Mesajı Okuyun
Old 22-11-2006, 18:32   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Bir Karar

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/21730
K. 2004/26253
T. 20.12.2004
• AİLE KONUTU ( Eşlerden Biri Diğer Eşin Açık Rızası Bulunmadıkça Aile Konutu İle İlgili Kira Sözleşmesini Feshedemeyeceği/Aile Konutunu Devredemeyeceği - Veya Aile Konutu Üzerindeki Hakları Sınırlayamayacağı )

• KİRALANAN TAŞINMAZDA ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN BULUNMASI ( Boşanma Gerçekleşse de Eşlerden Birisi Diğerine Karşı Ve Ona Tebaen Mecurda Oturduğundan Üçüncü Kişi Sayılamayacağı )

• KONUTUN TAKİP ALACAKLISINA SATILMASI ( Tahliye Taahhüdünde Bulunan Koca - Mecurun Aile Konutu Niteliğinde Olup Olmadığı Araştırılarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
2004/m.276/4
4721/m.194/1


ÖZET : Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları ve İcra İflas Kanununun 276/4. maddesi uyarınca, boşanma gerçekleşse de, eşlerden birisi diğerine karşı ve ona tebaen mecurda oturduğundan üçüncü kişi sayılamaz. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Olayda, koca, ilgili konutu takip alacaklısına satarak tahliye taahhüdünde bulunmuş ve alacaklının takibi üzerine itiraz etmeyip takibin kesinleşmesine sebep olmuştur. Mahkemece, mecurun aile konutu niteliğinde olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Mahkeme kararının ve bunun taalluk ettiği işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılması HUMK'nın hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi.

2- Dairemizin süre gelen içtihatlarında benimsendiği üzere, boşanma gerçekleşse dahi eşlerden birisi diğerine karşı ve ona tebaen mecurda oturduğundan İİK'nın 276/son madde hükmü gereğince 3. kişi sayılamazlar. Somut olayda, ilgili konutu şikayetçinin eşi 3. kişi takip alacaklısına satarak tahliye taahhüdünde bulunmuştur. Alacaklı, bu tahliye taahhüdüne dayanarak koca aleyhine icra takibinde bulunmuş ve onun itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği görülmektedir. Bu nedenlerle, şikayet konusu olayda İİK'nın 276/son maddesinin uygulama olanağı bulunmaktadır. Ne var ki, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi aynen, "eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir. Mahkemece, anılan madde koşullarında herhangi bir inceleme yapılmaksızın özellikle mecurun aile konutu niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılmaksızın eksik incelemeyle sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.