Mesajı Okuyun
Old 19-04-2006, 16:45   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2981
K. 2002/5436
T. 14.5.2002
• İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI DAVASI ( Velayetin Kullanılması Kendisine Verilmemiş Olan Eşin Çocuğun Eğitim ve Bakım Giderlerine Gücü Oranında Katılma Zorunluluğunun Olması )
• NAFAKA BORÇLUSUNUN NAFAKA DIŞINDA ÇOCUĞA GİDERLER YAPMASI ( Borçlunun Nafaka Sorumluluğundan Kurtulamaması )
• HAKKANİYET ( Hakimin Nafaka Miktarını Artırırken Hakkaniyet İlkesini de Göz Önünde Bulundurması )
4721/m.4, 182
743/m.4,148
ÖZET : Velayetin kullanılması kendisine verilmemiş olan eşin çocuğun eğitim ve bakım giderlerine gücü oranında katılma zorunluluğu vardır. Nafaka borçlusunun, nafaka dışında çocuğa bir takım giderler yapmış olması kendisini nafaka sorumluluğundan kurtaramayacağı gibi, bu durum hakimin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve çocuğun yaş ve gereksinimleri göz önünde bulundurularak iştirak nafakası takdir etmesine engel değildir. Kaldı ki nafaka yükümlüsünün ihtiyarıyla ödemekte olduğu giderleri yapmaktan vazgeçmesi halinde, karşı tarafın elinde zorlayıcı bir unsurun bulunması gerekli olduğundan mahkeme tarafından nafaka takdirinin yapılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

KARAR : Davada ayda 40.000.000 lira olan iştirak nafakasının 150.000.000 liraya yükseltilmesi istenilmiş, mahkemece davalı babanın çocuğun tüm masraflarını karşıladığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.

Boşanma ilamı ile tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiği ve son olarak 40.000.000 lira iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.

T.K.M. md. 148/2. ( T.M.K.md 182/2 )'ye göre velayetin kullanılması kendisine verilmemiş olan eşin çocuğun eğitim ve bakım giderlerine gücü oranında katılma zorunluluğu vardır. Nafaka borçlusunun, nafaka dışında çocuğa bir takım giderler yapmış olması kendisini nafaka sorumluluğundan kurtaramayacağı gibi, bu durum hakimin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve çocuğun yaş ve gereksinimleri göz önünde bulundurularak iştirak nafakası takdir etmesine engel değildir. Kaldı ki nafaka yükümlüsünün ihtiyarıyla ödemekte olduğu giderleri yapmaktan vazgeçmesi halinde, karşı tarafın elinde zorlayıcı bir unsurun bulunması gerekli olduğundan mahkeme tarafından nafaka takdirinin yapılması gerekir.

O halde tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına günün ekonomik koşullarına, çocuğun yaş ve gereksinimlerine göre iştirak nafakasının T.K.M. md. 04. ( T.M.K.md.4 )'e göre hakkaniyet ilkesi de göz önünde tutularak önceki takdir edilen nafaka miktarının arttırılması gerekirken davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr