Mesajı Okuyun
Old 28-12-2007, 15:11   #38
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
kazımturk
Alıntı:
Bence olaylar ,delillere ulaşma davanın özüne göre değerlendirilmesi gerekir.
Saygılarımla..

Değişik bir görüş. Davanın özüne göre değerlendirme yapma.

HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERİNİ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ HİÇ,
  • Meşru Müdafa,
  • Kanunun hükmünü icra,
  • Yetkili mercin emrini ifa,
  • Zaruret hali,
Doktor ameliyat ediyor kolu kesiyor. Adamın biri yapsa müessir fiil olur. Uzuv tatili olur.

Canını kurtarmak için eşit şartlarda bir başkasını öldürmek meşru müdafadır.

Oysa ölüm gerçekleşinceye kadar kişinin ölüp ölmeyeceği ve diğerinin onu öldürüp öldürmeyeceği son ana kadar kesin olarak belli değil.. Meşru müdafaanın hukuk sistemlerinde yer alması da hatalı o zaman.

Keza canını malını yada bir başkasının can ve mal emniyetini korumak için çaresiz kalındığı noktada bir başkasına verilen zarar zaruret haline giriyor...

Korunmaya değer hakların yarışmasında eğer bir tercih yapılacaksa hakkı daha öncelikli olanın hakkı önce korunuyor. Daha az haklı olan tarafa bir kısım yükümlülükler yüklenebiliyor.

HUKUKA GİDEN YOLLARDA ETKİLİ BİR KISIM ÇÖZÜM TEKNİKLERİNİ YASALARA ALARAK HUKUKA GİDEN YOLUDA HUKUKİ HALE GETİREBİLİRİZ.

Bir filmde seyretmiştim yıllar önce, gündüz mahkemede yargıçlık yapan yargıç, gündüz yasaların salıverdiği suçluları gece yakalayıp delillerle birlikte konuşturuyor ve adalete yeniden teslim ediyordu. Ha bu arada bol miktarda adam dövüyordu

Yine örnekleri görülmüştür. Kibar konuşan yasa adamı ile suçlu alay eder. Külyutmaz diğer polis gelir. Korkutur adamı, bülbül gibi şakıtır. Ama bu arada biraz çizgiyi aşar, aşmak zorundadır. Aşmazsa suçlu pişkindir zaten. konuşmayacaktır. Burada çizgiyi aşma sınırının, elinin tersi ile iyi bir tokat olduğunu ve suçluyu sandalyesinden yere düşürdüğünü ve suçluda korku uyandırdığını düşünelim. O tokat olmazsa o adam konuşmayacak ve olmuş ve olmaya devam edecek bir suç zinciri tüketilemeyecektir. Şimdi bu tokat fazlaydı diyen o suçlu ile sokakta karşılaşmak zorunda kalırsa bir şey söylemeye hakkı kalırmı...
Alıntı:
Özge Yücel
Alıntı:
Meşru yollar sonucunda ortaya çıkan vahim durumlar son olarak yineliyorum beceriksizlik ve bilmezliğin sonucudur. Bu nedenle doğru yolla doğru sonuca ulaşılamamasına üzülmüyorum, kızıyorum.

Yukarıda bir polis olayı ve gözlem altına alma örneği verdim. Beceriksizlikle alakası yok kesinlikle, öyle hadiseler vardırki inanın yetenekte sökmez. Kapanan faili meçhule giden ve suçlusu ortada gezen bir çok olayda vicdan azabı yaşayan emniyet görevlisi ve hukuk uygulayıcısı ile karşılaştım.

