Mesajı Okuyun
Old 09-10-2007, 16:05   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

MALİYE İDARESİ GÜNAH KEÇİSİ ARIYOR;

Anayasa`nın 73. Maddesi
Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. Hükmüne yer verilmiştir. Geçmişten günümüze değin bu madde içeriğinin uygulanırlığından çok da bahsetmek mümkün değildir. Maliye idaresinin temel amacı bu maddede belirtilen içerik doğrultusunda olması gerekmekle birlikte, Verginin tabana yayılarak eşit adaletli ve dengeli dağılımın sağlanması bir zorunluluk olmakla beraber, uygulama bu doğrultuda olması gerekirken tersi bir uygulama görülmektedir.
Vergi gelirlerinin arttırılması ancak yukarıda saydığım kriterleri taşıması, belge düzeninin tam ve eksiksiz oluşturulması, tabanın belge düzeni ile ilgili tam bilgilendirilmesi ve gerek maliye idaresi , gerekse 3568 sayılı yasa ile yetkilendirilmiş meslek mensuplarının sıkı, tarafsız ve güvenilir denetimi ile mümkündür. Peki idare neler yapıyor,
1- basit usulde vergilendirilen mükellefiyette, kdv uygulaması ve beyannamelerinin verilmesinden muaf tutulması
2- Vergi iadesi uygulamasına son verilerek belge düzenine tam anlamıyla bir uygulama sakatlığına sebebiyet vermiştir. ( Bu gün pazarlarda, alışverişlerde ne kimse fiş ve fatura kesiyor ne de kesilse de tüketici alıyor, vergi iadesi uygulaması devam ediyor iken tüketici kdv indirimi pazarlığı yerine fiş ya da fatura istiyor iken şimdi artık ne alan ne de veren var, buna rağmen idarenin vergi gelirlerinin düşmediğini iddia etmesi düşündürücüdür.)
3- Beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu kapsamında bulunan bir kısım mükellef grubu yeni düzenlenen taslak tebliğ ile bu kapsam dışında tutulmaya çalışılıyor, bu da bence vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet verecek bir uygulama olacaktır.
4- İdarece Bütün bunların sorumluluğunu daha doğrusu acısını meslek mensuplarından alınmaya çalışılacaktır anılan taslak genel tebliğ ile…

Nasıl mı ?



Hazırlanan genel tebliğ taslağının
“IV-Beyannameleri İmzalayacak Meslek Mensupları Ve Sorumlulukları” başlığı altında düzenlenen;
“Meslek mensupları, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumludurlar.” İşin buraya kadar olan kısmına diyecek bir şey yok sanırım, meslek mensubunun mesleki bilgi ve mesleki deneyimleri gereği yapmaları gereken bir zorunluluktur zaten ancak
Meslek mensupları, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacaklardır. “ meslek mensubuna yüklenilmesi düşünülen bu sorumluluk hukuki olmamakla birlikte hiçbir mesleki sorumluluğunun bilinci ile hareket eden meslek mensubu bilerek ve isteyerek bu tür bir belgeyi kullanabileceğini düşünmüyorum, “ bilerek “ kriteri nasıl ispat edilebilecek bu da ayrı bir tartışma konusudur. Harici bir araştırmayı gerektirmeden sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu anlaşılabilen belgenin meslek mensubunca nasıl tespit edileceği de tartışma konusudur, harici araştırma gerektirir ise şayet bir belge; meslek mensubuna araştırma, inceleme, bilgi ve kanıt toplama yetkisi kanunla verilmişmidir ? inceleme, araştırma ve kanıt toplama ya da bilgi isteme yetkisi verilmemiş bir meslek mensubuna bu konuda sorumluluk yüklenilmeye çalışılması da yasal değildir elbette,
Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgeler, meslek mensuplarının sorumluluğu kapsamına alınmaya çalışılmaktadır, bir meslek mensubunun kendisine gelen her belgenin bu çerçevede değerlendirilebilmesi için yine kendisine verilmiş bir yetkinin olması gerekmekle birlikte önüne gelen her belgeyi reddedecek meslek mensubu mükellefinin bu araştırmayı yapmayacak ucuz iş yapan ve idarenin bile üzerine gitmediği ya da denetlemediği bir gruba gitmesi kaçınılmaz olacaktır, Meslek mensuplarınca imzalanmayan kaç tane beyanname veren mükellef resen taktire sevkediilmiş bu güne kadar, ya da imzalanmayan beyanname tahakkuk ettirilmemiştir acaba ?
Böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensupları, bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilirler. Mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyet, meslek mensubunca beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilecektir. Bu bildirimle birlikte meslek mensubunun sözkonusu belgelere ait sorumluluğu ortadan kalkacaktır. Bu ifade ile mükellefi vergi dairesine ispiyonlayan bir meslek mensubu kavramı oluşturulmaya çalışılıyor sanırım, meslek mensubu idarenin ispiyoncusu ya da ajanı değildir, mesleğini tam bir bağımsızlıkla yapması gereken saygın bir meslek mensubu olmalıdır. İdarenin meslek mensubunu böyle bir sorumluluk altına sokması hukuka ve hakkaniyete uygun değildir.
Burada önemli olan şeffaf, tarafsız, bağımsız ve meslek onuru ile bağdaşan bir şekilde meslek mensubunu çalışmaya teşvik yerine mükellefi bir derecede serbest bırakan bir uygulamanın günah keçisi haline sokmak ve bütün sorumluluğu meslek mensubuna yüklemekten başka bir uygulama göremiyorum doğrusu, bu taslak genel tebliğ konusunda kamuoyunun görüş ve önerilerinin de sorulması sadece göstermelik bir şekli uygulamadan başka bir şey değildir, hangi organ, mesleki kuruluş ya da meslek mensubunun görüşüne önem verilerek taslak değişikliğine gidilmiştir ? görülmüşmüdür ? şahsen ben ne duydum ne de gördüm ;
Meslek odalarının bu gibi uygulamalar karşısında mensuplarını korumaları gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır, sessizlik bozulmadığı sürece bu gibi göstermelik sunuşlarla daha çok sorumluluklar yüklenecektir…