Mesajı Okuyun
Old 16-01-2013, 12:00   #40
janveljan

 
Dikkat Memursal Yorum Metodu

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sayın Atilla09,

Yasayı yanlış yorumluyorsunuz.

Elektronik ortamda talep, yasal bir alternatiftir; zorunluluk değil.

Bu kadar hassas bir konuda biraz daha özen lütfen...

Zorunluluk şuradadır: İcra müdürlükleri, her türlü işlemi UYAP üzerinden yapmak zorundadır. Bu zorunluluk, icra müdürlüğü içindir; takip dosyasının tarafları için değil.

Tutanaklar başlıklı İİK 8. madde hükmüne göre değil e-talep (?) yazılı talep bile zorunlu değildir. Sözlü talep bile olur ki bu gerçek 6352 sayılı Yasa ile değişmemiştir.


Sayın Avukat Hakan Eren,

Sayın Atilla09 yasayı yanlış yorumlamıyor. Kullandığı yorum metoduna göre gayet yerinde bir yorum yapıyor.

Öğrencilik döneminde yorum metotlarından bahsetmişlerdi. Şimdi ilk aklıma gelenler lafzi yorum ve amaca uygun yorum.
Mezun olup icra dairelerinden ve kalemlerden içeri adımı mı attığımda bize öğretilmeyen ancak uygulama alanı oldukça geniş bir yorum çeşidiyle daha karşılaştım. Ben buna “MEMURSAL YORUM METODU” diyorum.

Yine yanlış hatırlamıyorsam iki taraf arasında bir sözleşme mevcutsa, uyuşmazlık önüne getirilen hakim sözleşme hükümlerini yorumlarken mümkün olduğunca sözleşmeyi ayakta tutucu,sözleşmeyi geçerli kılıcı ,yaşatıcı yönde yorum yapar.

Memursal yorum metodunda ise amaç “vatandaşın işini nasıl yapmayabilirim” “talepleri nasıl karşılamayabilirim” , “yükümlü olduğum hizmeti nasıl gerçekleştirmeyebilirim” şeklindedir.

İdare-i maslahatçılık taa Osmanlı’dan buyana gelen en büyük hastalıklarımızdan biridir.

Yüz tane hukukçu İİK. nun son halini açıp okusa sonuç itibariyle sizin de ifade ettiğiniz gibi “İcra müdürlükleri, her türlü işlemi UYAP üzerinden yapmak zorundadır. Bu zorunluluk, icra müdürlüğü içindir; takip dosyasının tarafları için değil. Elektronik ortamda talep, yasal bir alternatiftir; zorunluluk değil.” Şeklinde yorumlar.

Ancak memursal yorum metodunu içselleştirmiş bir icra müdürüne(Gayet tabiî ki bu durum tüm icra müdürleri için geçerli değil mevzuatı varlık sebebi olan hizmet verme yönünde yorumlayıp uygulama yapan müdürler de mevcut)
İİK. nun apaçık hükümlerinden doğan talebinizi yaptığınızda “fiziki olarak türkiye geneli 6352 yasa sonrası fiziki talep alamaz,(yasa engel)elektronik ortamda gerçekleştirmek zorunlulk ayrıca uygulama bu dogrultudadır.” Şeklinde reddebilir.


Sonra da size “avukat bey yazılı talep almamız yasak (! ) ama madem gelmişsiniz bi kereye mahsus alalım” diyerek en basit yasal hakkınızı kullandığınız için sizi minnet içinde bile bırakabilir.(yaşanmıştır.)


