Mesajı Okuyun
Old 21-02-2007, 17:27   #8
Turkmen

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1678
K. 2005/2939
T. 29.3.2005
• AD SOYADI VE YAŞ DÜZELTME DAVALARI ( İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Kanunla Belirlenmiş Özel Yetki Kuralı Olduğundan Re'sen Nazara Alınacağı )
• ÖZEL YETKİ ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
• İKAMETGAH ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
1587/m. 46
1086/m. 27
ÖZET : Nüfus Kanununa göre, ad ve soyadının düzeltilmesine ilişkin davalarda ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. Söz konusu yetki kuralı, kanunla belirlenmiş özel yetki kuralı olduğundan re'sen nazara alınır. Somut olayda, davacının avukatına verdiği vekaletnamedeki adrese göre dava açılan mahkeme yetkili değildir. Yetki yönünden davanın reddi gerekirken esasa girilmesi hatalıdır.

DAVA : Dava dilekçesinde davacının soyadının nüfus kütüğüne tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasına göre, ad ve soyadı davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu, kanunla belirlenmiş özel bir yetki hükmü olduğu cihetle resen dikkate alınır.

Davacı, avukata verdiği Mudanya Noterliği'nce düzenlenen 01.09.2004 gün ve 8257 yevmiye numaralı vekaletnamede ikametgah adresini Osmangazi-Bursa olarak belirtmiş olduğuna göre Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili değildir.

Bu durumda davaya Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılacağından davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.