Mesajı Okuyun
Old 07-11-2010, 17:59   #26
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Burada yapılamaya çalışılan,haklı bir akacağın davacısına hukuki olarak yardımcı olmak,bir hakkın hukuka uygun yollarla tesbitine çalışmak... Somut olaya göre bir yasa kuralının uygulanması adaletli bir sonuca ulaşılmasını engelliyorsa devreye hukuki başka kavramlar girer. Soruya konu olayda da iki çıkış yolu var : Eğer olayı bir hukuki işlem olarak nitelendirirsek,yukarıda yazılı çok önemli HGK kararı devreye girer :HMUK daki yazılı şekil şartına karşı : Hakkın Kötüye Kullanılması Yasağı. Taraflardan biri sözleşmenin kurulacağı inancına bağlanarak edimlerini ifa etmişse bu edimleri kabul eden taraf artık HMUK na dayanarak şekil eksikliğini ileri süremeyecektir.. Bu,çok önemli bir hukuki çözümdür. Ama bir evin davaya konu işlerinin yapılması,arada yazılı sözleşme olmasa bile başlıbaşına bir hukuki fiildir. Artık ortada hukuki fiil gerçekleştiğinden onu önceleyen bir sözleşme aranmamalıdır. Çünkü dış dünyada meydana gelen bir iş,tesbiti ve varlığı kolayca kanıtlanabilecek bir hukuki fiil vardır. Bu konuda taraflar yazılı sözleşme yapmış olabilirlerdi. Ama Yazılı sözleşme gereği işler yapılmamış olsaydı : ortada bir sözleşme var olduğu halde işler yapılmamış olduğu için problem çıkacaktı. Burada ise tam tersi bir durum : Ortada yazılı sözleşme yoktur,ancak sözlü sözleşmeden kaynaklanan edimler yapılarak sözleşme hayata geçirilmiştir,sözleşme fiilen hayat bulmuştur.Ki bu tür durumlarda yapılan işlerin mahkemece rayiç bedellerinini tesbit ettirilerek dava yoluyla tahsil edilmesine örnek sayısız dava vardır.
Açılan davalara bu konudaki kararları ekleyerek baştan mahkemeye açıklamak,zamanında inceleme yapılmasına yardımcı olacağı için faydalı olur.

Haklı bir alacak olduğunu bilmiyoruz. Haklı olduğunu iddia eden birisi var.

Sözleşmeye dayanarak alacak davası açılmış. Bu nedenle sözleşmenin varlığını ispatlamalısın diyoruz.

Eğer sözleşme yok deseydi, Bk.62 vs BK 410 vs diğer hukuki yolları tartışabilirdik. İşte o zaman tanık, delil tespiti gibi delillerin işe yarayaıp yaramayacağını tarıştışabilirdik.

Ama davacı sözleşmeye dayanmış ve bu nedenle sözleşmeyi ispatlamalı diyoruz. Bu kadar...