Mesajı Okuyun
Old 15-10-2011, 15:08   #4
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/12076
Karar: 2010/8179
Karar Tarihi: 28.06.2010


MENFİ TESPİT DAVASI - YILLIK KİRA BEDELİNİN PEŞİN OLARAK ELDEN DAVALIYA ÖDENDİĞİ İDDİASI - KİRA SÖZLEŞMESİNDE DAVA KONUSU SENETLE İLGİLİ BİR HÜKÜM BULUNMADIĞI - KİRA SÖZLEŞMESİNİN TEMİNAT İDDİASININ KANITI OLARAK KABUL EDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Mahkemece, taraflar arasındaki kira sözleşmesi gerekçe gösterilerek senedin teminat senedi olduğu sonucuna varılmış ise de, kira sözleşmesinde dava konusu senetle ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kira sözleşmesinin teminat iddiasının kanıtı olarak kabul edilmesi doğru değildir.

(1086 S. K. m. 290) (2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, davaya konu işyerinin davalıdan 01.02.2006 tarihinde kiralandığını ve yıllık kira bedelinin peşin olarak elden davalıya ödendiğini, 01.02.2007 tarihinde yenilenen kira kontratı ile kira bedellerinin aylık ödenmek üzere kontrat yapılmış olup, kira kontratının teminatı olarak da davaya konu senedi imzalayarak davalıya verdiklerini, senet verildiğinde önyüzünde kira kontratının teminatı olduğunun yazılı olmasına ve aylık kira bedellerinin imza karşılığı davalıya teslim edilmesine rağmen boş olarak verilen senedin daktilo ile doldurulmak ve teminat senedi olduğunu gösterir bölümün senetten kesilmek suretiyle takibe konulduğunu, senedin kiralanan taşınmazda oluşacak herhangi bir zararı karşılamak amacıyla verildiğini, davalıdan nakit para alınmadığını bildirerek dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu senedin hiçbir yerinde teminat senedi olduğunu gösterir ibarenin bulunmadığını, senedin müvekkiline nakden 6.000. TL. para borcu karşılığında verildiğini, senedin teminat senedi olduğunun HUMK. nun 290.maddesi gereğince yazılı delille kanıtlanması gerektiğini bildirerek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafça ibraz edilen kira kontratında kiracının taşınmaz sahibine teminat olarak 6.000. TL. verdiğinin, tahliye halinde taşınmazın kira, elektrik, su doğalgaz, çevre temizlik vergisi, yönetim giderleri sıfırlanıp taşınmazın hasarsız olarak boş teslimini takiben taşınmaz sahibi tarafından kiracıya hemen iade edileceğinin yazılı olduğu, kira bedellerinin davalıya ödendiği, davalının kira sözleşmesindeki imzayı inkar etmediğinden dava konusu senedin alınan taşınmazın kiralandığında güvence senedi olarak verildiği ve davacıların bir borcu bulunmadığı iddiasının sabit görüldüğü, İİK. nun 72.maddesindeki kötüniyet koşullarının da oluştuğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacıların dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine asıl alacağın % 40'ı oranında 2.400. TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, <nakden> kaydı bulunan bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, bononun teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş, davalı ise senedin verilen borç para karşılığı düzenlendiğini savunmuştur. Bu durumda davacının senede yönelik teminat iddiasını HUMK. nun 290. maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece, taraflar arasındaki kira sözleşmesi gerekçe gösterilerek senedin teminat senedi olduğu sonucuna varılmış ise de, kira sözleşmesinde dava konusu senetle ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kira sözleşmesinin teminat iddiasının kanıtı olarak kabul edilmesi doğru değildir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)