Mesajı Okuyun
Old 07-10-2007, 13:10   #120
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan İşte hukukçu olmayan birinin hukuki uygulama olayına bakış açısı

Alıntı:
Yazan peremoglu
ben iibf mezunuyum ve idari hakim olabılmek için sadece hukuk bilmenin yeterli olmayacagını düsünüyorum! bunun yanında devlet organızasyonu işleyişi kurumları karar mekanizmaları hakkındada bilgi sahibi olmak gereklidir! eger sadece hukuk bilmek yeterliyse neden bu sınavlarda niçin
Alıntı:
Yazan peremoglu
Maliye ve Ekonomi” ve “Türk Devrim Tarihi gibi konulardan soru geliyor? adli hakimlik tamamen ayrıntılı hukuk bilgisi ister. ancak idari hakimlikte bu yeterli olamaz!!!


Özür dilerim ama bence bu mesaj neden İdari Yargıda hukukçu olmayan kişilerin hakimlik yapmamaları gerektiğinin en çarpıcı örneklerinden biridir.

Hukuk usulünün ne denli önemli olduğunun atlandığı bir vurgulama içeriyor bu mesaj.

Elbette ki hakimler her konuyu bilemezler ve zaten bilmeleri de gerekmiyor. Önemli olan "HAKİM" in "HUKUK BİLİMİ" ni esasta ve usulde bilmesidir.

Bir hakimin önüne her tür konuda dava gelebilir ve nitekim gelmektedir de. Mimarlık, mühendislik, tıbbi bilimler, arkeoloji, sanat vs. Mesela fikri mülkiyet, telif, eser sözleşmeleri, her konuda tazminat davaları ve bunun da özesinde her tür teknik konuya ilişkin ceza davaları. Tüm bu konularda mutlaka hakimin bilemeyeceği ve hukuki yansıması olan teknik sorunlar olacaktır. Fakat hakim bu durumlarda dosyayı bilirkişiye göndermektedir. Hukukta bu yüzden devasa bir bilirkişilik müessesesi mevcuttur.

Ne yani bir dış ticaret sözleşmesi davası için "dış ticaret bilen bir iktisatçı" mı oturtuluyor kürsüye? "Karasuları ihlal" davalarında hakimliği kılavuz kaptanlar mı yapıyor? Şarkı sözü-beste davalarında şarkıcı mı alınıyor yargıya? Artık örnekleri çoğaltmak sizin hayal gücünüze kalmış arkadaşlar.

Yargılamada hakim bakımından önemli olan, hukukun esasları yanında yargılama usulü uygulamaktır. Dava, iddia, cevap, savunma, delillerin takdiri, duruşma yönetimi gibi saymakla bitmeyecek konular yani. Bir de insan hakları ve hukukun genel ilkelerini gözetmek olgusu var ki konusu ne olursa olsun tüm davalarda uygulanmalıdır.

İdari yargıda sırf "devlet organizasyonunu ve işleyişini" biliyorlar diye hukukçu olmayanlar çalıştırılıyorsa, hüküm fıkrası bile belli olmayan idari yargı kararlarını ne yapacağız? O halde bu kişiler idari davalarda bilirkişilik yapsınlar hakimlik değil. Hatta idari yargı da kalksın kanaatimce. Adli mahkemeler tüm tazminat davalarına bakıyorlar da memurlarla ilgili olanlara mı bakamayacaklar? Tüm iptal davalarına bakıyorlar da idari işlemlere mi bakamayacaklar? Adli yargı mahkemelerinde özel ihtisas mahkemeleri kurulur ve bu iş çözümlenir. Aile mahkemeleri, fikri sınai haklar mahkemeleri, ticaret mahkemeleri gibi. Fransa' dan alındı diye mükemmel mi yani bu sistem? ABD' de yok ama? Onlar nasıl yapıyorlar? Araştırılsa dünyada idari yargılama teşkilatları olan sistemler genellikle antidemokratik uygulamalara yakın olanlardan çıkar gibi geliyor. Bence Danıştay da olmamalı. Birden fazla üst mahkemeye ne gerek var ki? Yargıtay yetmiyor mu?

İlk kez idari yargıda bir dava açtım geçenlerde. Gelişmelere gülsem mi ağlasam mı bilemedim. İnsan Anayasadaki "tabii hakim" ilkesinden mahrum kaldığını hissediyor.

Neyse benim davamı geçelim de. Başka bir meseleden bahsetmek istiyorum. Geçenlerde bir belediye başkanı çıktı tv lere. Bir yapı ruhsat sorunu ile ilgili haberde dava konusu bir imar planında iki yıl boyunca yürütmenin durdurulması kararı verilmediği için ruhsat vermek zorunda kaldığını savunuyordu.

Hukukçu arkadaşların dikkatini çeken konunun "iki yıl boyunca yürütmeyi durdurma konusunda bir kararın verilememesi" olduğunu zannediyorum fakat bir idareci arkadaşın bunda bir tuhaflık göremeyeceğinden de eminim neredeyse. Oysa esasen "yürütmeyi durdurma" kararlarının niteliği, adli yargıdaki "ihtiyat-i tedbir" kararıdır. Bunların verilmesi için neredeyse davanın sonu beklenmez ki. Adı üzerinde acilen ve özellikle de İYUK' nun 27/2. Maddesinde de belirtildiği gibi "idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması" olasılığını bertaraf etmek üzere yürütmenin durdurulmasına karar verilir.

Oysa benim anladığım, idare mahkemeleri yürütmeyi durdurma kararı vermek için bile baya bir yargılama yapıyorlar.

Eskiden belli şekillerde uygulanmış olan bu sistem şimdi hiçbir gelişmiş hukuk siteminde mevcut değildir. Hukuk fakültesi mezunu olmayanlar yargıçlık koltuğuna oturmamalıdır. Umarım yakında bizde de kalmaz.

Saygılarımla

Saygılarımla.