Mesajı Okuyun
Old 11-01-2007, 12:07   #24
erturk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yargıç isa
Bence bunun bir memurun rüşvet almasından, zimmetinden mal yemesinden, bir polis memurunun hırsızla iş birliği yapmasından vb... bir farkı yok. Yani görevini kötüye kullanmak söz konusu.
Bu kısmı tam anlayamadım.Yukarıda verilen örneğe hukuki bir çerçeveden bakmaya çalışıyorum.
Bir kimse hakkında 'kasten insan öldürme' suçundan kamu davası açılmıştır. Bu insan da kendisini savunabilmesi için bir vekil tayin etmiştir. Yargılama sırasında 'insan öldürme' eylemi ve fiili işleyen kimse ispatlanmış ancak, öldürme eyleminin 'kasten mi yoksa taksirle mi' işlendiği ispatlanamamıştır.
Bu durumda Ceza hukukunun en temel ilkelerinden birisi yani 'şüphenin sanık lehine' yorumlanması ilkesi devreye girecek ve sanığa 'kasten insan öldürme' suçundan ceza verilemeyecektir. Bu, sanığa yasalarca tanınmış bir haktır.

Peki bizim sanık vekili olarak bu yargılamadaki görevimiz 'kasten adam öldürme' suçunun işlendiğini mi ispatlamaktır? Yani kendisini bir vekille temsil ettirmeseydi daha az ceza alacak olan bir sanık, hakkını öğrenmek ve kendisini temsil etmek için bir avukata yetki verdiğinde daha yüksek bir ceza mı almalıdır?
'Şüphenin sanık lehine yorumlanması' ilkesini ileri süren avukat görevini kötüye mi kulllanmış olacaktır? Bu durumda sözkonusu avukat bu eyleminden dolayı Ağır cezada yargılanmalı mıdır?
(Avukatın bir davayı kabul etmeme hakkını da göz önünde tutarak bunlar takıldı kafama.)