Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Ancak borçlunun iddiası, bir alacak ilişkisinin var olduğu, fakat sonradan sona erdiği şeklinde ise ya da takip konusu miktar kadar borçlu olmadığı; daha az miktarla borçlu olduğu yönünde ise ispat yükü kendisindedir. Örneğin irade sakatlığı halleri, ibra, takas, sahtelik, karşılıksızlık gibi iddiaları davacı borçlu ispat etmelidir.
Buna karşılık davacı borçlu, hiçbir zaman hiçbir borç ilişkisinin doğmadığını ileri sürerse, alacak ilişkisinin varlığı iddiasını ispat yükü genel kural gereği davalı alacaklıya düşer.

Ayrıca menfi tespit davalarında davanın niteliği itibari ile her hâlükârda tanık dinlenilebilir. Netice itibari ile bu bir sözleşme ya da borç ilişkisinin haricinde bir tespit davasıdır ve her tespit davasında tanık dinlenilebilir görüşündeyim.

İyi çalışmalar dilerim.