Mesajı Okuyun
Old 23-06-2008, 22:11   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR


KOCASININ MAAŞINI BİLMİYOR • Ankara 5. Aile Mahkemesi, ev kadınının katkı payını savunmak için, “Türk erkeği, eşine çocuk bakma, yemek yapma, bulaşık, çamaşır, temizlik, ütü alışveriş gibi evde yapılan hiçbir işi yapmamaktadır. Kadın, kocasının verdiği günlük harçlık ile idare etmekte, ek para istediğinde dayak yemektedir. Çocuklarına kendisi bakmakta, evinin tüm işini kendisi yapmaktadır. Erkek araba, ev, faizde para, borsada hisse, yani yapılan tüm birikimler kendi adına istiflerken kadın sıkıntıya katlanmaktadır. Kadın tüm bu sıkıntılara katlanırken bir gün boşanabileceğini ve herhangi bir kazanım elde edemeyeceğini düşünmemektedir. Evi ve arabayı bizim diye düşünmekte, sıkıntıya onun için katlanmaktadır. Kısacası erkeğin mal sahibi olması birikim yapması eşinin tutumlu olmasına bağlıdır. Özellikle işçinin çiftçinin memurun askerin polisin hakimin ev araç sahibi olması mümkün müdür?”

Ankara 5. AİLE Mahkemesi yargıcını kutlamak gerek. Emsal kararı, diğer, bağımsız ve samimi bir pencerede, eminim şöyle bir anket sorusunun yanıtları dahi desteklerdi:

-Böylesi sıkıntılı bir evliliğe katlanmayı, boşanmanız halinde akşam yemeği, sabah kahvaltısı (çok tutumlularda öğle yemeği) , kirli çamaşırlarınızın yıkanması, ütülenmesi, yaşadığınız ortak evin temizliği, ortak çocuklarınızın bakım ve iaşesi ve sair gereksinimlerinizin, her birinin, boşanmanız halinde bir bedeli/katkısı/karşılığı olduğu ve bu seçeneğin daha pahalıya ve üstüne üstlük gereksiz sancıya neden olacağı inancıyla mı sürdürüyorsunuz?

Böylesi samimi bir anket sorusuna, "Tabii ki hayır, bunlar zaten karımın görevi " yahut; "Ne münasebet, ortak yaşam, ortak iradenin özgür tezahürüdür, bunlar O'nun görevi değildir, tümünü ben de yapabilirim" şeklinde verilebilecek (verilmesi mümkünse) bağımsız anket yanıtları, Yüksek mahkemenin görüşünü de zorlayacak ve gerçek katkının boyutlarını çerçeveleyecektir inancındayım.

Saygılarımla...