Mesajı Okuyun
Old 27-02-2007, 00:29   #66
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Bir başka yönü irdelemek gerekirse:
Toplumda yaşanan ve o toplumun varolan yasalarına göre suç sayılan eylemleri önceden ÖNLEME, olay gerçekleştikten sonra ise KANIT TOPLAMA ödevi altında bulunan kolluk görevlileri, her düzeyde bu olayların önlenmemesinden, ayrıca olay olduktan sonra suç kanıtları ve şüphelilerinin Yargı'ya teslim edilmesinden sorumludurlar. İşte bu toplumsal sorumluluktan kurtulmak veya "amirine yaranmak" gibi hukuk dışı amaçlarla hareket edebilir, suç kanıtları ve şüphelilerini titizlikle toplamayabilir. Burada ilk aşamada toplum önünde moral güç kazanılabilmiş olacaktır.
Ne var ki, toplanan kanıtlar ve yakalanan şüphelilerin somut olayla hukuksal bağı olmadığı yargı tarafından ortaya konulduğunda moral güç tersine dönecektir. Bu konuda çarpıcı bir örnek olarak, geçtiğimiz ay basında "Yakaladıkları hırsızları mahkeme bıraktı polisler hüngü hüngü ağladı" başlıklı haberi düşünebiliriz. Bu olayda polislerin ağlama tepkisine yol açan, polisin kendisini yargıç yerine koymasıdır. Salt bu olayda görev yapan savcı ve yargıcın (ve de avukatın) polis görevlilerinden daha az bilgili, daha az basiretli, daha az yargılama yetenekli olduğundan söz edemeyeceğimize göre, sorun, yakalama yetkisini abartarak yargılama işlevi üstlendiğini sanan görevlilerin tepki göstermesidir. (Burada o sözlerin polis görevlilerince söylendiğinin doğruluğu varsayımıyla bu sonuca ulaşılmıştır.)

Yargı erkinin yargılama işlevini somut olay özelinde yerine getirirken Yargılama İlkelerini eksiksiz ve doğru uygulaması Yargıtay incelemesinde denetlenecektir. Ancak yargı yerinin (savcılık veya esas mahkemesinin verdiği) serbest bırakma kararına Polis görevlisinin tepkisi kabul edilemez. Çünkü sistem budur.

Amirine yaranma, toplumsal sorumlulukları 'idare etme' (geçiştirme, atlatma anlamında) amaçlı olsa bile, Yargı'nın kolluk hizmetini hukuk çerçevesinde yapılmamış olduğu yine mahkeme kararıyla ortaya çıkarılmış olacaktır. Öyleyse, ilk aşamada yakalanan kişiyi kendi alt kültürüyle "suçlu" adlandıran polis, yargı yetkisi olmadığını bilmeli ve Yargı kavramına saygının gereğini yapmalıdır.

Polis görevlilerini gerek görevin niteliğinden kaynaklanan zorlukları, gerekse yaşamlarını her an tehlikeye atmaları ve fakat bunun karşılığında bu tehlikeyle orantılı özlük hakları ve yasa güvencesinden yararlanmaları başka bir başlık altında ele alınabilir.

Bu konuda kısaca düşüncemiz, Polis örgütlenmeli, grevli toplu sözleşmeli sendika üyesi olmalı, (amirinin iki dudağı arasında değil) yasanın güvencesi altında olmalıdır.

Hukuk kurallarına saygılı herkese saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "