Mesajı Okuyun
Old 09-01-2012, 14:01   #21
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan önceki beyan
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/13181

K. 2011/16340

T. 2.12.2011

• ÇEK İPTALİ DAVASI ( Asliye Ticaret Mahkemesinin Görevsizlik Kararı Verdiği/6100 S.K. Md. 383'e Göre Çekişmesiz Yargı İşlerinde Görevli Mahkemenin Aksine Düzenleme Bulunmadığı Sürece Sulh Hukuk Mahkemesi Olduğu - Aksine Düzenleme Bulunduğu/Ticaret Mahkemesinin Görevli Olacağı )

• KAMBİYO SENETLERİNİN ZAYİ NEDENİYLE İPTALİ ( Çekişmesiz Yargı İşi - 6100 SK. Md. 383'te Öngörülenin Aksine Ticaret Kanununda Düzenleme Bulunduğundan Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğunun Gözetileceği )

• ÇEKİŞMESİZ YARGI İŞLERİNDE GÖREVLİ MAHKEME ( Aksine Düzenleme Bulunmadığı Sürece Sulh Hukuk Mahkemesi Olduğu - Fakat Ticaret Kanununda Düzenlenen Hususların Ticari Dava Sayılacağı ve Çek İptal Davasında Ticaret Mahkemesinin Görevli Olacağı )

• TİCARET MAHKEMESİNİN GÖREVİ ( Çek İptal Davası - Ticaret Kanunundan Doğan Hususların Ticaret Mahkemesinde Görüleceği )

6100/m.1, 382/10-e, 383

6762/m.4, 5/2, 669

6102/m.757/1


ÖZET : Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin kayıp edilerek zayi olduğunu ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nun 382/10-e maddesi uyarınca çek iptal davasında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve ticaret mahkemesinde bakılır. Kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda, HMK’nun 383. maddesinde öngörülen aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil ticaret mahkemeleri görevlidir.

DAVA : Hasımsız olarak görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/10/2011 tarih ve 2011/398 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Numan Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin kayıp edilerek zayi olduğunu ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, HMK’nun 382/10-e maddesi uyarınca çek iptal davasında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep ve kesinleşme halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İstem, kambiyo senedinin zayii nedeniyle iptaline ilişkindir. Mahkemece 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nun 383. maddesi uyarınca çek iptal davalarının sulh hukuk mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür.
Yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı Yasa’nın 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenle TTK’nun 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nun 383. maddesinde öngörülen aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil ticaret mahkemeleri görevlidir. Kaldı ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde de bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir.
Açıklanan bu nedenle istemle ilgili işe bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik ve dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: kazanci.com

Kazancı'da taze yayımlanan yukarıdaki karar olaya son noktayı koymuştur. Hepimizin gözü aydın