Mesajı Okuyun
Old 18-05-2020, 09:28   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

-Annenizin hastalığı sürecinde eşinizin sizinle konuşmadığını, destek olmadığını, sosyal günlerde size eşlik etmek istemediğini; bu durumların boşanma sebebi olup olmadığını sormaktasınız.

-Eşinizin annenizin hastalığı sürecinde sizinle konuşmaması size psikolojik şiddet uygulaması anlamına gelmektedir ve boşanma sebebidir. Ayrıca sosyal ortamlarda size eşlik etmemesini de yargıtay boşanma sebebi olarak görmüştür.



Alıntı:
2. Hukuk Dairesi 2015/20218 E. , 2016/13513 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI : …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin de eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini sürekli özel günlerde ve sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında, davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklı olup, Türk Medeni Kanununun 166.maddesi koşulları kadının davası yönünden gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir.