Mesajı Okuyun
Old 19-03-2012, 11:18   #479
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Pekcanıtez'in yukarıdaki açıklamasının/sunduğu gerekçenin tamamı HMK m.107 anlamında "belirsiz alacak davası"na ilişkindir. Hesabın, davacı tarafça, dava ikame edilirken yapılabilir olup olmadığı "belirsiz alacak davası"nın özelliğidir. HMK m.109'daki "kısmi dava", belirsiz alacak davasından ayrı bir düzenlemedir ve aranan özellikleri de farklıdır. Kısmi davada önemli olan talep konusunun bölünebilir olması ve HMK m.109/2 muvacehesinde "taraflar" arasında tartışmalı ve/veya açıkça belirli olmayan bir alacağın olmasıdır. Dolayısıyla Sayın Pekcanıtez'in yukarıdaki açıklaması "kısmi dava" ya bağlanabilecek bir cümle olmadığı gibi kısmi dava açılamayacağına bir gerekçe niteliğini de haiz değildir (diye düşünüyorum ).

Bence formül basittir: belirsiz alacak davasında davacıyı, kısmi davada tarafları dikkate alacağız o kadar

P.S: HMK m.107/3'ün iptale veya "kısmi eda davası" ibaresinin değiştirilmesine ihtiyacı olduğu kanaatimle...

Saygılar...

Nevra hanım,

Ben okuduğum kitabın metnini aynen aktardım. Açıkça da yazdığı üzere, sayın Pekcanıtez, işçi alacak davalarını belirli alacak davası olarak kabul ediyor.

Kısmi dava konusuna sokulmadığı da ayrıca yazıyor. Ancak yargıtayın yaklaşımı ne olur bilemem. Çünkü son söz, yargıtayda.

Ancak işin özün e baktığımda, şahsi görüşüm; "kıdem, ihbar, maaş, yıllık ücretli izin alacakları gibi" konularda belirli; fazla mesai alacakları konusunda kısmi dava açılmalıdır.