Memursal Yorum metoduna güzel bir örnekte güya avukatların icra müdürlüklerinde sorgulama talep edemeyeceği yönündeki meşhur Eylül 2012 tarihli kararı. Karar aşağıda;


Alıntı:
Yargıtay’ın da sorgulama işlemlerinin icra müdürlüklerince istenmeyeceğine dair kararı

T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/8037
Karar: 2012/26317
Karar Tarihi: 13.09.2012
ŞİKAYET DAVASI - İCRA MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET - BORÇLUNUN SOSYAL GÜVENLİK SORGUSUNUN YAPILMASININ TESPİTİNE YÖNELİK İSTEMİ RET EDEN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ İŞLEMİNDE HUKUKA AYKIRILIK TESPİT EDİLEMEMİŞ OLMASI - ŞİKAYET DAVASININ REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Borçlunun UYAP işletim sistemi üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunu alacaklı vekilinin de yapabildiği, ayrıca bu sorguyu icra müdürünün de yapması talebinde hukuki yarar ve gereklilik bulunmadığı anlaşıldığından, borçlunun sosyal güvenlik sorgusunun yapılmasının tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.
(2004 S. K. m. 16, 355, 363) (2709 S. K. m. 141) (6100 S. K. m. 445)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararırını müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi M. Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 21,15 TL. onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.


NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINA AŞAĞIDA YER VERİYORUZ.

T.C.
AFYONKARAHİSAR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/63
KARAR NO: 2012/86
KARAR TARİHİ: 14.02.2012

Davacı vekili Av. P.Ö.'un mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan yargılaması sonucunda;

Gereği düşünüldü:

Davacı vekili, 08.02.2012 havale tarihli dilekçesi ile özet olarak A. 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4031 sayılı dosyasında borçlu H.Ö.'ün çalıştığı işyeri adresinin tespiti için bulundukları talebin icra müdürlüğünce 01.02.2012 gününde Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde avukatların UYAP bilişim sistemi üzerinden erişebildikleri işlemlerden olması ve icra dairesi tarafından yapılması zorunlu işlemler arasında yer almadığı gerekçesi reddedildiği, oysa UYAP işletim sisteminin avukatlar tarafından kullanılmasını zorunlu sayan bir yasal bir düzenleme bulunmadığı, öte yandan Türkiye Barolar Birliği'nin yaptığı protokolün yasa hükmü gibi algılanması ve UYAP üzerinden sorgu yapılmaya zorlanmasının özgürlüğün ihlali niteliğinde ve Anayasa aykırı olduğundan bahisle icra müdürlüğünün 01.02.2012 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, İİK.’nun 16. maddesine dayalı <icra memurunun işleminin şikâyet yolu ile aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başladığı, ödeme emrinin 23.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine takibine kesinleştiği, 01.02.2012 tarihinde alacaklı vekilinin icra müdürlüğünden, haciz işlemlerine esas olmak üzere UYAP üzerinden borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunun yapılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 01.02.2012 günlü kararı ile talep edilen işlemin Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde avukatların UYAP bilişim sistemi üzerinden erişebildikleri (MERNİS, adres kayıt sistemi, SGK, araç ve tapu sorgulama) işlemlerden olması ve icra dairesi tarafından yapılması zorunlu işlemler arasında yer almadığı gerekçesi reddedildiği, alacaklının süresinde şikayet hakkını kullandığı görülmüştür.

Takip dosyası itibarı ile borçlunun çalıştığı işyeri sorgusunun UYAP işletim sistemi üzerinden 07.10.2011 tarihinde yapılması ve çalıştığı işyeri tespit edilmesine rağmen, takip dosyasında davaya konu talep tarihine kadar bu adreste haciz yapılması talebinde bulunulmadığı ve çalıştığı işyerine İİK.’nun 355. maddesi gereğince haciz yazısı da yazılmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut durum karşısında borçlunun işyeri adresi bellidir. Borçlunun işyeri adresinin belli olduğu anlaşıldığından, alacaklının borçlunun yeniden işyeri adresinin tespitini talep etmekte hukuki bir yararının bulunmadığı, ayrıca icra müdürünün, takip dosyası itibarı ile işyeri adresi belli olan borçlunun olası diğer işyeri adreslerini de tespit etme yükümlülüğü bulunmadığından, işyeri adresinin tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.

Anayasa'nın 141/son maddesi gereğince davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. İcra müdürlüklerinin takip hukuku işlemleri de yargısal faaliyettir. Bilindiği gibi Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin (UYAP) amaçlarından birisi de verilerin elektronik ortamda saklanması, bilgileri elektronik ortamda saklayan diğer kamu kurumlarından aracısız hızlı bilgi alışında bulunması, bu şekilde kağıt ve posta masrafı ile posta hizmeti (kurye) ve muhatap kurum çalışmalarından tasarruf edilerek, yargılamada ucuzluk ve sürat sağlanmasıdır. Başka bir anlatımla amaç günler alacak bir işlemin anında yerine getirilmesidir. Her ne kadar 6100 sayılı Yasanın 445. maddesi dışında UYAP’ın kullanımını zorunlu kılan açık yasal bir düzenleme bulunmasa da, Adalet Bakanlığı tarafından bilgi güvenliği sağlanan bir ortamda faaliyete sokulan UYAP işletim sisteminin kullanılması ve sistemden faydalanılması Anayasa'nın 141/son maddesi gereğince yasal bir zorunluluktur. Bugün itibarı ile UYAP işletim sisteminden Adalet Bakanlığı dışı kurumlardan kişilerin nüfus kayıtlarına ulaşılabilmekte, yine kişilerin sahibi bulunduğu araç ve taşınmaz sorgusu ile sosyal güvenlik durum sorgusu yapılabilmektedir. UYAP işletim sisteminden avukatların da faydalanabilmesi, bu sistem üzerinden dava açılabilmesi ve işlerin takibi için Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol'ü imzalanmıştır. Protokolün amacı 3. maddede açıklanmıştır. Amaçlardan bir tanesi de avukatların UYAP bilişim sistemi kullanılarak diğer bilişim sistemlerindeki bilgi ve belgelere erişiminin sağlanmasıdır. Protokolün 5. maddesinin 6. ve 7. bentlerinde avukatların MERNİS, AKS (adres kayıt sistemi) öncelikli olmak üzere, araç kayıtları, tapu kayıtları ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun elektronik ortamda sağladığı verilere ulaşabileceği ve bu hizmet karşılığı ilgili kurumun ve Adalet Bakanlığının ücret talebinde bulunacağı öngörülmüştür.

Alacaklı kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol çerçevesinde bizzat alacaklı vekilinin kendisi ulaşabilecektir. Bu durumda alacaklı vekili borçlunun fiili olarak çalışıp çalışmadığını, çalışıyor ise nerede çalıştığını bizzat kendisi tespit edebilecektir. Borçlu çalışıyor ise maaşın haczi için iş yerine haciz yazısı yazılacak, çalışmıyor ise alacaklı vekili maaş haczi talebinde bulunmayarak, Anayasa’nın 141/son maddesinde belirtildiği üzere icra dairesindeki iş yükünü ve masrafı gereksiz yere artırmayacaktır. Her sorgu işleminden ücret alınması 02.05.2011 tarihli Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol'ün 5/7 maddesinde düzenlendiği, elektronik ortamda bilgi sağlanmasının Adalet Bakanlığı ile ilgili kuruma ek bir maliyet getirdiği, bu maliyet nedeni ile hizmet kullanıcısından ücret alınıp alınmaması konusunda ise icra müdürlüğünün takdir hakkı bulunmadığı açıktır.

Alacaklı vekili, avukatların UYAP işletim sistemini kullanmasında yasal bir zorunluluk bulunmadığı gerekçesini ileri sürmüş ise de, aynı düşünceden hareketle takip hukuku bakımından da UYAP işletim sisteminin kullanılması için yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, icra müdürünün Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilisi yerine geçerek kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusu yapmak gibi bir görevinin olmadığı, icra müdürünün görevinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazarak kişinin iş durumunu sormak olduğu açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Anayasa'nın 141/son maddesi çerçevesinde, borçlunun UYAP işletim sistemi üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorgusunu alacaklı vekilinin de yapabildiği, ayrıca bu sorguyu icra müdürünün de yapması talebinde hukuki yarar ve gereklilik bulunmadığı anlaşıldığından, borçlunun sosyal güvenlik sorgusunun yapılmasının tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.
Hüküm: 1- Davacının açtığı şikâyet davasının REDDİNE,

2- Yeteri kadar harç alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,

3- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4- Davacı tarafından yatırılan 85 TL. gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,

dair, evrak üzerinde inceleme sonucu, İİK.’nun 363. maddesi gereğince davacı için karar tebliğinden itibaren on gün içinde mahkememize veya en yakın icra hukuk mahkemesine bir dilekçe verilmesi sureti ile Yargıtay'a temyiz başvuru yolu açık olmak üzere 14.02.2012 günü karar verildi.


Kimi İcra müdürlüklerince kutsal metin ve başucu eseri muamelesi yapılan bu meşhur Yargıtay kararını okuduğumda ben bir hukukçu olarak şu tespit ve yorumlarda bulunuyorum;

1- Yargıtay kararında hiçbir gerekçe ve izahat yok.Yargıtay yerel mahkeme kararını gerekçesiz olarak onamış.Yargıtay’ın “klasik yerinde görülmeyen temyiz sebepleri..usul ve kanuna uygun karar..” şablonu kullanılmış.

2- Yargıtay kararının içine Özet başlığı ile monte edilen talebi yasaklayıcı mahiyetteki kısım kesinlikle Yargıtay’ın ifadeleri değil. Bunlar Afyonkarahisar İcra Hâkimliği’nin karar metninde geçen ifadeler.

3- Yerel mahkemenin kararına esas teşkil eden olayda avukatın İcra dairesinde Uyap üzerinden SGK kayıtları üzerinde sorgu yaptırdığı, borçlunun işyeri adresinin zaten tespit edildiği anlaşılıyor. Karar metninde“Borçlunun işyeri adresinin belli olduğu anlaşıldığından, alacaklının borçlunun yeniden işyeri adresinin tespitini talep etmekte hukuki bir yararının bulunmadığı, ayrıca icra müdürünün, takip dosyası itibarı ile işyeri adresi belli olan borçlunun olası diğer işyeri adreslerini de tespit etme yükümlülüğü bulunmadığından..” deniliyor. Anlaşıldığı kadarıyla Yerel mahkeme icra dosyasında borçlunun işyeri sorgusu yapılıp dosyada mevcut olduğu halde yeniden İşyeri sorgusu yapılsın talebinin reddi yönündeki icra müdürü işlemini haklı bulmuş.Yargıtay da bu kararı onamış.

Dolayısıyla kimilerince kutsal bir metin muamelesi yapılan mezkûr gerekçesiz Yargıtay kararından İcra dairelerinde avukatların Uyap üzerinden sorgu yaptırması zinhar yasaktır sonucu çıkartılamaz.

Kaldı ki aynı Hukuk dairesinin Haziran tarihli gerekçeli kararında “borçluya ait iki adet aracın güncel takyidat bilgilerinin sorgulanması görevinin icra müdürünün görevleri arasında olduğu, Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında 02.05.2011 tarihinde imzalanan Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol kapsamında, takip dosyasına taraf vekili olarak kaydedilen avukatlara, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) kapsamında talep konusu olan sorgulamayı yapma imkanı verilmiş ise de, alacaklı vekili olan avukata tanınan sorgulama yapma imkanının, icra müdürünün talep konusu sorgulamayı yapma görevini ortadan kaldırmayacağı, belirtilen bu gerekçe ile alacaklı vekilinin şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” Denilmek suretiyle olay gayet açık bir şekilde vuzuha kavuşturulmuş.

Ancak Kanun ne kadar açık olursa olsun Yargıtay’ın Eylül 2012 tarihli gerekçesiz kararı “memursal yorum metodunu” içselleştirmiş bir icra müdürü tarafından okunup yorumlandığında "avukatlarca icra dairelerinden sorgulama işlemlerinin talep edilemeyeceği” sonucuna ulaşılmakta, uygulamada tercih hakkı kanunun açık hükmüne rağmen iş yapmama, hizmet ifa etmeme, zorlaştırma, yönünde kullanılmaktadır.

Sonuç itibariyle siz hangi kanunu çıkartırsanız çıkartın, hangi içtihadı verirseniz verin nihai gayesi iş yapmamak olan memursal yorum metodu karşısında pek bi şansınız yok.

Saygılarımla.