Mesajı Okuyun
Old 05-05-2003, 14:29   #6
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Değerli meslektaşımın kaygılarını paylaşıyorum, ve kadın düşmanı olarak değerlendirmediğimi belirtmek isterim.

Tanık aranması gerekmez
KARARIN gerekçesinde şöyle denildi: "Suç kanıtı olarak mutlaka tanık aranması birçok olayın da karşılıksız ve cezasız kalması gibi hukuken tecviz olunamayacak (kabul edilemeyecek) bir sonuca yolaçar ki, uygulamada böyle bir anlayış zorunlu görünmeyip, olayın özelliğine göre durumun değerlendirilmesi gibi bir yol benimsenmiştir."

Kararın aktardığım bölümündeki 'olayın özelliğine göre durumun değerlendirilmesi' cümlesi benim yüreğime su serpiyor. Sanıyorum haberin bu şeklinde aktarılışında medyanın abartma payını da düşünmek gerekir. Mahkemelerin salt mağdur beyanıyla hüküm kurabileceğine ihtimal vermiyorum...

Ceza yargılamasında kadının mağduriyetine yol açan pek çok uygulama var.. Bu zorluklar karakolda başlar ve yargılama bitene kadar da devam eder. Hele bir de medyaya malzeme olunmuşsa, telafisi mümkün olmayacak pek çok acı ceker kadın..

Özellikle medya aracılığıyla kamuoyuna aktarılan olaylarda pek çok tatsızlık yaşanıyor. Kadına akrabaları ve çevresince müthiş bir baskı uygulanıyor. Önce işvereni kovuyor, sonra akrabaları ve dostları izole ediyor ve nihayet eşi boşanıyor vs..

Kadın, yaşadığı acı olay yetmezmiş gibi bir de toplumun hücumuna maruz kalıyor.

Kanımca bu konuda mağduru öncelikle medyadan ve medyaya üzerine vazife olmayan bilgileri aktaran memurlardan korumak gerekiyor...

Sadece ihbar veya şikayetle hüküm kurulmasının çok büyük riskler taşıdığı da açıktır.