Mesajı Okuyun
Old 19-05-2008, 13:26   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Fondan yararlanmak için üye olma şartı yoktur, bu görüşümde ısrar ediyorum. Ne avukatlık yasasında, ne de fon yönetmelik ve yönergelerinde böyle bir şart vardır.

Sayın Aladağ,

Ben de yönetmeliğin kötü hazırlandığını ve bu nedenle anlam karışıklığı yaşandığını sanıyorum.

Üyelerin avukatlardan oluştuğu konusunda hemfikiriz, ancak avukatlığın üye olmanın doğal sonucu olduğu sonucuna varamıyorum. Neden derseniz:

Yönetmelikte aynı zamanda fondan yararlanmak isteyen üyelerin ödemesi gereken bir "Dayanışma Aidatı" düzenlemesi var. Av.K.27/a ve Yönetmelik hükümleri tümüyle işlerlik kazandığında, şu an SYDF nin web sayfasında da duyurulduğu üzere henüz işlerlik kazanmamış olan munzam emeklilik gibi diğer güvenceler de hayata geçecek.

Oysa halihazırda bizlerden, sağlıkla ilgili hizmetten faydalanmak için dayanışma aidatı veya başkaca ad altında herhangi bir ödeme talep edilmiyor. Ancak munzam emeklilik vb. güvenceler yaşama geçirildiğinde de, -umarız ki sembolik ve amaca uygun, fonun varlık nedenini anlamsız ve işlevsiz kılmayacak ödemeler düşünülür- dayanışma aidatı düzenlemesi de eminim ki bizlere anımsatılacaktır.

Diyeceğim, dayanışma aidatı düzenlemesi içeren fona dair yasal düzenleme karşısında, yönetmeliğin lafzından ve ruhundan , üye kavramının bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini anlıyorum. Öyleyse avukat olmak üyeliğin doğal sonucudur, sonucuna varamayız diye düşünüyorum.

Ancak kişisel fikriniz nedir derseniz, en başta da ifade etmeye çalıştığım gibi, gerek yönetmeliğin ve gerek Av.K.m.27/a nın kötü düzenlendiği ve yeterli açıklıkta olmadığı yönünde. Gelecekte aidat ödemeli miyiz , yönetmelik yasaya uygun mudur vb. noktalardaki görüşlerinizi de merak ediyorum. Yine dayanışma aidatı düzenlemesinin üyeliğin tespitindeki rolü ve yine münhasıran munzam emeklilik vb. düzenlemelere ilişkin gerçekleşecek talepler için mi söz konusu olacağını anlamak, bu düzenlemeler ile tereddüt doğurmaksızın anlaşılmıyor.

Akla uygun olanı, dayanışma aidatının emeklilik vb. talepler için mevcut olması, sağlık , cenaze, olağanüstü haller vb. nde söz konusu olmaması.

Ancak sembolik pul bedellerinin yarısıyla, muazzam bir kaynak sahibi olabilen ve tümüyle bizlere hizmet verecek bir dayanışma fonuna, yine sembolik bedellerle hepimizin katkıda bulunmasının da, birlik ne denli güçlü olursa avukatlık mesleği de o denli sosyal güvence konforuna ulaşacaktır doğal sonucuyla, kişisel olarak itirazım olmazdı.


(***Benim formla ilgili yegane yakınmam, şifre üzerinden gerçekleştirilecek taleplerle ilgili olarak sorumluluğun üyeye yüklenmesi, 3.kişilere ödeme yapılmak zorunda kalınırsa yahut benzer nedenlerle fon zarara uğrarsa, üyeden talep edileceğine dair konan kayıt. Bu şart bana hiç sevimli görünmediği gibi, tümüyle resmi evrak bazında gerçekleşecek hizmetler gözetildiğinde üyeye böyle bir sorumluluk yüklenmeye çalışılması da anlaşılır değil. Bu nedenle, henüz gönderilmemiş olan şifreyi hiç bir zaman istemeyeceğimi, başvurularımı sair usulde gerçekleştireceğimi, özellikle bildireceğim.)


Saygılarımla...