Mesajı Okuyun
Old 02-01-2012, 13:26   #4
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-259
Karar: 2008/269
Karar Tarihi: 26.03.2008

ÖZET: Borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.


(2004 S. K. m. 68, 68/B) (818 S. K. m. 101) (6762 S. K. m. 8) (HGK. 13.03.2002 T. 2002/12-111 E. 2002/182 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <itirazın kaldırılması> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.06.2006 gün ve 2006/419 E. 621 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.11.2006 gün ve 2006/18968-21742 sayılı ilamı ile;

(...İİK. nun 68/b maddesi gereğince borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Aynı maddenin 2.bendine göre borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. İİK. nun 68/b-3. maddesi gereğince süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.

Somut olayda borçlu hesap özetine 1 aylık süre içinde itiraz etmemiştir. Bu durumda, itiraz edilmeyen hesap özeti İİK. nun 68/b maddesi gereğince aynı kanunun 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmıştır. Asıl alacak ve faiz oranı bu nedenle kesinleşmiştir. Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda alacaklı kredi alacağı için hesabın işlediği dönemde ihtar tebliğine kadar ki bölüm için TTK. nun 8. maddesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak faizi talep edebilir. Ayrıca, açıklanan bu akdi faizin dışında hesabın kat edilip bunun tebliğinden sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. O halde, Mahkemece Yargıtay denetimine olanak tanıyacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize yönelik itiraz değerlendirildikten ve takipte talep edilen alacak miktarının kesinleşen hesap özetine uygunluğu denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir (Hukuk Genel Kurulu 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle aynı ilkelerin Hukuk Genel Kurulu'nun 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar sayılı kararında da vurgulanmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)