Mesajı Okuyun
Old 17-03-2010, 16:06   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici

Çünkü mahkemelerin usulsüz tebligatı re'sen dikkate almadıkları hususu yerleşmiş Yargıtay kararları ile ortadadır.


Saim Bey,

Ben "usulsüz tebligatı mahkeme gözetecektir" demiyorum.

Alıntı:
Yazan Ben
Kiracı usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden dava koşulu oluşmamıştır. Mahkeme re'sen gözetecektir.


Temerrüd nedeniyle tahliyeye karar verebilmek için kiracının temerrüde düşürülmesi gerekeceği izahtan varestedir. Temerrüd olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğini mahkeme re'sengözetecektir. Temerrüdün oluşabilmesi için ise, kiracıya 30 günlük ödeme süresi tanındıktan sonra borcun ödenmemesi gerekmektedir. Somut olayda temerrüd gerçekleşmemiştir. Çünkü borçluunun ödeme süresi hiç başlamamıştır.

Siz ve Sayın Av.Ömeroğlu usulsüz tebligata rağmen temerrüdün oluştuğunu mu savunuyorsunuz.

Olay şu şekilde olsaydı da size göre mahkeme re'sen temerrüdü gözetemeyecekti, o zaman....Örnek-13 kiracıyla alakası olmayan bir adrese usulsüz tebliğ edilmiştir ve şeklen takip kesinleşmiştir. Tahliye davasının dava dilekçesi tebliğ edilememiştir. Davacı 35'e göre tebligat istemiş mahkeme kabul etmiş 35'e göre tebligat yapılmıştır. Tahliye kararı da 35'e göre tebliğ edilecektir. Ne olacaktır? Hiçbir zaman kendisine temerrüd ihtarı tebliğ edilmeyen kiracı bir gün kapısında haciz memuru ve kamyonu görecektir. Ne önereceksiniz? Yargılamanın yenilenmesini mi? Yargılanmanın yenilenmesi yapılabilir mi, bu husus da tartışma konusudur.

Sayın Av.Ömeroğlu'nun sunduğu kararlara dikkat edilirse, kiracı bir şekilde ödeme emrine muttali olmuş ama itiraz etmemiştir. Benim senaryom gerçekleşseydi acaba Yargıtay ne derdi?

Ben karşı oydaki şu görüşe itibar ediyorum:

Alıntı:
Yazan 19 HD Başkanı
Sonuç olarak, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmeden ödeme süreleri işlemeye başlamayacağından tahliye davasının ön koşulu olan temerrüt olgusu dava tarihi itibariyle oluşmamıştır. Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği temel usul kuralıdır. Özel Daire ilamında açıklandığı gibi, dava dilekçesinin davalı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması nedeniyle davalının bu tarihte usulsüz tebligata muttali olması ve buna rağmen İcra Hakimliğine şikayette bulunmaması ve icra Dairesine itiraz etmemiş olması ödeme emri tebligatındaki usulsüzlüğü gidermez.Ancak Tebligat Kanununun 32/2.maddesi uyarınca ödeme emrinin dava dilekçesinin tebliğ tarihinde borçluya tebliğ edildiğinin kabulü sonucunu doğurur.