Mesajı Okuyun
Old 14-11-2017, 22:53   #2
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan

Merhaba 000571;

şimdi karıştırmaya devam edelim

X firmasından alınan bir araçta
Alıntı:
3.aydan itibaren kaporta kısımlarında göçükler oluşmaya başladı
bu yönde değişik iş dosyası ile tespit yaptırdım.

TKHK m. 10
İspat yükü
MADDE 10- (1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.

Siz bildirim yapıp, ispat için satıcı uğraşabilirdi

MADDE 223- (...)
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
*****

Ayıp ihbarı şekle bağlı değildir.(Hukuk Genel Kurulu 2009/13-160 E. , 2009/185 K.)
****

Burada bildirimden sonra TKHK m. 12 hükümleri geçerli olur.

Zamanaşımı
MADDE 12- (1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.

İki yıl geçmemişse hak zamanaşına uğramamıştır.

Alıntı:
Seçimlik haklarımdan birini direk dava yolu ile seçebilir miyim, yoksa öncesinden üretici ve satıcıya bu yönde bir yazılı/sözlü beyanda bulunmam (ispatlayabileceğim şekilde) gerekli midir?

Bu konuda arada yazılı bir sözleşme var mıdır; ayıp halinde izlenecek prosedür belirlenmiş midir?


Kararlar bilginize...


T.C YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 39822
Karar: 2017 / 3937
Karar Tarihi: 04.04.2017

Yargıtay KararıMAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... vekili ... geldi karşı tarafdan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukat sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.



KARAR



Davacı, 06/03/2008 tarihinde davalılardan ... Oto Servis ve Ticaret A.Ş.'den 2008 model ... marka otomobili 124,806 TL bedel ile satın aldığını, aracı satın aldıktan yaklaşık 4 yıl 8 ay sonra 17/11/2012 tarihinde seyir halindeyken aracın ekranında sarı bir uyarı ışığı yanmasıyla birlikte aracın motorunun aniden durup fren ve direksiyon sisteminin devre dışı kaldığını, bunun üzerine aracın davalı ... Oto Servisine çekildiğini, servisçe yapılan incelemede aracın motorunun değiştirilmesinin gerektiği ve bu değişimin maliyetinin 37,000 TL olarak belirtildiğini, bunun üzerine aracın tarafından ... Otomotive götürüldüğünü ve burada da araçta motor kilitlenmesi olduğu, komple motor değişiminin gerektiğinin belirtildiğini, toplam 38.407,45 TL bedel karşılığı aracın motorunun değişim işlemi yapıldığını, bunun üzerine, davalılara noter aracılığı ile 16/01/2013 tarihinde ihtarname çekerek zararını ve aracın yenisi ile değiştirilmesini istediğini, ancak olumlu bir sonuç alamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek araç için yapmış olduğu 38.407,45 TL masraf ile 30.000 TL manevi tazminatın tahsiline ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... A.Ş. dava konusu aracın satıldığı tarihteki ithalatçısı şirket olmadığını, ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapılmadığını, gizli ayıp iddialarını kabul etmediklerini,araçta üretim hatasından kaynaklanan arıza bulunmadığını savunarak öncelikle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir.

Davalı ... A.Ş, davacının davasını araçta ayıp bulunduğu iddiasıyla açtığını, ancak malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlü olduğunu,davacı tarafın dava konusu aracı satın aldığı 06/03/2008 tarihinden itibaren yasal süre ve şekle uygun olarak şirkete herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, ayıp ihbar süresine uyulmamakla seçimlik haklarını ve talep hakkını kaybettiğini, araçta ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 38.407,45 TL nin 26/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafından dava konusu 34 ZS 2066 plakalı aracın davalılara iadesi ile davalılar tarafından dava konusu 34 ZS 2066 plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, manevi tazminat talebinin koşulları bulunmadığından reddine, karar verilmiş , hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davalı ... oto servis ve Tic. A.Ş. nin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalı ... Otomotiv Paz. ve Tic. A.Ş. nin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; davaya konu araç 06/03/2008 tarihinde satın alınmıştır. Davalı bu tarihte ithalatçı şirket olmadığını, şirket ana sözleşmesinin tescil tarihinin 21.10.2009 olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece ticaret sicil müdürlüğünü müzekkere yazılarak davalı şirketin kuruluş ve tescil tarihi sorulmuş, ticaret sicil müdürlüğünce şirketin ana sözleşmesinin tescil tarihinin 21.10.2009 tarihi olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, davalının taraf sıfatına ilişkin savunmaları üzerinde durulmadan, ilgili yerlerden kayıtlar ve belgeler getirtilmeden aracın satış tarihi itibariyle şirketin kurulup kurulmadığı, ithalatçı şirket olup olmadığı araştırılmadan hüküm tesis edilmiştir. Buna göre mahkemece, önce davalının husumete ilişkin savunmaları hususunda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

3-Bozma nedenine göre davalı ... Otomotiv Paz. ve Tic. A.Ş. nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... oto servis ve Tic. A.Ş. nin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... Otomotiv Paz. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 1.967,70 TL. kalan harcın davalı ... A.Ş'den alınmasına, peşin alınan 11.150,00 TL harcın davalı ... A.Ş'ye iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


*****************

T.C YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 10108
Karar: 2017 / 5508
Karar Tarihi: 03.07.2017

Yargıtay KararıMAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.



- K A R A R -



Davacı vekili, müvekkilinin ticari işlerinde kullanmak üzere davalı ... A.Ş den otomobil satın aldığını, aracın ilk muayenesinin satıcı şirket tarafından yapılmış olup,aracın hasarsız ve kusursuz olduğunun beyan edildiğini,daha sonra müvekkili tarafından yaptırılan inceleme ile aracın sol tavan direği ve tavanında,tüm kaporta aksamından farkli boya işlemleri olduğunun tespit edildiğini, ... 223 madde gereği araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğunu belirterek aracın kusursuz ve ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini,bu mümkün değilse satılanı geri vermeye hazır olduğunu, ödenen bedelin satım tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının ayıba karşı tekeffülden doğan haklarını yitirdiğini, dava konusu araç ticari araç olup, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacı ile davalı ... A.Ş arasında herhangi bir satım akdi olmadığını, bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan ve hukuken ayıp olarak nitelendirilebilecek bir sorun bulunmadığını, araçtan menfaat temin edilmekte olduğundan araç için ödenen bedele faiz yürütülmesi istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, araçtaki ayıbın, ilk bakışta tespit edilmesinin mümkün olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu,garanti sözleşmesi uyarınca da davalıların araçtaki ayıptan sorumlu oldukları gerekçesiyle, satıma konu aracın iadesi şartıyla satış bedeli olan 52.742,80 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,aracın davacı tarafından kullanılmış olması nedeniyle talep ettiği faize ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2)Dava konusu araç,gizli ayıplı olup davacıdan saklandığı ve bu şekilde davacının yanıltıldığı anlaşılmaktadır.Araç bedelinin iadesine karar verilmiş olduğuna göre davacı elinde bulunan aracında davalılara geri verilmesi gerekir.Mahkemece bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.

3)Davacı taraf, dava dilekçesinde araç bedelinin tahsili halinde faiz talep etmiş olup,bu durumda aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken,faize hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bendde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalılar, (3)nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 03/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Müvekkiliniz ihbardan sonra aracı kullanmaya devam ettiği için aşağıdaki kararı dikkatle incelemek gerekir.







T.C YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 1997 / 9164
Karar: 1997 / 10305
Karar Tarihi: 11.12.1997