ARKADAŞLAR BU İŞ OTURDUĞUMUZ YERDEN HUKUKTA HUKUK BAŞKA ŞEY BİLMEM DEMEK KADAR KOLAY OLMASA GEREK... MAĞDUR YAKINLARINA DURUM ANLATMANIN ZORLUĞUNU HUKUK UYGULAYICILARI İYİ BİLİR. DOKTORUN ÖLÜM HABERİNİ VERMESİ GİBİ, BU TÜR ZOR HABERLERİ HUKUKÇU TAKILAN ARKADAŞLARA VERDİRMEK LAZIM.
"ÖRNEĞİN MAKTUL YAKINLARINA KATİLİN HUKUKA AYKIRI DELİL NEDENİ İLE SERBEST BIRAKILDIĞI HABERİNİ"

Aradaki uçurumun büyük olduğu ölen öldürülen dengesinde öldürenin bedel ödediği bir denge yasalar ile oluşturulması aklıma gelen diğer bir fikir.

Kademeli olarak şu deliller belirdikten sonra Sanık üzerinde şu müeyyideler uygulanır gibi bir yaklaşım düşünülebilir. Yada bir başka olasılık üzerine düşünmek lazım. Arkadaş ben hukukçuyum kanunu bilirim, temeldeki hakkı, olayların özünü düşünmem derseniz bu hata olur.

ÖZÜ BİÇİME FEDA ETMEK,

Son derece sakıncalı buldum. Şekilde kalmak elmanın kabuğunda dolaşmak içindeki tadın farkına varamamak demektir.

Askerliğin çok uzun olduğu yıllarda adam evlenmiş hemen ertesi gün askere almışlar. Aradan 15 seneyi aşkın bir süre geçmiş. Savaş bitmiş adam evine dönmüş. Ancak uzun yıllar geçtiği için gayet ürkek, tedirgin köye girmiş. Yavaşça evine yaklaşmış, pencereden bakmış içeriye, birde ne görsün Karısının dizinde bir adam yatıyor. Kafayı yemiş. Ben yıllarca asker olayım vatan koruyayım bu kadın burada yeniden evlensin... Bu arada adamın karısı kucağında yatan adamın üstüne eğilmiş ve yüzünden öpmüş... Deliren adam içeriye girdiği gibi karısının kucağındaki adamı öldürmüş.

Feryat figan dindikten sonra kadın adama demişki o oğlumuzdu. Yokluğunun acısını onu severek gidermeye çalışıyordum. Sana çok benziyordu...

Birçoğumuzun bildiği bir olay belki. Şekil yanıltabilir. Ben şahsen özünü kavramadan hiç bir zaman harekete geçmem. Tüm dostluklarımı ilişkilerimi öze göre ayarlarım. Biçimi çokta dışlamıyorum ama biçim ikinci planda gelir benim için. Öz sağlamsa biçimdeki hatayı telafi edebilirim. Ama biçim mükemmel olduğu halde öz bozuksa benim yanımda pek değeri olmaz o biçimin. Biblo gibi cansız ve bazende çok tehlikeli olabilir.

Belkide her suçun ispat vasıtaları tek tek ayarlanmalı bu konuda ihtisas birimleri kurulmalı. Cinayet masası, Pasaport şubesi gibi değil tabi.

Crime İnvestigation, Çok seyrettiğim bir kanal, suç ve suçluluk üzerine her şey var. İlgimi çeken ne biliyormusunuz. Suç Medyumları Var. Bazen komik geliyor ama, bu medyumlar dosyayı okuduktan sonra katilin yerine kendilerini koyup olaylara yoğunlaşıyorlar, katil olarak nasıl davranacaklarını söylüyorlar. Olayların aydınlatılmasında bunların düşüncelerinden yararlanılıyor.

ABD de idam cezası devam ediyor halen. Hukuka aykırı delil konusunu inanın bizim gibide uygulamıyorlardır. Diğer avrupa ülkelerinde de durumun aynı olduğunu düşünüyorum. Biz her zaman geriden giden, taklitçi olan, taklit ettiğimiz ülkelerde sistemler yenilenip terkedilirken onların bıraktıklarını biz alan bir ülke olmak zorundamıyız.

Şimdilik bu kadar konunun özünü kavrayan ve bu konuda yazan arkadaşlar bekliyorum... Tabi bu bir üstünlük savaşı değil bunuda belirtmem lazım.

Saygılarımla...