Mesajı Okuyun
Old 08-03-2012, 12:22   #1
meltem2007

 
Varsayılan İnandığınız dosya Yargıtayda Bozulunca ne yaparsınız?

Sayın meslektaşlarım, varsayalım bir dosyanız var yıllardır emek verdiğiniz, konuya ilişkin Yargıtay içtihatları bulup sunduğunuz, ara kararlarını kimi zaman çabuk olsun diye elden takip ederek yerine getirdiğiniz, bir çok hakim değiştirmiş, belki her hakime kimi zaman yazıyla kimi zaman da sözlü olarak konunun ana hatlarını yeniden özetlemek durumunda kaldığınız bir dosya.Burada davacı veya davalı vekili olmanız, dosyanın ceza veya hukuk davası olması da önemli değil.Önemli olan haklarını savunduğunuz kişinin müvekkilinizin haklılığına inandığınız ve dayanağını bu inançtan alan bir sabır ve inatla mücadele ettiğiniz bir dava olması.İşte bu dosyanızla ilgili olarak Mahkemece lehinize karar verildiği an; üzerinizden kalkan yükle derin bir nefes aldığınız, avukatlık mesleğinden duyduğunuz hazzı iliklerinize kadar hissettiğiniz, adaletin ve hakkaniyetin yerini bulduğuna dair duyduğunuz inanç ve güvenle ve dahi samimiyetle “iyi kibumesleğiyapıyorum” dediğiniz andır .
Sonra karşı tarafın temyiziyle dosyanız Yargıtay incelemesine gittiğinde sabırsızlıkla dosyanın dönüşünü beklemeye başlarsınız.Aslında içinizden eminsinizdir kararın onanacağından, öyle ya mahkeme kararı dosya kapsamına ve yasal dayanaklara uygun verilmiştir, ama Yargıtay’dan gelecek sonucun hiç de beklediğiniz gibi olmayabileceğini daha önce başka dosyalarınızda deneyimlemiş olduğunuzdan bekleyişiniz bir ölçü temkinlidir ve daha önceki olumsuz sonuçlardan dolayı bir parça da heyecanlıdır. Ve ilk hayal kırıklığınızı Yargıtayın web sayfasının dosya sorgulama kısmında dosya numarasını girdiğinizde karşınıza çıkan, dosya sonuçlandı yazısına tıkladığınızda yaşarsınız: Bozma. İlk şoku atlattıktan sonra bu kez dosya mahkemesine gelene kadar yani bozma ilamını gözlerinizle görene dek bozma sebeblerini düşünürsünüz, esastan bir bozma mı yoksa eksik inceleme mi, ara ara da belki basit bir sebebtir bozmaya neden, bir evrak ya da dosya celbedilmemiştir filan diye kendinizi avutmaya da çalışırsınız ama yine de kendinizi en kötü sonuca hazırlamak durumunda olduğunuzu da bilirsiniz öyle de yapmalısınız.Ve ikinci hayal kırıklığını yaşarsınız bozma ilamını okuduğunuzda .Hiç dosyanın okunmadığı, hatta kapağının açılmadığı izlenimi veren, kendi içinde bile çelişkili kararı, tümüyle aleyhinize olan kararı gördüğünüz an kendi ıssızlığınızda yaşadığınız kırılma ve eziklik duygusu bir süre sonra sizi bireysellikten uzaklaştırır ve bu ülkede dağıtılan adaletle, uygulanan hukuk sistemini yüksek sesle sorgulamaya dönüşür.İşte bu anlar sizin avukatlık mesleğiyle, hukukla, hakkaniyetle hesaplaştığınız anlardır, bazen daha ileri gidip “şuişibıraksamdabaşkabirişyapsam” isyanlarını, gel-gitlerini yaşadığınız anlardır.Geçen yıllar mı, verilen onca emeğin boşa gitmesi mi, müvekkilinizin artan mağduriyeti mi yoksa içinizdeki kırılma ve oluşan güvensizlik mi daha çok yaralar sizi bilemezsiniz… Belki zamanla bunların tümü geçip gidecek ama o an o saat veya o hafta ya da ay mutlaka yaşanacak ve yaşandığı sürece de sizi etkileyecek.
Böyle zamanlarda başka meslektaşlarla bunları paylaşmak bir ölçüde insanı rahatlatıyor ya da ailenizle daha çok zaman geçirmek de öyle .Belki diğer işlere daha çok sarılmak da dağılmanızı engelleyebilir.Siz böyle zamanlarınızda ne yaparsınız ?