Mesajı Okuyun
Old 05-11-2010, 19:53   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Eğer "ablam hediye etti" ikrarına "bağlantısız bileşik ikrar" dersek bölünen ispat yükü davalıda yok buna "gerekçeli inkar" dersek ispat yükü davacıda. Benim kanaatim bunun "gerekçeli inkar" olduğu yönünde.. Yargıtay'ın bir kararında bunu gerekçeli inkar olarak görmüş.

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas : 2003/16366
Karar : 2004/4874
Tarih : 01.01.2004



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı davalıların 2 adet atını emanet alıp vermediklerini atların günlük getirisi ile birlikte değerleri toplamı 1.160.000.000TL.nin tahsilini talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece davacının davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.

Davacı davaya konu atların kendisine ait olduğunu bir süre kullanmak amacı ile kızı Ümmü atlı ve torunu Rasim Dikbıyık'a ve gayriresmi damadı davalı Mustafa Çöldana bıraktığını ancak iade edilmediğini ileri sürerek atların rayiç bedelleri ile bu atları kullanmaktan kaynaklanan yapamadığı hasat bedelinin ödetilmesini istemiştir.

Davalı Ümmü birinci eşi öldüğünde oğlu Rasimin küçük olduğunu davacının Rasime bir tay hediye ettiğini tayın zamanla yavrulayıp uyuşmazlığa konu diğer atın olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır.

Bir davada maddi olguyu bildirmek taraflara hukuki niteleme hakime ait olup, davacının dava dilekçesindeki ileri sürüşüne göre BK. 299. vd. maddelerdeki ariyet sözleşmesine dayanmıştır. Davalılardan Ümmü savunmasında ariyeti reddederek gerekçeli inkarda bulunmuş diğer davalılar davayı kabul etmediklerini bildirmiştir. Hal böyle olunca kural olarak akdi ilişkiyi davacı ispatlamalıdır. Davacı tanığı taraflar arasındaki ariyetten söz etmemiştir. Şu hale göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Bu iki olayın farklı olduğunu düşünüyorum şöyle ki:

Forumdaki soruda, Davalı, Davacının işi yaptığını da kabul etmiyor. Yapılan işi ablasının hediye ettiğini sadece söylüyor. (Yani ablanın işi kime yaptırdığı da meçhul bu iddiaya göre)

Böyle bir durumda Davacı işi kendisinin yaptığını ispatladığı takdirde, ödeme muhatabının Davalı mı yoksa, Davalının iddia ettiği gibi abla mı olduğu ihtilafı ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda da; işi yaptığını ispatlayan Davacı, alacak hakkını ispatlamış olacak; kural olarak yapılan işten yararlanan kişinin bu alacak hakkının muhatabı olması gerekecektir.

Ancak somut olayda Davalı, borcun muhatabının kendisi olmadığını, ablasının kendisine hediye ettiğini iddia ettiği için, bu iddiasını ispatlamadıkça, kanaatimce kullandığı eser sözleşmesine konu akdin borçlusu olacaktır.