Mesajı Okuyun
Old 31-01-2015, 00:28   #6
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
DİYARBEKİR KALESİNDEN NOTLAR
VE
ADİLOŞ BEBENİN NİNNİSİ
...
Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...

Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü...
Ahmed Arif

Çocuklar en değerli varlıklarımızdır. Canları acıdığında, hasta düştüklerinde yeniden iyileşmleri ve acılardan ve dertlerden arınmış bir şekilde büyümeleri için elimizden gelen herşeyi yaparız. Birisi çocuklarımıza kötülük yaptığında, onlara bir zarar verdiğinde hemen yardımlarına koşarız. Çocuklarımzla beraber bizler de acı çeker üzülürüz.

Durum böyle olunca da Almanyanın Darmstadt kentinde 19 yaşındaki kızını boğarak öldüren Pakistan asıllı babayı ve ona yardımcı olan anneyi anlamak zorlaşıyor. Haberlere göre Alman vatandaşlığına geçmiş olan kız ailenin istemediği kendi istediği bir erkekle evlenmek istiyormuş. Aile bu evliliğe karşı imiş.
Nasıl izah edeceğiz peki şimdi bu cinayeti?
Kim suçlu?

Canavar ruhlu baba mı?

Canavar babaya yardımcı olan canavar ruhlu anne mi?

Canavar ruhlu babaya karşı koyamayıp kendisini ona yardımcı olmak zorunda gören anne mi?

yoksa,

İnsanı, katılaşmış birtakım kalıplar içine hapsetmeye çalışan onları arzuları, istekleri, kendisine göre düşünce yapıları olan bireyler olarak kabul etmeyip de, belirli kalıplaşmış ritüellere uymak zorunda bırakan örf ve adetler daha doğrusu genel olarak kültür diye adlandırdığımız mefhum mu? Ve bu kültürü fertlerinin hayatı pahasına yaşatmaya çalışan toplum mu?

Söz konusu anne ve baba kızlarını hiç mi sevmediler?

Eğer Sevdilerse neden baba bu sevgiye rağmen kızını boğarak öldürdü? Anne ona neden yardım etti?

Sevgiden daha etkili olan bu güç nedir?

Saygılarımla