ÖZET: Davacı aracı dava süresince kullanmaya devam etmiştir. Davacının seçimlik hak olarak talep ettiği aracın değiştirilmesini talep edebilmesi için ayıplı malın iade edilmesi şarttır. Bu şart davacı tarafından yerine getirilmediğine göre artık aracın ayıpsızı ile değiştirilmesi talebinde bulunamaz. Bu durumda, davacı artık yalnızca ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasını isteyebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ayıplı malın kullanıldıktan sonra yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.(4077 S. K. m. 4/1)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket ve O... Tekstil Sanayi avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı M.... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. hakkında açtığı davada; davacı, 5.2.1996 tarihli fatura ile M.... A.Ş.den aracı firma O.... A.Ş. Firması marifeti ile Renault 19 1.8:RTI; HD/AC/AB ( Airbag-hava yastığı ) metalik kristal renkli otomobil satın aldığını, tarafına teslim edilen otomobilin faturada belirtilen özellikleri taşıması gerekirken düşük vasıflı hava yastığı ( Air-Bag/AB ) olmayan nitelikteki bir otomobil teslim edildiğini, ayıplı malın değiştirilmediğini hususunda davalıya yaptığı müracaatların sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine, İstanbul İli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına kendisine teslim edilen otomobilin, faturada belirtilen nitelikteki araçla değiştirilmesi talebiyle müracaat ettiğini, Hakem Heyeti Başkanlığı şikayet ve yapmış olduğu talebi doğrultusunda ayıplı malın değiştirilmesi hususunda karar verdiğini, ancak bu karara rağmen davalı tarafından aracın değiştirilmediğini öne sürerek, kendisine teslim edilmiş bulunan ayıplı otonun geri alınarak faturada özellikleri belirtilen Renault 19 1.8: RTI: HD/AC: AB ( Airbag hava yastığı metalik kristal renkli yeni ( 0 kilometre ) otomobil ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, olayda ayıplı bir mal satışının söz konusu olmadığını, davacının aracı O.... A.Ş.'den satın aldığını, kendilerine husumet düşmeyeceğini, davacının aracı halen kullandığını savunmuş davanın reddini dilemiştir.

Davalı M.... A.Ş., 24.12.1996 tarihli dilekçesi ile satıcı şirket olan O.... Tekstil San. A.Ş.'ne davayı ihbar etmiştir.

Mahkemece; davanın aynen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı şirket ve dava kendisine ihbar olunan O.... Tekstil Sanayi A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

1- Kararı temyiz eden O.... Tekstil Sanayi A.Ş., davada taraf değildir. Harcını vererek davaya asli müdahil olarak da katılmamıştır. Bu nedenle mahkeme kararını temyiz etmeye hakkı yoktur.

Temyiz dilekçesi incelenmeksizin reddi gerekir.

2- Uyuşmazlık, satılan malın ayıplı olmasından dolayı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre açılmış bir davadır. Anılan Kanunun 4. maddesi 2. fıkrası gereğince, ayıplı malın satışından dolayı Tüketiciye karşı satıcı, bayi acente, İmalatçı-üretici ve ithalatçı müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davalı M.... A.Ş. imalatçı üretici ve ithalatçı müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davalı M.... A.Ş. imalatçı-üretici firma olarak satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu bulunduğundan husumet itirazı yerinde değildir.

4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası gereğince, satıcı tarafından vaat edilen niteliğine aykırı şekilde mal satılmış olması nedeniyle Tüketici Hakem Heyetinin ve Mahkemenin de kabul ettiği gibi ayıplı mal olduğu kuşkusuzdur. Tüketici satılan malın ayıplı olduğunu anladığına göre, malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimini ya da ücretsiz olarak tamirini talep edebilir.Alıcı bu seçimlik haklardan ayıpsız çeşidiyle değiştirilmesini istemiştir. Davalı davacının tercihini yerine getirmekle yükümlüdür ( TKHK 4/II ). Onu bir başka seçeneği tercih etmeye doğrudan ya da dolaylı olarak zorlayamaz. Ancak, davacı da bu seçimlik hakkını bildirip ayıplı malı 15 gün içinde davalı tarafa iade etmesi gerekirken iade etmemiştir veya davalı tarafın aracı geri almaktan imtina etmesi nedeni ileri sürülerek davacı mahkemeden tevdi mahalli tayini talep ederek 4077 sayılı TKHK'da kararlaştırılan iade borcundan kurtulmamıştır. Davacı aracı dava süresince kullanmaya devam etmiştir. Davacının seçimlik hak olarak talep ettiği aracın değiştirilmesini talep edebilmesi için ayıplı malın iade edilmesi şarttır. Bu şart davacı tarafından yerine getirilmediğine göre artık aracın ayıpsızı ile değiştirilmesi talebinde bulunamaz. Bu durumda, davacı artık yalnızca ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasını isteyebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ayıplı malın kullanıldıktan sonra yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.

Sonuç: 1. bent gereğince dava kendisine ihbar edilen O.... Tekstil Sanayi A.Ş.'nin temyiz dilekçesinin reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı M.... A.Ş. yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 11.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.