Mesajı Okuyun
Old 09-04-2009, 16:09   #10
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2003/13-66
K. 2003/38
T. 29.1.2003

Fesih kavramının hukuksal niteliği konusuna gelince: Öğretide fesih; sürekli bir borç ilişkisini ileriye etkili bir şekilde sona erdiren, bozucu yenilik doğuran bir hak olarak kabul edilmektedir. ( Prof. Dr. Fikret Eren:Borçlar Hukuku, Genel Hükümler.C:2, 5. Bası, Beta Yayınları İstanbul 1999, s: 1247-1248 ) Feshi ihbar ( feshin ihbarı, bildirilmesi ) ise, yenilik doğuran, tek taraflı ve karşı tarafa ulaşması gereken bir irade beyanıdır. ( Prof. Dr. Fahrettin Aral: Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri. 3. Baskı, Şektin Yayınları, Ankara 2000, s: 280; Prof. Dr. Haluk Tandoğan: Borçlar Hukuku, Özel Borç Münasebetleri. C:l, Başnur Matbaası, Ankara 1969, s: 393. Bazı hallerde yasa, haklı nedenlere dayalı fesih yolundan farklı olarak, sadece devamlı borç ilişkilerine mahsus olmak üzere, herhangi bir haklı nedene dayanılması gerekmeksizin, ihbar sürelerine uyulması koşuluyla taraflardan birine sözleşmeyi sona erdirecek bir fesih ihbarında bulunma olanağı tanır. ( Prof. Dr. Feyzi Necmeddin Feyzioğlu: Borçlar Hukuku Umumi Hükümler. C:II, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1969, s: 342. Fesih, sözleşmeden dönmeden farklı olarak, geçmişe etkili hüküm doğurmaz.


Sayın Özoğul,

Kesinlikle önemli bir konu. Bu konudaki benim düşüncelerim şu şekildedir:

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Bu noktada iradenin

açıklanması -
varması-
öğrenilmesi-

aşamalarında sözleşmenin hukuki durumu


Fesih bir iradedir. Bu iradenin sözleşmeyi sona erdirmesi için ya (sözle/yazıyla) açıklanması ya da bir davranışla ortaya konması gerekir. Bir başka ifadeyle, sözleşmeyi sona erdiren irade değil, iradenin (bilinçli/istekli olarak) açıklanmasıdır. Bu açıklama muhatabına ulaşmadığı müddetçe, sözleşmenin diğer tarafı açıklanmış bir iradeden haberdar olmayacağından fesih işlemi tamamlanamayacaktır.

Akşam evde otururken kendi kendime, ben bu kira akdini sona erdirdim dersem sözleşme biter mi? Sözleşmeyi bitirmek istiyorsam bunu kiralayana söylemem gerekir. Hatta bir kağıda “Yarın kira sözleşmesini feshedeceğim” yazsam, kiralayan da bu kağıdı tesadüfen bulsa ve okusa da fesih gerçekleşmez. İradenin açıklanmasının da iradi olması gerekir.

Örneğin, evi ocak ayında tahliye ettim, kiralayana da haber vermedim. Kiralayan, bugün “bana 3 aydır kirayı neden ödemiyorsun” dediğinde, “ben o sözleşmeyi feshetmiştim” diyebilir miyim?


Muhatapların karşılıklı hazır olmadığı hallede, feshin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı anla ilgili olarak –bildiğim kadarıyla- bizim mevzuatımızda bir düzenleme yok.

İradenin açıklandığı anı, yollandığı anı, vardığı anı, öğrenildiği anı esas alan farklı düşünceler var.

Benim düşünceme göre açıklanan “iradenin karşı tarafa varması” ve “karşı tarafça öğrenilmesi” görüşlerinden, öğrenilmesi anının esas almak gerekir.

Açıklamanın yapıldığı an ile yollandığı anla ilgili olarak da, yollandığı anın esas alınması gerekir. Örneğin, ayın 1’inde bir mektup yazdınız ama ayın 5’inde postaya verdiyseniz ayın 5’inde irade açıklanmış sayılmalıdır.

Sözleşmenin sona erme anının belirlerken bu iki andan birine yani, iradenin muhataba gönderildiği ana ya da muhatabın öğrendiği ana kıymet vermek gerekir bence.

Bir sözleşmenin kurulması için iki tarafın iradelerinin uyumlu olması gerekir. Fakat sözleşmenin kurulması için bu yeterli değildir. Bu uyumun taraflarca bilinmesi (iradelerin açıklanması) de gerekir.

Sözleşmenin bozulması için ise, iki tarafın değil, yalnızca bir tarafın iradesi yeterlidir. Ancak bu halde de taraflar birbirlerinin iradelerinden haberdar olmak zorundadır.

Açıklanan irade karşı tarafa ulaşmakla hüküm doğurur ancak, iradenin açıklandığı/yollandığı an da elbette önemlidir.
Fesih iradesinin yollanması anı ile ulaşması anı arasındaki sürede tarafların hak ve borçları değişiklik arz edebilir. Somut örnekler üzerinden devam edersek daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz.
Saygılar,

Tartışmayı Saim Beye de ihbar etmek de faydalı olabilir.