Mesajı Okuyun
Old 15-02-2013, 18:42   #2
magistra175

 
Varsayılan

Probleminiz bakımından, çek üçüncü kişiye ciro edilmemiş olsaydı bir çözümün varlığından bahsdebilirdi. Zira 6098 S.TBK 2. İfa güçsüzlüğü
MADDE 98- "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir.
Hakkı tehlikeye düşen taraf, ayrıca uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilir."
hükmü gereğince ödemeden kaçınma ve hatta sözleşmeden dönme imkanına sahipsiniz. Ancak, çek ciro edildiğinden senet metninde anlaşılmadığı sürece, bu defiyi senedi ciroyla devralan üçüncü kişiye karşı ileri süremezsiniz; meğer ki üçüncü kişi çeki ciroyla devralmak da kötniyetli olsun. Bu kötüniyet sizi zarara uğratmak maksatlı veya muvazaa şeklinde ortaya çıkabilir. Bunu senetle ispat kuralına bağlı olmadan ispat yoluna gidebilirsiniz. Ancak sizde takdir edesiniz ki işiniz oldukça zor. Şimdilik aklıma gelen ilk çözüm bu şekildedir. 3)Açacağınız menfi tespit davası muhtemelen takip öncesi bir menfi tespit davası olacaktır. Bu halde yanlış hatırlamıyorsam %15'lik bi teminat yatırmanız gerekmekte. 4) O kadar kısa sürede karar almanız Türk yargı sisteminde imkansız olsa gerek.
TTK MADDE 686-
(2) Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür.