Mesajı Okuyun
Old 04-08-2012, 23:01   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın yukselayca,


818 sayılı BK m.535/1-3: "Aşağıdaki hallerde şirket nihayet bulur:
...3 - Şeriklerden birinin tasfiyedeki hissesi hakkında cebri icra vukuu ile yahut bir şerikin müflis olması veya hacredilmesi ile..."

6098 sayılı TBK m.639/1-3: "Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer:
...3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle..."
Gerekçesinden: "...bir ortağın kısıtlanması, iflâsı ya da payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesi hâllerinde, sözleşmede ortaklığın sürdürülmesine imkân veren bir hüküm yoksa ortaklık, maddenin (2) numaralı bendinde öngörülen durumda olduğu gibi, kendiliğinden sona erecektir. Buna karşılık, sözleşmede, ortaklığın, Tasarının 639 uncu maddesinin (3) numaralı bendinde öngörülen durumlardan biri ortaya çıktığı takdirde de devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, Tasarının 633 ilâ 636 ncı maddeleri uygulanacaktır..."

Yargıtay HGK, 14.12.2005 T., E: 2005/13-700, K: 2005/715: "Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.5.2003 gün ve 2002/695-2003/244 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.2004 gün ve 2004/16945-18836 sayılı ilamı ile,

( ... Davacı, davalı A____ İnşaat Makine Ltd.Şti. hakkında alacağın tahsili için icra takibine giriştiğini, borçlu şirketin Karayolları Genel Müdürlüğü'ndeki doğmuş ve doğacak istihkaklarının haczedilmesi üzerine, davalı şirketin şikayeti ile icra tetkik merciince, davalı şirketlerden oluşan ortaklığın adi şirket statüsünde olduğu, adi ortaklığın istihkaklarına haciz konulamayacağını, ancak adi ortaklığın feshi için dava yetkisi alınarak ilgili mahkemede ortaklığın feshi davası açılarak borçlu ortaklığın payına düşen kısmının haczedilebileceği gerekçesiyle haciz işleminin iptaline karar verildiğini, icra tetkik merciinden adi ortaklığın tasfiye edilmesi için yetki alındığını ileri sürerek, adi şirketin tasfiye edilerek, tasfiye neticesinde borçlu şirket payından takip konusu alacağın karşılanmasını istemiştir.

Mahkemece, borçlu şirketin kâr payı ve tasfiye payı haczedilmeden İcra Tetkik Merciinin İcra İflas Kanunu'nun 121.maddesine göre verdiği yetkiye istinaden istenen tasfiye istemi yerinde olmadığından reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. ( HUMK. 76. md. )

Davalılar arasında adi ortaklığın varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacı şirketin, adi ortaklardan davalı A____ İnşaat Makine Ltd. Şti. den olan alacağının tahsili için giriştiği icra takibi aşamasında, borçlu ortağın, ortaklıktaki kar ve tasfiye payına haciz koydurabilmek amacıyla, adi ortaklığın feshi davası açıp açamayacağı konusunda toplanmaktadır.

BK.nun 535/3. maddesi hükmüne göre; Şeriklerden birinin tasfiyedeki hissesi hakkında cebri icra vukuu ile yahut bir şerikin müflis olması veya haczedilmesi ile adi şirket son bulur. Davacı alacaklının adi şirket ortaklardan A____ Ltd. Şti. den şahsi alacağının tahsili için kâr ve sermaye payına haciz koydurabilmesi için de, adi ortaklığın fesih ve tasfiye davası açılarak, sonucunda ortakların kar ve tasfiye payının ne miktarda olduğunun saptanması zorunludur. Kar ve tasfiye payı belirlenmeden davacının borçlu şirketin kar ve tasfiye payına haciz koydurabilmesi olanağı bulunmamaktadır. Nitekim, davacının, borçlu şirketin Karayolları Genel Müdürlüğündeki hak ve alacakları üzerine haciz konulması talebi üzerine, İcra Müdürünün vaki haciz işlemi, İcra tetkik merciince yapılan şikayet üzerine, İİK.121. maddesi gereğince merciden adi ortaklığın feshi için dava yetkisi alınarak, ilgili mahkemede fesih davası açılarak borçlunun payına düşen kısım haczedileceği halde, bu prosedüre uyulmadan istihkaklara doğrudan haciz konulması yasaya aykırı olduğundan İcra Müdürlüğünün haciz işleminin iptaline karar verilmiştir. Hal böyle olunca tarafların delilleri toplanarak, davalı ortakların, ortaklıktaki kar ve tasfiye payları ile alacaklı oldukları miktar, bilirkişi kurulu aracılığıyla tayin ve tespit edilmesi ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine mahkemece karar verilmelidir. Hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; takip borçlusu A____ İnş. Mak.Ltd. Şti. nin, dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü nezdindeki istihkakları üzerine konulan haczin, ortak girişim adına yapılan şikayet üzerine Ankara 1. İcra Hakimliğinin 5.4.2002 gün ve 2002/257-249 sayılı kararıyla, haczedilen istihkak alacağının takip borçlusu şirkete değil, her iki davalının ortak girişimine ait bulunduğu gerekçesiyle kaldırılmış olmasına, bu durumda ise, Borçlar Kanunu’nun 535/3. maddesinde adi ortaklığın sona erme nedenlerinden biri olarak gösterilen "Şeriklerden birinin tasfiyedeki hissesi hakkında cebri icra vukuu" koşulunun somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına göre, usul ve yasaya uygun olan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz harcın peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 14.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Özetle: Kâr ve tasfiye payı haczi + İİK m.121 + BK m.535/1-3 (TBK m.639/1-3) prosedürünü uygulayabilirsiniz.

Saygılar...

BK.535/3'e göre tasfiye payı haczi ile birlikte şirket kanunen kendiliğinden sona ermiş sayılacağından, İİK.121. çerçevesinde fesih değil, sadece "tasfiye" istenebilir. Çünkü 535'in ilk 6 bendinde mahkeme dışı sona erme söz konusudur. Bu noktada mahkeme kararında da "tasfiye" ye işaret edilmiş, bence de isabetli bir karar.

Kararı eklediğiniz için çok teşekkürler.