Mesajı Okuyun
Old 16-02-2009, 23:10   #8
arbitrator

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mdelen82
buna göre 206. madde haciz yoluyla takiplerdede uygulanmaktadır. Arbitratorun bu konudaki görüşüne katılmıyorum.[/b]


Lütfen dikkat: 206 "kural olarak yalnız" iflas yolunda uygulanır dedim.
Şimdi kararlara geçeyim.

19.HD., 15.05.2008/5390 K.
Dava ilamlı işçi alacağının öncelikli olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.
İcra Mahkemesince davacının ilama bağlı alacağını tahsil için takibe giriştiği, haczin sıra cetveli düzenlenmesi aşamasında ilgili icra müdürlüğüne bildirildiği, ancak düzenlenen cetvelde davacıya yer verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 140 ncı maddesi uyarınca dağıtılacak para bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra müdürü bir sıra cetveli düzenler; bu cetvelin düzenlenmesinde aynı yasanın 206 ncı maddesi hükümleri de dikkate alınır. Davacı yanın alacağının işçi alacağı olduğu tartışmasız olup, bu alacağın imtiyazı iflas yolu ile takiplerde tereddütsüz biçimde dikkate alınmakta ise de, haciz yolu ile takiplerde ancak aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara karşı ileri sürülebilir. Somut olayda davacının ihtiyati haczi, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilememesi nedeniyle kesinleşmediği gibi (m.264), takip dayanağı ilamın alındığı davanın tarihi de davalıların takip tarihlerinden sonradır (m.100). Esasen haczin sıra cetvelinden artan para üzerine konulması da dikkate alındığında davacının davalı hacizlerine iştirak edemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece temyiz nedeniyle kazanılmış usuli haklar da gözetilerek bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle davalı banka yararına BOZULMASINA
,

19.HD., 07.02.2008/850 K.
Dava işçi alacağının imtiyazlı olduğu ve düzenlenen sıra cetvelinde birinci sıraya alınması gerektiği iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.
İcra Mahkemesince davalı yanca konulan haczin davacının haczinden önceki tarihi taşıdığı ve İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesindeki imtiyazların, haciz yolu ile takiplerde düzenlenecek sıra cetvellerinde ileri sürülebilmesinin ancak aynı derecede hacze iştirak edilen alacaklılara karşı mümkün olduğu ve davacının borçlu şirketin ortağı olduğu ve muhtemelen takip konusu alacağın da muvazaalı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca ONANMASINA