Mesajı Okuyun
Old 26-02-2011, 14:16   #6
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2009/19-357
K. 2009/469
T. 4.11.2009
• MENFİ TESPİT DAVASI ( İspat Yükü Üzerinde Olan Davacı Son Hamilin Yani Davalının Bu Durumu Bildiği ve Bu Nedenle İyi Niyetli Hamil Sayılamayacağını İspatladığı - Davanın Kabulü Gereği )
• İYİNİYETİN İSPATI ( Menfi Tespit İstemi - İspat Yükü Üzerinde Olan Davacı Son Hamilin Yani Davalının Bu Durumu Bildiği ve Bu Nedenle İyi Niyetli Hamil Sayılamayacağını İspatladığı/Davanın Kabulü Gereği )
• CİRO SİLSİLESİNDE TESELSÜLDE BİR EKSİKLİĞİN BULUNMAMASI ( Son Hamilin Mutlaka İyi Niyetli Olduğu Sonucunu Doğurmadığı - Menfi Tespit Davası )
• İSPAT YÜKÜ ( Menfi Tespit İstemi - İspat Yükü Üzerinde Olan Davacı Son Hamilin Yani Davalının Bu Durumu Bildiği ve Bu Nedenle İyi Niyetli Hamil Sayılamayacağını İspatladığından Kabulü Gereği )
2004/m.72
6762/m.599, 730
ÖZET : Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Ciro silsilesinde teselsülde bir eksikliğin bulunmaması son hamilin mutlaka iyi niyetli olduğu sonucunu doğurmaz. Düzgün bir ciro zinciri ile çeki elinde bulunduran davalının iyi niyetli olduğunu ispat etme mükellefiyeti bulunmamakla birlikte ispat yükü üzerinde olan davacı, son hamilin yani davalının bu durumu bildiği ve bu nedenle iyi niyetli hamil sayılamayacağını ispatlamıştır. Davanın kabulüne ilişkin karar isabetlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 18.01.2007 gün ve 2005/57 E., 2007/9 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 12.11.2007 gün ve 5144-9921 sayılı ilamı ile;

( ... Davacılar vekili, müvekkillerinden davacı A...İnş. Ltd. Şti. hesabından keşide olunmuş olan çeklerin yine davalı T... Ltd. Şti. kasasında iken, davacı Hüseyin ile T... Ltd. Şti.'nin ortağı olan davalı Suna tarafından çalındığını ve diğer davalıya ciro yolu ile devir olunduğunu, hamil Suat'ın çeklerin bedelsiz olduğunu bildiğini iddia ederek davalılara borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı Suna savunmasında, davaya konu çeklerin davalılardan Hüseyin ile birlikte yaşadıkları dönemde kurdukları T... Ltd. Şti. ile yine davacı Hüseyin'e ait A... Ltd. Şti.'nin finansmanı için verdiği paraya karşılık olarak düzenlenip verildiğini, diğer davalıya olan borç nedeniyle de ciro yolu ile devir ettiklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Davalı Suat savunmasında dava konusu çekleri alacaklarına karşılık olmak üzere ciro yolu ile devir aldıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalı Suna'nın çeklerin davacı şirketleri finansman ettiği ve alacağına karşılık aldığı yolundaki savunmasını kanıtlayamadığı ve davalı Suat'ın da meşru bir alacağı olduğunu ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.

Davacılar dava dilekçesinde davaya konu ettikleri çeklerin, davalı Suna tarafından davacı T... Ltd. Şti. kasasından çalındığını iddia etmişlerdir.

Bu durumda mahkemece açıklanan iddia gözetilerek davacıya iddiasını ispat olanağı tanımak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek davalı Suna'nın alacağını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Öte yandan davalı Suat davaya konu çeklerin düzgün ciro silsilesine göre meşru hamilidir. Davalı çeklerin kendisine intikalinin dosyaya sunulan sözleşmeye ve dava dışı kooperatifin karar defterlerine göre üstlenilen inşaat işinin yapımı karşılığında verildiğini bildirmiştir. Hal böyle olunca adı geçenin kötü niyetli hamil olduğu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi ve icra takibini yapanın Suat olduğu gözetilmeden haksız ve kötü niyetli takip tazminatından davalı Suna'nın da sorumlu tutulması kabul şekli ile isabetsizdir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; kabul şekline göre yapılan bozmaya uyuşmuş sair yönlerden önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

Verilen direnme kararı davalılardan sadece Suat tarafından temyiz edilmiş olduğundan çeklerin Suna yönünden karşılıksız olduğu hususu kesinleşmiştir. Bu durumda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davalı Suat'ın iyi niyetli hamil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu 730/5. maddesi uyarınca çekler hakkında da uygulanacak olan TTK. 599/1. maddesine göre “Poliçeden ( çekten ) dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defîleri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğerki hamil, poliçeyi ( çeki ) iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” şeklindedir.

Kural olarak çeki düzgün bir ciro zinciri ile iktisap edip elinde bulunduran kişi iyi niyetli olup aksi ancak iddia eden tarafından ispat edilebilir.

Somut olayda davalı Suat çeklerin avans olarak kendisine verildiğini belirtmekle dava konusu çeklerin sebepten soyutlanmış bir ödeme vasıtası olma özelliğini ortadan kaldırmıştır.

Mahkemece yapılan incelemede Suat tarafından herhangi bir işin yapılmadığı belirlenmiş olup çekler bu nedenle karşılıksız kalmıştır. Diğer taraftan ciranta Suna'nın söz konusu çeklerden dolayı alacaklı olmadığı temyiz edilmeyen mahkeme kararıyla belirlenmiş olup, Suat'ın yapmış olduğu icra takip masraflarının ciranta Suna tarafından verilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu; toplam 450.000,00. YTL bedelli çeklerin T... Ltd. ile A... Ltd. Şirketlerinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, her iki şirket defterlerinde Suat adına açılmış bir hesabın bulunmadığı, söz konusu çeklerin Suat'a verilme nedeni olarak gösterilen T... Ltd. Şti. adına Suna ile davalı Suat arasındaki 10.11.2004 tarihli sözleşmenin her zaman hazırlanması mümkün olup; ana sözleşme bedelinden de fazla olduğu, yapılması gereken imalatların cinsine, miktarına ve boyutlarına uymadığı, Suat tarafından U... Kent Kooperatifi'nde yapılan veya yapılmakta olan herhangi bir ahşap imalatının mevcut bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Ciro silsilesinde teselsülde bir eksikliğin bulunmaması son hamilin mutlaka iyi niyetli olduğu sonucunu doğurmaz.

Düzgün bir ciro zinciri ile çeki elinde bulunduran davalının iyi niyetli olduğunu ispat etme mükellefiyeti bulunmamakla birlikte ispat yükü üzerinde olan davacı, yukarıda açıklanan nedenlerle son hamilin yani davalı Suat'ın bu durumu bildiği ve bu nedenle iyi niyetli hamil sayılamayacağını ispatlamıştır.

Bu nedenle, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davalı Suat vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18.225. TL’nin temyiz edenden alınmasına, 04.11.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.