Mesajı Okuyun
Old 22-03-2011, 22:17   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alpar olgun
Konunun 135. madde dışında olduğunun ben de farkındayım ancak; telekominikasyon sadece 135. madde kapsamında kullanılabiliyor. Olandan değil; olması gerekenden yana düşüncemi belirtmek istedim. Sonuçta ortada bir kesin hüküm ve bir kesinleşmiş bir hapis cezası ve kaçan bir hükümlü söz konusu. Hükümlü ile ilgili bilinen tek husus ise sadece aktif olarak olarak kullanılan bir cep telefonu. Telekominikasyona başvurulmaksızın hükümlünün yerinin tespit edilebilmesi imkansız. Bu durumda 135. maddenin kapsamının daha da geniş tutulması gerekmez mi?
Kaldı ki Bülent Bey'in dediği gibi
"Şu haliyle bile sağlıklı yapılmayan iletişimin tespiti, icra ceza gibi diğer suçlar için de yürürlüğe girmesi halinde içinden çıkılamaz bir hal alacağı kanaatindeyim." bir tutum içine girmek ise nerede bu Hukuk Devleti dedirtmiyor mu?
Sonuç olarak; telekominikasyonun hükümlünün yerinin tespiti için kullanılabilmesi gerektiği ve bu kurumun işleyişinin aksaklıklarından dolayı ortaya çıkan mağduriyetin ise bunu desteklememesi gerektiği kanaatindeyim.

135. maddenin kapsamının genişletilmesine hangi gerekçe ile olursa olsun katılamam.

Yalnız, hakkında yakalama emri bulunan kişilerin (hükümlü/sanık), yakalanmalarını teminen, "sinyal bilgilerinin izlenebileceği" yolunda CMK.nın ilgili maddelerine ilave yapılabilir.

Sizin de görüşünüzde haklılık payı olan noktalar olduğu düşüncesindeyim.

Saygılarımla.