Mesajı Okuyun
Old 05-11-2007, 22:44   #19
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan Vergi Beyannamelerinin internet ortamında gönderilmesi


Tartışılan asıl sorunun dayanağı olan kanun maddesinin metninin, pratikte ortaya çıkarabileceği ek sorunlardan önce, daha çok hukuksal boyutlarıyla tartışmasını önermiş idim.

Örneğin bir kaçını en basitinden sıralamaya çalışayım:

01. Anayasa Hukuku: Anayasanın 73. maddenin 3. fıkrasında şu hüküm yer almıştır: «Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır». Anayasanın bu maddesine göre, vergide kanuniliğin, daha genel bir nitelendirme ile vergilendirme yetkisinin ana kaynağı “Ulus egemenliği”dir.

Anayasada, bir vatandaşlık görevi olarak kabul edilen vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin yasayla konulmasının, değiştirilmesinin veya kaldırılmasının öngörülmesi, mali yükümlerin yalnızca yasayla konulabileceği ve yasanın hiçbir şekilde bu konuda yürütme organını ve idareyi yetkili kılamayacağı anlamındadır.“

02. Vergi Hukuku: 213 Sayılı VUK’nun 25. Maddesine göre Vergi sistemimizde “İradi Beyan” sistemi benimsenmiştir. Aynı anlamda, Gelir Vergisi Kanunun 83. maddesi Hilafına hüküm olmadıkça, Gelir Vergisi mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur.hükmündedir.Sistemin gereği olarak hiç kimse, hiçbir neden ile kendi iradesine ipotek koyacak kayıt ve koşullarla beyanname vermekten alıkonulamaz. Verginin iradi beyan sistemini internet vb. yollarla sınırlamak mümkün ve doğru değildir. Tebliğ vb. idari düzenlemeler ile beyan sistemini ve esasları ile usulleri değiştirilemez. Elektronik ortamda veya diğer adıyla internet yoluyla beyanname vermeye zorlamak iradi beyan sistemine engeller çıkarmaktır. Her mükellef ille de internetten beyanname vereceksin diyerek sanal ortama zorlanamaz. Üstelik beyannameleri vermek için davalı idare ile sözleşme yapmaya zorlanmak gibi bir gariplik hukuk ile bağdaşmaz. Çünkü sözleşme özgür iradeler ile taraflar arasında gerçekleşebilir. Oysa davalı idare yalnızca kendisinin tek taraflı olarak belirlediği matbu “sözleşme” ile beyanname vermenin önünde yasadan aldığı bir yetkisi olmamasına rağmen engel koymaya çalışmaktadır. Hele hele ülkemizde de henüz internet (bilişim) hukukunun henüz yerleşmediği ve halen tartışılmaya devam ettiği koşullarda mükelleflerin en temel ödevini internetten vermeye zorlamanın hem toplumsal ve hem hukuksal ve de hem de kanuni dayanakları yeterince olgunlaştırılmadan idari düzenlemeler denilen alt ve yardımcı unsurlarla, temel hukuksal unsurlar değiştirilemez ve yerine geçirilemez.

Ayrıca, VUK’nun 170. maddesi ise, halen yürürlülüktedir ve bir başka yasa ile kaldırılmamıştır.
Yürürlülükteki madde “Yazılı bildirmelerin posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi caizdir. Bu takdirde bildirmenin postaya verildiği tarih vergi dairesine verilme tarihi yerine geçer.
Bu maddenin hükümleri vergi beyannameleri hakkında da cari olur. ” hüküm gayet açıktır. Kanunun bu açık hükmünü idarenin bazı tebliğlerle kaldırılması mümkün değildir.
03. Ceza Hukuku: Anayasanın 38. maddesiyle bağlantılı olarak, “ve Türk Ceza Kanunun 2. maddesi ile de SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK İLKESİ düzenlenmiştir.

“ Madde 2 - (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

Bu evrensel hukuk ilkesi açısından “suç ve cezalarının ancak kanunla belirleneceği”, “İdari kararla suç ihdasının mümkün bulunmadığı” kurallarının kabulüdür. ” Özellikle 2. fıkra açısından ayrıca değerlendirilebilir.

04. “Bilişim” Hukuku: 5070sayılı Elektronik İmza Kanunun 5. maddesince “güvenli elektronik imza” ile imzalanan belgelerin hukuksal olarak geçerli olabileceği düzenlenmiştir.15 Ocak 2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa göre, yetkilendirilmiş Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılar'ın vereceği güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğurmaktadır. Kanuna uygun olarak oluşturulmuş e-imza, bilgisayarda veya elektronik ortamda gerçekleştirilen onay işlemlerine hukuki dayanak kazandırır. Bunun dışında elektronik ortamda yapılan işlemlerin hukuksal dayanağı yoktur. Davalı idare de henüz yasal zorunluluk olan Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılar'ın vereceği güvenli elektronik imza ile onaylayabileceğimiz bir beyan sistemi oluşturamamıştır. Parola ve şifre gibi internet ortamında hiçbir güvencesi olmayan ortamda beyan vermeye zorlamanın hiçbir hukuksal mantığı olmadığı gibi, elle atılan imzaların yerine, şifre ve parolalar hukuksal olarak geçemez.

05. Uluslararası Hukuk : Üstelik bu durum, aynı zamanda, bizim de taraf olduğumuz bilgilerin açıklanması ile ilgili temel kuralların yer aldığı 108 sayılı “Kişisel Nitelikli Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Hakkında Sözleşme” hükümlerini de aykırıdır.

………. Daha da eklenebilir ve konunun derinleştirilmesine acilen ihtiyaç vardır …….