Mesajı Okuyun
Old 01-05-2007, 15:51   #23
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Murat Sadioğlu
Hukukçu olarak şu ortak paydada anlaşmalıyız:

1-Anayasa Mahkemesi Kararının isabeti,her türlü tartışmanın üstündedir.
2-İİK 340.maddesinde öngörülen ceza,kaynağını kişiler-arası ekonomik ilişkilerden değil,Devlet'in yaptırım gücünden alır.
3-İİK 111.ve 340.maddesinde,inisiyatif borçludadır.
4-İ c r a d a i r e s i n d e kararlaştırılan borcu ödeme şartını i mzalaması da onun özgür iradesinin ürünüdür.Herhangi bir baskı olmadan,deyim yerinde ise paşa paşa gidip taksitlendirmeyi teklif ve imza etmiştir.Bunlar yasal ölçütlerdir;katılmanızı beklerim.Ama,
5-Siz gidip,bu teahüdü
a-Haczi icra sırasında ve
b-Evinde..imzalattınız mı,durum farklı..
Hem zamanlama hem de yer olarak yanlış yerdesiniz.Teahüt,
yer ve zaman itibarı ile butlanla malüldür.Ölü doğmuştur.
Selamlar..

Selam,

Öncelikle görüşünüze katılmıyorum. Ev ile icra dairesi, haciz anı ile derdest icra takibi arasında, icra memurunun resmiyet kazandırdığı bir taahhüt sözleşmesinin geçerliliği anlamında bir fark göremiyorum.

1-2 senedir icra hukuk duruşmalarına katılmamakla birlikte girdiğim zamanlarda Bursa İcra Hakimlerinin de benim görüşümde olduğunu belirtmem gerek. Kanaatimce doğru olan da bu. Taahhüt, gayet canlı ve diridir.

Bu arada lütfen yanlış anlamayın ama çok gözüme battığı için düzeltme ihtiyacı hissettim: Kelimenin doğrusu "teahüt" değil "taahhüt" tür.

Saygılar.