Mesajı Okuyun
Old 03-04-2015, 15:42   #66
Gökçe Yılmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akgnc
Mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartı var mı? İş Mahkemesi, idare, asliye, ve cezada usul nasıl?
İşte bir 2013 yargıtay kararı...

T.C.
YARGITAY
Sekizinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2013/5757
Karar No : 2013/9646
Tarih : 20.06.2013


ÖZET :
TAKİBİN İPTALİ
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI SEBEBİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRAYA KONULMASI
AİLE VE KİŞİLER HUKUKUNA DAİR HÜKÜMLER
KARARIN KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAĞI



İÇTİHAT METNİ



DAVA :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:


KARAR :

Borçlu aleyhine Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas ve 2012/336 Karar sayılı manevi tazminat ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, müvekkili aleyhine hükmedilmiş olan manevi tazminat kararının henüz kesinleşmediğini, kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, ilamın kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılan tazminat davası sonucu hükmedilen manevi tazminat alacağı olduğu, kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

H.U.M.K.nun 443. maddesinde belirtildiği üzere, ancak gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe icra olunamazlar.

Takibe dayanak ilamda, şahsın hukuku babında düzenlenen M.K.nun 24 vd. maddelerine göre kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Aile ve kişiler hukukuna ( M.K. 8-494 md. ) dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez ( H.U.M.K. 443/4 md. ). Bu durumda Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.


SONUÇ :

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366. ve 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. ( H.M.K.m.297/ç ) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.