Mesajı Okuyun
Old 16-01-2011, 12:50   #36
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

166- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.437:İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.

Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir.

Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz
.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “b. Haklı sebebe dayanmayan fesihte” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…Bu tazminat ile, hizmet sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın, taraflarca kararlaştırılan sürenin sona ermesinden önce feshedilmesi yüzünden işçinin uğradığı olumlu (müspet) zararların giderilmesi amaçlanmıştır. Böylece, işveren, haklı bir sebep olmadığı hâlde, hizmet sözleşmesini sona erdirecek olursa, fıkrada öngörülen tazminat yaptırımıyla karşı karşıya kalacaktır…”

(Kanunda m.438 olmuştur)

167- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.438:İşçi, haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı takdirde işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahiptir. İşverenin, ayrıca ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı da vardır.

İşveren zarara uğramamışsa veya uğradığı zarar işçinin aylık ücretinin dörtte birinden az ise, hâkim tazminatı indirebilir.

Tazminat isteme hakkı takas yoluyla sona ermemişse işveren, işçinin işe başlamamasından veya işi bırakmasından başlayarak otuz gün içinde, dava veya takip yoluyla bu hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde, tazminat isteme hakkı düşer.


Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “c. İşçinin haksız olarak işe başlamaması veya işi bırakması” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.439 olmuştur)

168- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.441:Sözleşmenin sona ermesiyle, sözleşmeden doğan bütün borçlar muaccel olur.

Muacceliyet anı, işçinin aracılığı suretiyle kurulan hukuki ilişkilerde üçüncü kişinin üstlendiği borç, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra tamamen veya kısmen ifa edilecekse altı aya; dönemsel edimler içeren ilişkilerde bir yıla; sigorta sözleşmelerinde veya ifası altı aydan uzun bir süreye yayılmış olan işlerde ise iki yıla kadar, yazılı bir anlaşmayla ertelenebilir.

Üretilenden pay verilmesi öngörülen hâllerde ürün payı belirlenir belirlenmez, cirodan veya kârdan pay verilmesi kararlaştırılan hâllerde ise pay, hesap dönemini izleyen en geç üç ay sonunda muaccel olur
.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “VI. Sözleşmenin sona ermesinin sonuçları / 1. Borçların muaccel olması” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.442 olmuştur)

169- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.442:Sözleşmenin sona ermesi durumunda, taraflardan her biri, diğerinden veya üçüncü bir kişiden diğerinin hesabına, hizmetle ilişkili olarak almış olduğu şeyleri geri vermekle yükümlüdür.

İşçi, özellikle motorlu taşıtları ve trafik izin belgelerini, alacaklarından fazla olduğu ölçüde ücret ve masraf avanslarını geri vermekle yükümlüdür.

Tarafların hapis hakları saklıdır.


Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “2. Geri verme yükümlülüğü” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.443 olmuştur)

170- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.447: “İşçinin hizmet sözleşmesinden doğan alacaklarını tahsil ettiğine ilişkin olarak işverene verdiği yazılı belge, bu alacakların türü ve miktarı açıkça belirtilmedikçe, makbuz hükmünde değildir.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “H. Makbuz hükmünde sayılmama” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda yer verilmemiştir)