Mesajı Okuyun
Old 20-04-2011, 17:50   #2
üye7160

 
Varsayılan Umarim İŞİnİze Yarar

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/6275
Karar: 2004/10892
Karar Tarihi: 30.04.2004

İTİRAZIN KALDIRILMASI - İMZAYA İTİRAZ EDİLMEYEN PROTOKOL - BORÇ İKRARINI İHTİVA EDEN BELGE
ÖZET : Protokol altındaki imzayı borçlu inkar etmemiştir. O halde borçlunun bu protokol uyarınca alacaklıya 17.472 DM.'lik borcunun varlığı sabit olduğundan anılan belge İİK.nun 68. maddesinde öngörülen kesin borç ikrarını ihtiva eden belgelerdendir. Alacaklının anılan belgeye dayanarak genel haciz yolu ile takip yapmasında bir usulsüzlük yoktur. Borçlu, borcu ödediği yolunda bir makbuzda ibraz edemediğinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden bahisle alacaklı isteminin reddi yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.


(2004 S. K. m. 68)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Taraflar arasında tanzim edilen 30.08.2001 tarihli protokolün 2. maddesinde aynen "taraflarca yukarıda belirtilen faturalar toplamı olan borcun tamamı 17.472 DM. olarak kabul edilmiş ve borç tutarı bu miktar üzerinden sabitlenmiştir. Alacaklı borçludan bu tutar dışında faiz, vade farkı, harç, gider, ücret, ... v.b. konularda başkaca bir ödeme talebinde bulunmayacaktır. " hükmü kararlaştırılmıştır. Protokol altındaki imzayı borçlu inkar etmemiştir. O halde borçlunun bu protokol uyarınca alacaklıya 17.472 DM.'lik borcunun varlığı sabit olduğundan anılan belge İİK.nun 68. maddesinde öngörülen kesin borç ikrarını ihtiva eden belgelerdendir. Alacaklının anılan belgeye dayanarak genel haciz yolu ile takip yapmasında bir usulsüzlük yoktur. Borçlu, borcu ödediği yolunda bir makbuzda ibraz edemediğinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden bahisle alacaklı isteminin reddi yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programı