Mesajı Okuyun
Old 20-11-2015, 16:40   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/6528
Karar: 2011/772
Karar Tarihi: 27.01.2011


MENFİ TESPİT DAVASI - DAVALARIN REDDİNE İLİŞKİN KARARLARIN TEMYİZİ HALİNDE MAKTU HARÇ ALINACAĞI - DAVACI VEKİLİNİN MAKTU TEMYİZ HARÇLARINI YATIRDIĞI - DAVACININ KARARI TEMYİZ ETMEMİŞ SAYILMASINA İLİŞKİN MAHKEMENİN EK KARARININ KALDIRILMASI GEREĞİ

ÖZET: Nispi harca veya maktu harca tabi davaların reddine ilişkin kararların temyizi halinde maktu harç alınır. Davacı vekilinin de maktu temyiz harçlarını yatırdığı anlaşıldığından, davacının kararı temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin mahkemenin ek kararının kaldırılması gerekir.

(2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve davacının temyiz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün ve ek kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı banka arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı halde aleyhe icra takibine başlanıp, ödeme emrine süresinde itiraz edilemeyince takibin kesinleştiğini, banka hesapları ile araçlara haciz konulup, aracın yakalanıp, bağlandığını belirterek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, % 40' dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili banka ile T. K. arasında Bankacılık Hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığını, davacı aleyhine girişilen takipte haksız ve kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini zira sözleşmenin müşteri isim ve imza kısmında <K... Sigorta Aracılık hizmetleri> yazılı olduğu gibi vergi numarasının da miktarının yer aldığını, sözleşmede sanki şirket ile sözleşme yapılıyormuş gibi görüntü yaratıldığını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, bankacılık hizmetleri sözleşmesinde davacı şirketin imza ve kaşesinin yer almaması nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, mahkemece verilen 6.5.2010 günlü ek kararla tebliğ edilen muhtıraya rağmen nispi temyiz harcını süresinde yatırmayan davacının kararı temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş iş bu ek karar da davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Davacı vekili açmış olduğu davasında % 40'dan az olmamak üzere tazminata da karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bu kalem istemi reddedilince tazminat istemine ilişkin olmak üzere kararı katılma yolu ile maktu temyiz harcı ile temyiz yoluna başvurma harcını yatırarak süresinde temyiz etmiş, mahkemece HUMK'nun 434/3. maddesi gereğince 518.90 TL. nispi temyiz harcının yatırılması için kesin süreli muhtıra tebliğ edilmesi üzerine talep olunan tutarı yatırmayınca kararı temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Nispi harca veya maktu harca tabi davaların reddine ilişkin kararların temyizi halinde maktu harç alınır. Davacı vekilinin de maktu temyiz harçlarını yatırdığı anlaşıldığından, davacının kararı temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin mahkemenin 06.05.2010 günlü ek kararının kaldırılması gerekmiştir.

2- Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:

Sonuç: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 27.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı