edilmeliydi veya Endokrinoloji hastanızı diğer bölüme sevk etmeliydi. Tetkik edilmediği için teşhis hastalık çok ilerlemiş bir hale gelince teşhiş edildi.Teşhisten sonra yapılanlar ise normal standart tüberküloz tedavisi. Adli Tıp raporundaki tüberküloz ilaçlarının damardan formu kullanılmaması hatalıdır denmesi bence kabul edilebilecek bir şey değil. Adli Tıpta rapor verenler tüberküloz uzmanları kadar tüberküloz tedavisini bilmezler.