TMK.m.397 ve devamındaki ilgili hükümler gereği, vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, bu makamın denetim makamı da Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Mahkemede vasiliğe talip olan kişi ile vesayet altına alınması istenen arasında önemli ölçüde menfaat çatışması olduğu veya olabileceği yönünden itirazda bulunulursa, Mahkeme o kişiyi vasi olarak atamayacaktır.

Mahkemenin hüküm kurmasıyla birlikte vasi olan kişinin vasiliğine de itiraz edilebilir ve ayrıca her zaman vasilik göreviyle ilgili olarak şikayette bulunulabilir, denetlenmesi istenebilir. Vasilik, sanıldığının aksine çok güçlü haklar tanımaz, aksine sürekli dikkat ve özen gerektirir.

Taşınmaz mal alımı,satımı gibi konular da vasi kendi başına karar veremez (m.462). Bu konularda yapabileceği, gerekliliği aktarıp, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin iznini istemekten ibarettir.

Mahkeme satış iznini verse bile, satış bedeli üzerinde o dört kardeş kendi istekleri doğrultusunda tasarrufta bulunamazlar. Satış bedeli vesayet altındaki kişiye ait olacaktır, yapılan harcamalarla ilgili olarak da vasi olan kardeş, mahkemeye düzenli olarak rapor verecektir.

Saygılarımla...