Mesajı Okuyun
Old 16-03-2012, 17:18   #467
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Görüş...

Her dava birbiriyle aynı değildir ve dava konularının, kendi içerikleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Bu sebeple 9. Dairenin de 22. Dairenin de her konuda uygulanabileceği neticesine varan ve herkesi bağlayacak şekilde yorum yapmasının/karar vermesinin doğru olmayacağı kanaatindeyim.

Bu meyanda eklenen kararı değerlendirmek gerekirse: Yargıtay'ın ilgili kararında düğüm noktasının:

Alıntı:
Yazan 9 HD
...Dosya içeriğine göre, davacı vekili, davacı işçinin aldığı ücreti ve çalışma süresini belirterek, ...kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen son ay ücret ve fazla mesai ücret alacağının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve her bir talebine ilişkin miktar belirterek kısmi dava olarak davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili ise öncelikle davacının aldığı ücretin ve çalıştığı sürenin dava dilekçesinde belirtilen süre ve ücret olmadığını savunmuştur.

olduğu kanaatindeyim.

Şöyle ki;
yukarıdaki durum, Sayın Adli Tip'in 19 no'lu mesajında "1.b"de verdiği örneğe benzemektedir:
Alıntı:
Yazan Adli Tip
...1- İşçi, "2 yıl boyunca her gün 5 saat fazla mesai yaptım, bunun karşılığı da 10 bin liradır, işveren bana bu 10 bin lirayı vermedi, versin" dedi.
...İşveren, ...
1.b. "Hayır 3 saat yaptı" dedi,...


Sayın Adli Tip'e cevabımda belirttiğim üzere burada:
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
..."Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli" olmadığından, bölünebilir nitelikteki alacağı için işçi, kısmi dava ikame edebilecektir.

...
Yine Sayın Adli Tip'in andığım sorusuna cevap verirken belirttiğim üzere:
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...İşçinin ikame ettiği davada bir değişkene göre (fazla mesai süresi) taraflar arasındaki alacak miktarının nitelendirilmesinin değiştiğine...dikkatinizi çekerim...

Yargıtay'ın incelediği somut olayda da durum budur. İşçi, çalışma süresi ve ücretini belirtir ve bir miktar hesaplar, dava açar; işveren ise demektedir ki: davacı işçi, belirttiği sürede ve belirttiği ücretle çalışmadı. Böylece talep konusu miktarı taraflar arasında tartışmalı hale gelmiştir. Çünkü işçinin talep ettiği kalemlerin hesabı bir değişkene bağlıdır ve bu değişkende taraflar arasında uyuşmazlık vardır:
Alıntı:
Yazan 9 HD
...dava konusu edilen tazminat ve alacaklara esas hizmet süresi ve ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur...

Karara konu somut olayda davacının çalıştığı süre ve ücreti taraflar arasında tartışmalı olmasa idi; bu konuda uyuşmazlık olmasa idi Yargıtay'ın -birebir- aynı kararı vermesi mümkün olmazdı/olmamalıydı (diye düşünüyorum )

Karara konu "somut olayda" kısmi dava ikame edilmesi gereğine dair 9. Dairenin karar neticesine katılmakla birlikte 9. Daire'nin gerekçesinde dikkat çekmek istediğim ve katılmadığım bazı hususlar var. Şöyle ki:

Alıntı:
Yazan 9 HD
Dava konusu edilen alacak, yargılama sırasında hesap raporu alınmasını gerektiriyor (Kuru/Budak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Getirdiği Başlıca Yenilikler, İstanbul Barosu Dergisi, Cilt 85, Sayı 2011/5, s.13) ... ise talep konusu alacağın tartışmalı veya açıkça belirlenemeyeceği kabul edilmeli ve kısmi dava olarak görülmelidir.
Öncelikle bu açıklamayı uygulamadan ayıran ince noktaya dikkat edilmelidir: "Hesap raporu alınmasını GEREKTİRİYOR...İSE". Mahkemelerimizin, hesap raporu alınmasını ne şekilde kullandığı; gerekip gerekmediğine çok da dikkat edilmediği hepimizin malumu olmakla bu yorumu, "dosyada hesap raporu varsa kısmi dava açılması haklıdır" şeklinde anlamamak gerekir. "Gerektiriyor" kelimesi kullanılsa da kullanılmasa da konuyu, hesap raporuna bağlamanın pek doğru olmadığını düşünüyorum...

Yine kararı okuduğunuzda; kararda, her ne kadar kısmi davaya bağlanarak neticelendirilen cümleler olarak yazılmış ise de özü itibariyle; sanki işçi alacak davalarının hepsi belirsiz alacak davasına konu edilebilirmiş gibi bir sonuca giden ve/veya bu konuda tüm işçi alacakları için belirsiz alacak davası ikame yolunu açmaya çalıştığı izlenimi uyandıran yorumlamalar ve açıklamalar vardır; ki bu kısımların (iki dava çeşidi "aynı" olmadığından ve her dava, kendine münhasır olarak yorumlanması gerekeceğinden) hukuken kabul edilemeyeceği kanaatindeyim. Daire, kararında "sanki" -belirsiz alacak davası- ile -kısmi dava-yı içiçe tartışmaktadır. Örn: Aşağıda alıntılanan kısımlar "kısmi dava" ile değil "belirsiz alacak davası" ile ilgili açıklamalardır :
Alıntı:
Yazan 9 HD
...Davacının, istenen alacağın türü ve hukuki niteliği belli olmasına rağmen, miktarını dava açarken tam olarak saptaması, belirlemesi olanaklı olmayabilir. Hesap raporu alınmasını, yargılama yapılmasını gerektiren bu durumda...
Alıntı:
Yazan Karşı Oy
Yerel Mahkemece karar gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere; işçi, çalıştığı süreyi ve ücretini (subjektif olarak) en doğru şekilde bilen kişidir. Böyle olunca yasal bağlamda, ne kadar ücret, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı olduğunu açıkça belirleyebilecek konumdadır. Dolayısı ile davanın konusu olan işçilik alacakları açıkça belirli bulunmakla,...
Oysa ki müteaddit defalar yazdığım üzere düzenleme muvacehesinde; belirsiz alacak davasında önemli olan davacı, kısmi davada ise önemli olan taraflardır.

Ek olarak karardaki davacı işçinin ücretini bilip bilemeyeceği yönündeki VE ispata dair açıklamalar da ne belirsiz alacak davası ile ne de kısmi dava ile ilişkilendirilemez. Çünkü "Karşı Oy"da da değinildiği üzere "ispat sorunu" ile dava türlerinin alakası yoktur. Ve bundan maada bir kişinin ne miktar ücretle çalıştığını bilmemesi de çok çok istisnai bir durumdur. Örn: işe başlamıştır; lakin ücreti ödenmemektedir, ücretinde artışta anlaşılmıştır; fakat işveren henüz artış yaparak hiç ücret ödememiştir v.s.

"Belirsiz alacak davası ve kısmi dava"nın ayrı davalar olduğu ve 9. Daire'nin işçi alacakları konusunda bu ayrıma dair ne zaman gerçek bir gerekçe yazması gerekeceğini de belirteyim: karşı tarafın muvafakati olmadan ve ıslah da yapmadan davacı, talep ettiği bedeli arttırabilir mi arttıramaz mı ve/veya davacının arttırdığı kısma ilişkin zamanaşımı dolmuştur/dolmamıştır konularının tartışılması gerektiğinde...

Daire'nin karar gerekçesindeki "enteresan cümlesini" alıntılayarak bitirmek gerekirse:
Alıntı:
Yazan 9 HD
...Keza alacak miktarı veya değerinin hakimin takdiri veya yasal nedenlerle indirim yapılarak belirlendiği durumlarda da alacak belirsizdir...

9. Daire, hakimin dokunulmazlığı üst seviyedeki takdir hakkına mı dokunmuş nedir

Saygılar...