Mesajı Okuyun
Old 22-02-2010, 16:16   #5
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi
2006/21592 E 2007/364 K
24.01.2007 tarih

• NİSBİ HARCA TABİ DAVA ( Davacı Kadının Dava Dilekçesinde Yer Alan Katılma Alacağına Yönelik İsteği Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı )
• BAŞVURMA HARCI ( Alındığı Görülmekle Nisbi Harcın İkmali İçin Davacıya Mehil Verilmesi Nisbi Harç Verildiği Takdirde Katılma Alacağına Yönelik Davanın Tefrik Edilmesi İle Boşanma Davası Sonucu Beklenmesi Gereği )
• KATILMA ALACAĞI TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayıp Nisbi Harca Tabi Olduğu ve Eşler Arasındaki Mal Rejiminin Sona Ermesine Bağlı Olarak İstenebileceği )
ALTINLARA YÖNELİK İSTEK ( Davalı Koca Tarafından Davacı Kadından Alındığı ve İade Edilmediğinden Kabulü Gereği )

ÖZET :
Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan katılma alacağına yönelik ( TMK.m. 231 ) isteği boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nisbi harca tabi olduğu ve eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesine bağlı olarak istenebileceğinden başvurma harcının da alındığı görülmekle nisbi harcın ikmali için davacıya mehil verilmesi, nisbi harç verildiği takdirde katılma alacağına yönelik davanın tefrik edilmesi ile boşanma davası sonucu beklenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı kocanın 3.12.2005 günlü dilekçesindeki beyanı ve dava dosyasında dinlenen tanıkların anlatımları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu altınları davalı koca tarafından davacı kadından alındığı ve iade edilmediği gerçekleşmiştir. Davacı kadının altınlara yönelik davasının kabulü gerekir.
DAVA :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
1- Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kocanın davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve aşağıladığı anlaşılmaktadır.
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır.
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya ( TMK. md. 166/1 ) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
2- Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan katılma alacağına yönelik ( TMK.m. 231 ) isteği boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nisbi harca tabi olduğu ve eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesine bağlı olarak istenebileceğinden başvurma harcının da alındığı görülmekle nisbi harcın ikmali için davacıya mehil verilmesi, nisbi harç verildiği takdirde katılma alacağına yönelik davanın tefrik edilmesi ile boşanma davası sonucu beklenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
3- Davalı kocanın 3.12.2005 günlü dilekçesindeki beyanı ve dava dosyasında dinlenen tanıkların anlatımları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu altınları davalı koca tarafından davacı kadından alındığı ve iade edilmediği gerçekleşmiştir.
Davacı kadının altınlara yönelik davasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ :
Temyiz edilen hükmün 1, 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.