Mesajı Okuyun
Old 21-08-2011, 01:46   #14
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan genus non perit
bu konu ile ilgili bir konuda benim başım geldi.borçlu bana 2004 yılında vekalet vermiş ancak bu vekaletle hiçbir iş yapmadım.2009 yılında başka bir müvekkil adına borçlu aleyhine icra takibi başlattım.takip esnasında haciz yaptım ve borçlunun taahhüdünü aldım.borçlu taahhüdün yerine getirmeyince şikayet ettim.bu sirada müvekkil beni borçlunun daha önceden avukatı olduğumdan bahisle azletti.bende müvekkil aleyhine vekalet ücretimin tahsili için icra takibi başlattım.borçlu borca itiraz etti.bende itirazın iptali davası açtım.dava sonucunda mahkemece borçlunun 2004 yılındaki bana vermiş olduğu vekalet gerekçe gösterililerek davanın reddine karar verildi.bu kararın hukuki olmadığını düşünüyorum.buna ilişkin elinde yargıtay kararı olan arkadaşım paylaşırsa sevinirim.

Avukatın Menfaati Zıt Tarafları Temsil edemiyeceği prensibinin temelinde, avukatın taraflardan birisinin menfaatine ihanet edebileceği, her iki tarafın sırlarına vakıf olduğu ve bir tarafın sırlarını diğer taraf lehine kullanabileceği varsayımı yatar. Avukatın bir tarafın sırlarını diğer taraf lehine kullanması, bir tarafın belgelerinden edindiği bilgileri diğer taraf lehine kullanması avukatın eski veya yeni müvvekiline ihanet etmesi demektir. Böyle olduğu için de avukat menfaatleri zıt olan tarafları savunamaz.

Avukatlık Kanunu avukatın Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa, o işi red etmek zorunluluğunda olduğunu belirtiyor. Zıt menfaat(widerstreitende İnteressen) Alman hukukunda da var.Alman hukuku yasak kapsamına hangi işin girdiğini şöyle belirtiyor: Avukatın mesleki olarak hukuki bir meselede önceden uğraşması(die berufliche Vorbefassung des Rechtsanwalts mit einer Rechtssache)
* Aynı hukuki meselede bir tarafı temsil etmiş olan bir avukatın karşı tarafı temsil etmesi aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ilk tarafın menfaatine zarar verebilecek durumdadır.
* Bir başka hukuki meselede bir tarafı temsil etmiş olan avukatın belirli bir zaman dilimi içinde ilk tarafa karşı ikinci tarafı temsil etmesi avukatlık kanununa aykırı olmasa bile etik olarak kabul edilemez bence.
* Zürih Avukatlar Birliği, şimdiki bir müvvekile veya eski bir müvekkile karşı dava açan bir avukatın bu hareketini menfaat zıtlığı olarak değerlendiriyor.
* Birliğin değindiği ikinci bir konu avukatın eski müvekkiline karşı olan tarafı savunmasını kendisine olan güvenin kötüye kullanılması olarak değerlendiriyor.
* Hem Alman hem de İsviçre hukukları sırf hukuki danışmanın genelde , avukatın menfaati zıt tarafları temsili anlamına gelemiyeceğini ve yasak olmadığını belirtiyor.

Sayın genus non perit,
yazdıklarınıza dayanarak çıkardığım sonuç: söz konusu kararın hukuken yanlış olduğu konusunda sizinle aynı düşüncedeyim.

Saygılarımla