Mesajı Okuyun
Old 18-06-2012, 16:34   #23
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Tarife, HMK.120 ve 324'e dair simetrik bir sorun...

17 no.lu mesajda Sayın Erden tarafından paylaşılan içtihat, yasanın sistematik yorumu içinde (maddelerin yerleri ve matlapları ile kategorik yorum yapılarak) bir anlam ifade ediyor gibi görü/l/n/ebilir. Özellikle yasanın 120. maddesinde, "Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı", 324. maddesinde ise "mahkemece belirlenen avansı" ibarelerine yer verilmiş olması, içtihatla getirilen yargısal yorumun normatif temellerinin güçlü olduğu izlenimi bırakıyor…

Ancak durum o kadar da açık değil... Neden? Şöyle ki, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan mezkûr tarifenin, davacının dava açarken mahkeme veznesine yatırması gereken gider avansının içeriğini; mahkemece yapılan sair tüm iş ve işlemler ve aynı zamanda medeni yargılama hukuku delillerine müracaat için harcanacak giderler olarak, aynı avans anlamı içinde belirlediği görülüyor. Demek ki, bu durumda yazışma ve tebligat giderleri ile delillerin toplanması için kullanılacak giderlerin yatırılmamış olması halinde de 115/2'nin veya eksikliğinin anlaşılması halinde 120/2'nin tatbik olunacağı her iki gider (deliller/genel işlem giderleri) açısından da yasanın işaret ettiği Tarifenin kabulüdür...

İçtihat ile tarife ve dayanak yasa maddesi arasında bir tenazur sorunu oluştuğu aşikârdır. İçtihadın, medeni yargılama hukuku ve 6100 sayılı yasa ile öngörülen yargılama ilkeleri açısından da ele alınması gerekir. Sanırım bu husus bilimsel olarak Sayın Şeker tarafından bizden daha yetkin şekilde ortaya konulabilinir. Davanın açılması ile harekete geçirilen kamusal yargılama mekanizmasının başarıya ulaşması, yargılama makamlarına yöneltilecek bir sonraki “adaleti temin talebinin” önünü kapamaması ve domino taşı etkisiyle yargısal yükü ağırlaştırmaması, her bir dosya bazında yargılama maliyetinin davanın başında etkin ve ölçülü olarak karşılanmasından, davaların işin başında yetersiz takip/suiistimal ve sair sebeplerle akim bırakılmamasından geçer… Ancak bu şekilde hızlı, etkin, güçlü, az maliyetli; usul ekonomisi ilkesine uygun ve adaleti temin eden bir özel yargılama usulü hedefine varılabilinir. İçtihat, hükme en kısa ve etkin surette varan yolun, taraf delillerinin ve yargısal giderlerin sürüncemesine izin vermemekten geçtiğini ikincil plana atmaktadır. İçtihadın, yargısal bir insiyak halini alması bizi 1086 sayılı yasa dönemine yeniden döndürebilir… Bu konudaki farklı Daire içtihatlarının ve yargısal yönelimin dikkatle takip ve analizi gerekiyor.

Öte yandan, gider avansına/delil ikame avansına dair ara kararlarının içeriğine ilişkin olarak somut içtihatta önerilen görüşlere ise hem bu hem de 14 no.lu mesajımda belirttiğim nedenlerle katılamıyorum.

Saygılarımla.